Ülkemizde ulusal bir gözlemevi kurulması ve bu gözlemevinin ülkemizdeki tüm gökbilimcilere hizmet vermesi fikri 1960’larda ilk kez Prof. Dr. Nüzhet Gökdoğan ve Prof. Dr. Abdullah Kızılırmak tarafından gündeme getirilmeye başlanmıştı. Bu fikrin olgunlaşıp çeşitli süreçlerden geçerek hayata geçirilmesi 1997’yi bulmuştu. Antalya Saklıkent’te 2500 rakımlı Bakırlıtepe’ye kurulan TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nin resmi açılışı 5 Eylül 1997’de yapıldı. Ulusal gözlemevinin ilk teleskobu 40 cm çaplı T40 teleskobuyla Ocak 1997’de, 150 cm çaplı RTT150 teleskobuyla ise Eylül 2001’de bilimsel gözlemlere başlandı.

O günden bu yana birçok bilimsel gözlem yapılan bu teleskoplarla geçtiğimiz günlerde iki ayrı keşfe imza atıldı. Yrd. Doç. Dr. Mesut Yılmaz ve araştırmacı arkadaşları yeni bir ötegezegen keşfederken, İstanbul Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Sinan Aliş ve arkadaşları da zonklayan yıldız keşfetti!

Ötegezegen Avladık

Yrd. Doç. Dr. Mesut Yılmaz ve çalışma arkadaşları, 10 yıl boyunca TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nde bulunan RTT150 teleskobuna bağlı özel bir düzenek kullanarak aldığı veriler sonucunda, bizden 210 ışık yılı uzaklıkta bulunan, kütlesi 1.25 Güneş kütlesi büyüklüğünde, çapı Güneş’in yaklaşık 5 katı, yüzey sıcaklığı ise yaklaşık 4586 °C olan dev bir yıldızın çevresinde dolanan ötegezegen keşfetti! Yıldızından 150 milyon km uzakta bulunan bu yeni ötegezegen, yıldızının çevresindeki bir tam turunu 353 günde tamamlıyor. Gökbilimciler keşfettikleri ötegezegenin kütlesini ise 450 Dünya kütlesi olarak hesapladı.

TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Müdürü Prof. Dr. Halil Kırbıyık, Dr. Mesut Yılmaz ve çalışma arkadaşlarının kullandığı tekniği şu sözlerle anlattı: “Ana yıldızın çevresinde gezegen dolanırken, gezegen ve gezegenin kütle çekimsel olarak bağlı olduğu ana yıldızın dikine hız ölçümlerinin 10 yıllık gözlemine dayanmaktadır. Gözlenen yıldız sistemi bizden çok uzakta olduğu için sadece teleskoplar ile ana yıldız gözlenebilmektedir. Ancak ana yıldız ve çevresinde bulunan gezegen ortak kütle merkezi etrafında dolanmak zorunda olduklarından, ana yıldızın kendisi de ortak kütle merkezi çevresinde salınım göstermektedir. RTT150 teleskobunun odak düzlemine yerleştirilen ve dünyada sadece birkaç yerde bulunan “iyot soğurma hücresi” düzeneği ile ana yıldızın bu salınımları dikine hız yöntemi ile gözlenmiştir.”

Dr. Mesut Yılmaz ve arkadaşlarının dile kolay tam 10 yıllık çalışmasının sonucu ortaya çıkan bu keşif, yeniden canlanmaya başlayan astronomi çalışmalarımızın göstergesi olarak astronomi tarihimize geçti.

Zonklayan Yıldız Keşfi

TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nin teleskobuyla yeni bir yıldız keşfedildi. Keşfedilen yeni yıldızın yüzeyinde adeta kalp çarpması şeklinde gerçekleşen renk değişim hareketleri nedeniyle bu tür yıldızlar “zonklayan yıldız” olarak biliniyor.

Yrd. Doç. Dr. Sinan Aliş önderliğindeki araştırmacı grubunun, başka bir yıldızı takip ettikleri sırada, titreşimleriyle fark ettikleri yeni yıldızın türü, “Delta Scuti” olarak tanımlanıyor. Kutup Yıldızının da içinde bulunduğu Küçük Ayı adlı takımyıldızında yer alan yeni yıldızın yüzey sıcaklığı da güneşe benzer şekilde 5725 °C olarak belirlendi.

İç yapılarındaki kararsızlıklar nedeniyle üç saatlik aralıklarla yarıçaplarını artırıp azaltan Delta Scuti yıldızları, dönemli bir şekilde şişip büzülüyorlar. Bu sırada, yıldızın büyüklüğü artarken, yoğunluğu azalıyor, sıcaklığı artıyor. Sıcaklığın artması ise yıldızın parlaklığını önemli ölçüde arttırıyor. Astronomlar bu parlaklık artış azalış düzeninden yıldızın “zonklayan yıldız” olduğunu anlayabiliyorlar.

Uluslararası Astronomi Birliği’nin (IAU) yıldızlar bülteninde yayınlanmak üzere kabul edilen “Zonklayan Yıldız”, araştırmacılar tarafından ayrıntılı olarak incelenecek ve parlaklık değişimleri takip edilecek.

Terör, siyaset ve spordan yakasını kurtaramayan ülke gündemimizde bu iki önemli bilimsel gelişmenin neredeyse hiç yer almaması üzücü bir durum. İnsanımızın bilim konuştuğu, medyamızın da bilimi bir eğlence ve reyting malzemesi görmediği günlere kavuşmak dileğiyle…


ÖTEGEZEGEN: Güneş Sistemi dışında keşfedilen gezegenlere verilen isim.

IŞIK YILI: Hızı saniyede 300.000 km olan ışığın bir yılda aldığı yol, uzunluk birimi. (1 ışık yılı = 9.5 trilyon km)

GÜNEŞ RÜZGÂRI: Güneş’ten yayılan parçacık akımı. Çoğunlukla elektronlardan, protonlardan ve alfa parçacıklarından (helyum atomu çekirdeklerinden) oluşur. Genellikle hızı saniyede 400 km ile 750 km arasında değişir.


Muaz Erdem'ın Yazısı.