Din yormaz insanı; cehalet, taassup, anlayışsızlık yorar.

Din yormaz insanı; sevgisizlik, ümitsizlik, karamsarlık yorar.

Dinimiz İslam’dır ve İslam her şeyimizdir bizim. Azizdir İslam, eşsizdir İslam, harikadır İslam.

Günümüzde gençlerdeki “Din Yorgunluğu”ndan bahsediliyorsa eğer, İslam’dan bahsedilmediğinden emin olabilirsiniz. Çünkü İslam, insanı din yorgunu değil öteler vurgunu kılan en kutlu hediyedir. Allah Rasulü’nün mirası, en ufak bir olumsuz tamlamayla dahi bir araya gelemeyecek üstünlüktedir, sonsuz şifanın ta kendisidir, tüm güzelliklerin yegane adresidir.

Madem öyle, İslam’la dirilmenin derdi bitmeyecek içimizde. Kuru bir davanın, boş hayallerin, avutucu tesellilerin insanları değiliz biz. Sonsuzluğa gebeyiz, yer ve gök arasına sıkışmaya razı olmayız, ne yapıp edip maddî-manevî, zahirî-batınî, bizi aşağı çeken tüm zincirleri kıracağız. Din insanı nasıl güzel bir insan eder, din ne büyük bir hadisedir, tarihte sayısız kere örneklerini gösterdiğimiz gibi, yine tüm dünyaya göstereceğiz. Milyonlar anlamsızlık ve amaçsızlık girdaplarında boğulurken, kaos ve tesadüf isimli ilahlara sarılırken, ateizm, deizm, nihilizm çıkmazlarında dolaşırken, inanç ateşini yakacağız yüreklerimizde, “Biz Müslümanlardanız, gelin Allah’a koşalım, gelin ilahî sevgiden nasiplenelim, gelin salih amellerle bu dünyayı güzelleştirelim” diye haykıracağız tüm insanlığa.

Bunu da ancak ve ancak aşkla yapacağız. İlahî aşk. Muhabbetteki sır. Her şey burada gizli. Allah’ı ve Peygamber’i canlarından çok seven, ilim ve irfan ehli, yüzleri merhameti andıran, hâlleri bambaşka olan, sinelerinde sevgi kaynayan insanlar dün olduğu gibi bugün ve yarın da sayısız güzelliklere gebe olacak. O olduran aşkımıza, o inanılmaz sevdamıza kavuşursak yeniden, karıncaya dahi ulu nazarla bakan, sarı çiçekle konuşan, oturduğu taşı dahi incitmeyen medeniyetin çocukları, din yorgunluğu nedir bilmeyecek.

Yapılacak şey bellidir genç dostum.

Seni küçülten, üzen, ezen, değersizleştiren, yok sayan, hareketsiz kılan, mutsuz eden, umutsuz bırakan her ortamdan uzaklaş.

İslam’ı karamsarlıklar yumağı hâline getirip kaldıramayacağın bir yük şeklinde kucağına bırakan herkese nazikçe “ben almayayım” de.

Sana ilahî aşktan hiç bahsetmeyen, kullardan bir kul olma güzelliğini anlatmayan, anlayışsız, taassup sahibi, sevgisiz, kaba, nefret dolu ve zorluk tellalı ağızlara kulaklarını kapa.

Biricikliğine halel getiren, bön bakışlı bir robot hâline gelmeni isteyen, farklılıkları merhametle kucaklayamayan, kafandaki soruları hikmetle cevaplamak yerine yetersizlikleri belli olmasın diye seni susturmaya çalışan hiçbir cemaat, tarikat, topluluk, grup vs. içinde bulunma.

Din aşktır, samimiyettir, ihlastır, salih ameller peşinde tükenmez bir enerji ile koşmaktır genç dostum.

Ne yapıp edelim, Allah’a olan aşkımızı, hayretimizi artırmaya bakalım, samimi, ahenkli, ümit dolu, gördüğümüz zaman Allah’ı hatırladığımız Müslümanlardan bir an olsun ayrılmayalım, her türlü karamsarlığa, yorgunluğa, tükenmişliğe karşı ihlas kalesine sığınalım, salih amellerin kalbimizde doğuracağı eşsiz manalara talip olalım.

Ebedî gençliğe “aşkla” yürüyenlere selam olsun.

***

Yenilenen GENÇ’le ilgili geçtiğimiz ay çok güzel geri dönüşler aldık, mutlu olduk, çokça sevindik. Desteğinizi, sevginizi, ilginizi esirgemediğiniz için çok teşekkür ederiz.

Aralık ayında görüşmek üzere.

Muhabbetle...


Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.