Bülent Ata

Elinizde bir senaryo varsa bir film yapmaktan bahsedilebilir. Senaryo yazmak da öyle Kaf Dağı’nın ardında filan değildir. Bu konuda yazılmış yerli yabancı pek çok kitap var. Okuduğumuz her kitap, izlediğimiz her film, dinlediğimiz her söyleşi bize bir şey öğretir. Yola çıkarken bize eşlik edecek yol arkadaşlarımızdan bazıları bu kitaplar olacak.

Senaryo yazmak isteyenlerin önündeki en büyük engel kendileridir. Senaryo yazmanın bir okulu olduğu, üniversitesini okumak gerektiği, sanatkarlık gerektirdiği, geç kalındığı gibi sebepler hep ayağımıza takılır ve bu amaca doğru yürüyüşümüzü engeller. Bütün bu yollardan geçerek senarist olunabildiği gibi senaryo kursları, film izlemeleri, yazı denemeleri yaparak da senaryo yazım tekniğini öğrenmek mümkündür. Senaryo yazmanın bir yaşı olduğu da doğru değil. Sadece yeni şeyler öğrenmeye açık bir zihniniz, pes etmeyen bir inadınız ve disiplinli çalışmaya kararlılığınız olmalı. Çünkü senaryo yazmak işinin çoğu emek, azı yetenektir.

İşte o az yeteneği ortaya çıkartmak için işin tekniğini öğrenmeliyiz. Bunun yanı sıra sinema TV dünyasında yapılan işleri bilmek takip etmek, bu kültüre aşina olmak elbette faydalı olacaktır. Bu alanda yazılmış kitapları okumak fikir vermesi bakımdan önemli. Ama en önemli kısmı, yazma korkusunu yenmek ve disiplinli bir yazma ve çalışma kararlılığı edinmek.

Elinizde bir senaryo varsa bir film yapmaktan bahsedilebilir. Senaryo yazmak da öyle Kaf Dağı’nın ardında filan değildir. Bu konuda yazılmış yerli yabancı pek çok kitap var. Okuduğumuz her kitap, izlediğimiz her film, dinlediğimiz her söyleşi bize bir şey öğretir. Yola çıkarken bize eşlik edecek yol arkadaşlarımızdan bazıları bu kitaplar olacak.

İlk kitabımız, “Yazın Sanatı ve Yaratıcı Yazarlık” kitabı. Yazarı, Fahrenheit 451, Mars Yıllıkları kitapları ile bilinen ünlü bilim kurgu yazarı Ray Bradbury. Bu kitap yazamama hastalığına yakalanmışlar için iyi gelecek bir ilaç. Aç, tok fark etmez günde iki ya da üç kez okuyabilirsiniz. Yolculuklarda elden düşmeyecek cinsten.

İkinci kitabımız, “Senaryo Yazımı.” Yazarı, John Costello. Okuduğum kitaplar içinde en kolay okunan ve başlangıç düzeyinde senaryo ve sektör bilgisi veren bu kitap oldu. Bu alanda ilk okuyacağınız iki-üç kitaptan biri olabilir sanıyorum. Yazarın anlatım başarısının sebebi fazlalıkları atmayı iyi biliyor ve lafı uzatmayı sevmiyor.

Üçüncü kitabımız, “Senaryo: Senaryo Yazımının Temelleri.” Yazarı Syn Field. Yazar senaryo yazımının öncü isimlerinden biri olarak biliniyor. Amerika’da yüzlerce üniversitede senaryo hakkında yazdıkları kaynak olarak okunan, sektörün içinden biri Syn Field. Kitabın sevilmesinin ve kolay okunmasının sebeplerinden biri, örnek olarak anlattığı şeylerin çoğunun kendi tecrübeleri olması. Bu tecrübelerin popüler yapımlara ait olması, yazarın anlattıklarını kitabî bir bilgi olmaktan çıkarıyor. Kitap, okurlarla geçmişte yaşanan ortak bir anının sanki arka planını anlatıyor.

Dördüncü kitabımız, “Yazarın Yolculuğu.” Yazarı Christopher Vogler. Sadece bir senaryo kitabı gibi bakmak yanlış olur. Yazarın yazma içgüdüsünü besleyen kaynakları da ele alan, oldukça zengin bir eser. Mitolojiden, psikolojiye dek uzanıp meseleyi en derinden yakalamaya çalışarak keyifli bir okuma vaat ediyor. Sinema ve televizyon sektörünün dışında yazı ile ilgilenen herkesin ilgisini çekecek şeyler var kitapta.

Beşinci kitabımız, “Öykü.” Yazarı Robert McKee. Efsane bir kitap ve efsane bir yazar. McKee yüzlerce ödüllü senarist yetiştirmiş. Neredeyse her senaryo kitabının atıfta bulunduğu bir kaynak kitap. Sadece senarist değil, sektörde çalışan pek çok insan, yönetmenden yapımcısına bu kitabı okumuştur. Sadece çeviri dili nedeni ile belki yeniden çevrilip basılması düşünülebilir.


GENÇ'ın Yazısı.