Uzay Balonu Maceramız
Her insanın ölmeden önce yapmak istediği şeylerden oluşan bir “bucket list”i vardır. Benim listemdeki işlerden biri de uzay balonu projesini gerçekleştirmekti. Elhamdülillâh bu projeyi de hayata geçirmek nasib oldu.
Uzay balonu; meteoroloji balonu, küçük bir paraşüt ve faydalı yükten oluşan bir projedir. Meteoroloji balonunu helyum gazıyla doldurup altına paraşüt ve onun da altına faydalı yükünüzün bulunduğu kutuyu bağlayıp salıverirsiniz. Daha sonra helyum balonu özelliğine göre belirli bir yükseklikte patlar ve kutu paraşütle süzülerek yere iner. Kutunun indiği yer balonu bıraktığınız yerden 10 km uzakta da olabilir, 200 km uzakta da olabilir. Bu durum o günkü hava şartlarına bağlı olarak değişiklik gösterir.
Uzay balonu yurt dışında popüler olmasına karşın, ülkemizde şimdiye kadar gerçekleştirilen uzay balonu projesi bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır. Lider Eğitim Gençlik ve Spor Kulübü Derneği’nde yürütülen Yetkin Genç projesinde eğitim gören üstün yetenekli öğrencilerimize bu işi öğretmeden önce kendimiz öğrenmek için AR-GE ekibimizle kolları sıvadık.
İlk Deneme: Hüsran
Ülkemizde uzay balonu neredeyse hiç yapılmadığı için elimizde yeterli döküman ve kaynak yoktu. Meteoroloji balonu nasıl olmalı ve nereden alınmalı, helyum tüpünün özellikleri nasıl olmalı, paraşütü nereden almalı gibi birçok sorumuz cevapsızdı. Adeta tırnaklarımızda kazıyarak bu sorunları aşmaya çalıştık. Özellikle helyum tüpü için şirketleri aradığımızda projemizi anlatmakta zorlandık. Meteoroloji balonu için meteoroloji müdürlüğünü aradık yine bir sonuç alamadık. Kendimiz yurt dışından getirmek zorunda kaldık. Paraşütü tamamen kendi imkanlarımızla ürettik. Görüntü almak için basit bir kompakt makine koyduk kutunun içine. Konumlandırma sistemi için de içerisine bazı uygulamalar yüklediğimiz basit bir akıllı telefon kullandık. Konumlandırma sistemi kutunun düşeceği yeri bilmek için çok büyük önem arz eder.
Yaklaşık 1 aylık hazırlığın ardından 15 Temmuz 2017 Cumartesi Günü Yalova / Armutlu’dan balonumuzu bıraktık! Bırakacağımız yeri simülasyona göre belirledik. Kutumuzun denize düşmemesi için buradan bıraktık ama simülasyon sadece yaklaşık değer verebiliyordu. Uzay balonunu bıraktıktan 5 dk sonra konum bilgisini aldık. Ancak bir daha iletişim kuramadık. Sadece bir ara telefonu aramayı denedik ve kısa bir süre hat düştü. Fakat bir daha haber alamadık. Üzüldük. En azından birkaç konum verisi bekliyorduk. Ama yılmadık ve 2. deneme için hazırlıklara başladık.
Yenilgi Yenilgi Büyüyen Bir Zafer Vardır!
Bu sefer konumlandırma sistemi için direkt uydu aracılığıyla veri gönderen bir GPS cihazı ve uydu hizmeti satın aldık. Yine aynı türden bir balon kullandık. İlk fırlatma tarihimizden tam bir hafta sonra 22 Temmuz 2017 Cumartesi Günü, Üsküdar Gençlik Gelişim Merkezi’nin terasından ikinci uzay balonumuzu bıraktık. GPS cihazı sayesinde beş dakikada bir konum bilgisi alıyorduk. Simülasyona göre ineceği yer Kocaeli civarıydı. Bizim en büyük korkumuz denize düşmesiydi. Çünkü bu iş için İstanbul her tarafı sularla kaplı olması nedeniyle son derece riskli bir bölgeydi. Uçuş süresini toplamda 2 saat olarak hesaplamıştı simülasyon. Ama uçuş 4 saatten fazla sürdü. %100 milli olarak ürettiğimiz paşütümüz sayesinde kutu bir türlü inmek bilmedi ve havada adeta dans etti.
İlk denemenin verdiği tedirginlikle heyecan dolu 4 saatin ardından Kocaeli’ne bağlı Himmetli Köyü civarındaki bir mısır tarlasında kutumuzu sapasağlam olarak bulduk!.. Kutunun içerisindeki kameradan aldığımız görüntüler ise hepimizi mest etti.
Akşemseddin Hazretleri Bizi Çağırıyor
Uzay balonunu artık öğrencilerimize öğretmenin vakti gelmişti. İkinci denemeden bir hafta sonra 29 Temmuz 2017 Cumartesi Günü öğrencilerimizle yaptığımız uzay balonunu yine Üsküdar Gençlik Gelişim Merkezi’nin terasından bıraktık. Öğrenciler ile kutunun inme ihtimali olan yere doğru yola çıktık. Ancak kutu beklenenden farklı bir yere doğru yöneldi. Bir camide durup sonucun kesinleşmesini beklemek zorunda kaldık. Sık orman ve dağlık bir araziye düşmemesi için dualar ederek beklemeye başladık.
İnişe yaklaştığını gösteren belirtileri görünce tekrar yola koyulduk. Kutu süzüle süzüle bizi Göynük civarına kadar sürükledi. Her işte bir hikmet gizleyen Rabbimiz bizi bir sebebe bağlayarak buralara kadar getirdi. Biz de Göynük’te medfun olan Akşemseddin Hazretleri bizi çağırıyor dedik ve kutumuzu bulduktan sonra kabrini ziyaret ettik. Çağ açıp kapayan bir Fatih yetiştiren Akşemseddin Hazretleri geleceğin Fatih’lerine kılavuzluk etmeye devam ediyor biiznillâh!..
Uzayda İlk Canlı
4 Ekim 1957’de ilk yapay uydu olan Sputnik-1’i uzaya göndererek uzay yarışında ABD’ye fark atan Sovyetler Birliği, uzaya insan göndererek ABD’yi bu yarışta saf dışı bırakmak istiyordu. Ancak uzay uçuşlarının insanlar için güvenli olup olmadığını anlamak için uzaya önce hayvan gönderme kararı alındı. Sputnik-2’nin içine konan Laika isimli köpek bu önemli görevi üstlendi. Ancak bu uçuşun en acı ve tepki toplayan yönü Laika’yı geri getirme plânının olmamasıydı. Laika 3 Kasım 1957’de, Sputnik 2’nin içindeki bir kapsülde, yaşamsal verilerini Dünya’ya aktaracak kablolara bağlı bir şekilde Baykonur Uzay Üssü’nden uzaya fırlatıldı. Resmi açıklamalara göre Laika, kalkıştan “bir hafta sonra acı çekmeden” öldü. Laika’nın Dünya’nın çevresindeki yörüngesinde canlı bir şekilde geçirdiği kısa zaman Sovyet yetkililerin, canlıların ciddi bir uzay uçuşuna dayanabileceğine ve yerçekimsiz ortamda yaşayabileceğine ikna olmasını sağladı ve insanlı bir uzay uçuşu için çalışmalar hemen başladı.
Bulutsu: Uzay boşluğunda bulunan gaz ve tozdan oluşmuş bulut.
Başucu Noktası: Yeryüzündeki bir gözlem noktasından geçen düşey doğrultunun gökyüzünü deldiği iki noktadan ufkun üstünde olanı.
Parsek: Yer yörüngesinin yarı-büyük eksenini bir açı saniyesinde gören uzaklık; 1pc = 3,26 ışık yılı = 30857x109 km.
Muaz Erdem'ın Yazısı.