Saygıdeğer Swahilice
2017 Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Türk Dili Yılı seçildi. Yıl boyunca gerçekleştirilen etkinlikler “dilimiz kimliğimizdir” üst başlığı altında gerçekleştirilecek. Tabii etkinlikler Türkiye’de dil ile ilgilenen, bu alanda çalışmalar yapan kurumlar aracılığıyla gerçekleştirilecek.
Etkinliklerin duyurulması için bazı sosyal medya hesapları da kurulmuş. Hesapların yöneticisi kimdir, ne kadar dil ehil kişilerdir, doğrusu bilgim yok; ancak bu hesaplardan yapılan bazı açıklamalar dil konusunda çokça düşülen bazı yanlışları ortaya seriyor.
Bir kere yapılan paylaşımlar muhafazakâr bir üslupla yapılıyor. Sürekli bir şeyleri protesto etmek tavsiye ediliyor. Bunu yaparken bazı tutarsızlıklar da sezilmiyor değil. Örneğin yapılan bir açıklamada “bilim insanı, halkın dili nasıl kullandığını tespit eder ve onu kurallara bağlar” denilirken bir açıklamada halka “Türkçeden para kazanıp Türkçeye özen göstermeyen yayınları izlemeyerek, yazarları okumayarak tepki gösterin” deniliyor. Madem bilim insanı sadece halkın dilini kurallara bağlar, o hâlde halk “neyi okuyacağıma, neyi takip edeceğime sen ne karışıyorsun” diye sormaz mı? Ayrıca çok saygıdeğer bilim insanı ben halkın hiç bilim insanı dediğini duymadım, genelde bilim adamı diyorlar. Hatta “derin millet” buna âlim diyor.
Bu hesaplardan yapılan bir açıklama daha var ki üzerinde uzun uzun düşünülesi: “Bütün dillere saygılıyız, hiçbir dile düşman değiliz.”. “Yahu birader, bir dile neden saygı duyayım ya da düşman olayım ki, bu açıklamayı yapman bile abesle iştigaldir.” diyesi geliyor insanın. Bunu yazanın saygı ya da düşmanlık mefhumlarına yeterince kafa yormadığı anlaşılıyor. Bir şeye saygı duymak ya da düşmanlık yapmak sonradan kazanılan fiillerdir. Yani aslında bir şeye doğuştan, kökten saygı duymayız ya da düşmanlık yapmayız. Onun hâline, gidişatına bakarak düşman olur ya da saygı duyarız. Peki o zaman siz bir dilin tipine bakıp da saygı duyup duymayacağınıza mı karar veriyorsunuz?
Dilimizi mesele etmeyelim, onu sevmeyelim demiyoruz elbette; ancak dili sevmek muhafazakâr bir üslupla onu bunu yasaklayarak olmayacak kanaatimce. Anlamaya çalışarak olacak. Önce bir anlayalım.
Selim Tiryakiol'ın Yazısı.