Yeni Milli Eğitim Bakanı cidden hızlı başladı. Hükümetin bürokrasiyi ve yaz tatilini aşma formülü olarak sarıldığı Kanun Hükmünde  Kararname ile 32 birimden oluşan bakanlığı 17 birime indiren Bakan Ömer Dinçer Talim Terbiye Kurulu’nu yeniden düzenledi, müfettiş  kadrolarını denetmenliğe dönüştürdü. En önemlisi de “Atatürk milliyetçiliğine bağlı vatandaş yetiştirme” ve “Milli Güvenlik Siyaseti’ne bağlı olma” şartlarını ortadan kaldırdı. Ne diyelim, hayırlı olsun.

Bürokratik değişikliklerin isabetli olduğunu Milli Eğitim camiasındaki birçok tanıdık teyit etti. Medya da bu değişiklikleri tarafsız bir  dille verdi zaten. Ancak, yukarıda bahsi geçen son değişikliklerin “Atatürk ilkeleri gitti” şeklinde yorumlanması ve özellikle de  provokatif bir dille verilmesi bilmem sizin de dikkatinizi çekti mi? YÖK’ün katsayı uygulaması kaldırmasına ilişkin haberlerde de  hâkim olan bu dili biz neredeyse unutmuşuz. Nitekim bu haberleri okurken bir tür nostalji yaşadığımızı hissettim. Doğrusu bize 28 Şubat günlerini hatırlatan ve “ne günlermiş o günler” diye düşünmemizi vesile oldukları için malum medyaya teşekkür etmeliyiz  herhalde. Ama bir şeyi de hatırlatarak: Haberlerinin ne kadar bayağı kaçtığını ve üsluplarının sakilliğini umarım fark etmişlerdir. Hâlâ  aynı yerdesiniz yahu, biraz değişin ya da değişimi anlamaya çalışın.


Mehmet Köprülü'ın Yazısı.