Hamiyet Özdemir

Önümüzdeki günlerde evlenecek bir dostum var. Kendince düğün ve çeyiz hazırlıklarını dert edindiğini gördüm içimden yardım etmek geçsede madden bu çok mümkün olmayacaktı. Bu durum ailemden bir iki kişiye açtım. Hedefim ufak tefek bir kaç ihtiyacını karşılamaktı arkadaşımın. Bir kaç gün sonra teyzem aradı ve dedi ki bir çok şey geldi bunları verelim. Gerçekten şaşırmıştım çünkü tahmin ettiğimizden daha fazla ve çok güzel şeylerdi. Bu durumu duyan teyzeler, ablalar gerçekten ciddiye almış ve çabalamışlardı. Aklıma direkt Habil ile Kabil kıssası geldi. Rabbim bizlere bir şeylerden vazgeçebilmemiz için imkan veriyor ve vazgeçebildiğimiz kadar yaklaşabiliyoruz. Güzelinden mi verdik az mı yoksa çok mu verdik? Bu tıpkı zaman zaman ihtiyaç sahiplerine göndermek için ayıklanan kıyafetler gibi... Gönderdiğimiz kişiyi bir insan zannederiz ama Rabbimize ulaşmak için gittiğini atlarız...

Annemle eşyaları alıp götürdük ve teslim ettik. Heyecan, sevinç ve mutluluk... Dönüş yolunda konuşurken neden hep böyle olmuyor diye sorduğum da anneme öğrendim ki; eskiden yani çok uzun yıllar öncesinde değil 20 sene öncesine kadar zaten bu şekilde olurmuş. ”Evlenirken kimse borçlu olmazdı herkes birbirine yardım ederdi, ne zaman ki kredi kartları, yüksek faizli krediler çıktı yardımlaşma bitti, huzursuzluklar peydah oldu” tam olarak bunları duyunca nerede kaybettik bu samimiyetimizi diye düşündüm. Ve farkettim ki kaybettiğimizi sandığımız şey aslında hâlâ bir yerlerde durmakta.

Çünkü arkadaşımız Allah yolunda koşturmaktan geri durmayan bir insandı ve samimiydi. Samimiyetinin karşılığı yine samimi olan insanlar vesilesi ile oldu.

İçerde bir yerde olan samimiyeti aramayı bilmiyoruz ama öğrenmek çok kolay. Tıpkı ayette buyrulduğu gibi Rabbimizin ipine sımsıkı sarılırsak bırakmazsak yolumuzu bulabiliriz...

Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz. (Al-i İmran)

GENÇ'ın Yazısı.