20 Kasım 2017 / Esenler

Dert ettiği konularla ilgili "dert etme yahu" diyecek herhangi bir kimsesi dahi yoktu. Ne dünyanın gündemi, ne de Türkiye`de olan bitenler ilgisini çekiyordu. Anlamsız ve amaçsız bir hayat yaşadığını düşünüyor, günlerin peşpeşe ne de çabuk geçtiğine hayret ediyordu.

Metrodan indi, merdivenleri ağır ağır çıktı. Hava henüz kararmamıştı. Ulubatlı`dan Fatih Camii`ne doğru yürümeye başladı. "Kimse yaşadığımın farkında değil sanki" cümlesi geçti zihninden, sağından ve solundan kendisine doğru gelen insanların yüzlerini süzdü çaktırmadan. Kimileri kulaklığını takmış, bambaşka bir alemde geziyordu, kimileri endişeli ifadelerle kafalarındaki onlarca işten birini bitirmeye çalışıyordu. Birileriyle göz göze gelip içini dökme ihtiyacındaydı, ne var ki buna muvaffak olamadı. Sonra kendi kendine, "Birkaç saniyede, sadece gözlerimle, kime ne anlatabilirim ki" dedi.

Akdeniz Caddesi biterken ayaklarındaki yorgunluğu hissetti. Yaşı henüz yirmi yediyi aşmamıştı, yokuşlar gözüne dağ gibi görünüyordu. Minarelerin sarımtırak aydınlatmaları yandı, içine bir hüzün doldu. Yeşil ışığı bekledi karşıya geçmek için, gelen arabanın uzakta olduğunu görünce kırmızıda atladı yola, hızla eve gitmeyi diledi, akşamın hüznünün daha fazla üstüne çökmesine tahammül edemiyordu.

İki Suriyeli kadın hemen yanında yürüdü bir müddet, "Siz bile iki kişisiniz, ben tekim" der gibi baktı onlara. Evine giden sokağın başında durdu, son altı aydır sık sık yaptığı şeyi yeniden yapmayı diledi. Köşedeki mağazanın önüne doğru geldi usulca, vitrini seyretti boş boş. Hiçbir şey almak istemiyordu, her hâlinden belliydi bu. Hayatını sorguluyordu oracıkta, deli sorulara gebeydi kalbi. Giriş kapısının önünde dikildi, otomatik kapı açıldı. O birkaç saniye, müthiş bir gülümseme kapladı içini. Kenara çekildi, kapı kapandı. Tekrar girişe doğru bir adım attığında otomatik kapı yeniden hızla açıldı. Başını kaldırdı, kapının üstündeki sensörlere baktı, bu defa açıktan gülümsedi.

Mağazadaki görevliler, içeriden kıskıs gülerek olanları izliyor, artık alışmış oldukları bu hâle bir mana verebilme adına çeşitli yorumlarda bulunuyorlardı. Eğlenceli bir muammaya dönen bu ilginç hadiseyle ilgili, birazcık psikolojiye merak salmış kızlardan birinin yaptığı şu yorum, belki de gerçeğe en yakın tahminlerden birisiydi, kim bilir.

"Varlığının dikkate alındığı ve her defasında gerçekten görüldüğü belki de tek eşik orasıdır, bu şekilde kendini değerli hissediyor olabilir."


Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.