Zalimlerden Nefret Et, Mazlumları Koru
Çok kısa aslında hayatımız. Geldik gidiyoruz hızlıca. Her gün sayısız hadiseye şahit oluyor, onlarca haber alıyoruz. Şu bir gerçek ki, ne zulüm bitiyor dünyada ne de mazlumlar azalıyor. İnsanlık yaralı, insanlık acı ve ıstırap içinde. Yanı başımızda iç burkan, gönül yakan sayısız hikaye var. Garipler, fakirler, kimsesizler, tutunamamışlar, mülteciler, madde bağımlıları vs. bir yanda; mutsuzlar, umutsuzlar, tükenmişler, felaketlere uğramışlar diğer yanda. Kalbi olan için dramın her türlüsü hayatın içinde her an yaşanıyor, bu aşikâr. Vahşet, dehşet, barbarlık, vicdansızlık ve kötülük tahminimizden de öte bir hızda yayılıyor dünyanın dört bir yanına, dayanılması zor imtihanlardan geçiyoruz insanlık ailesi olarak.
Biz kendimize ait değiliz, kendimiz dahi kendimize emanetiz. Allah bizi burası için yaratmadı, sonsuzluk yurduna sefer edeceğiz, bundan şüphemiz yok. Hangimizin daha güzel davranacağı sınanıyor burada, bazen sorular kolay, bazen zor oluyor. Her iki halde de, iman, sabır, tevekkül, dayanışma, yardımlaşma emrediliyor bize. Dünyadaki tüm kötülüklerin üstüne gitmemiz tavsiye ediliyor, “asla zalimlerden olmayın” deniyor. Büyük küçük, yapacağımız her şeyin karşılığını göreceğimiz vurgulanıyor.
Çok çetin imtihanlar yaşanıyor, çok. Zaten azıcık kalacağımız ve bir ân gibi gelip geçecek olan şu dünya hayatında, bunca mazlumun sesine kayıtsız kalırsak, utancın en büyüğü bizlerin olacak. Aynı şekilde, bizi lütfuyla var eden, şükredelim diye bizlere gözler, kulaklar, gönüller ihsan eden Rabbimiz hatırı için, mutlak sûrette kahrolmaya mahkum olan zalimlerden nefret edemezsek, onlara karşı soylu öfkemizi koruyamazsak, yazık edeceğiz kendimize.
Biz yeryüzünün halifeleriyiz, bir zamanlar olduğu gibi, hakkı tutup kaldıramayacaksak, zalimlerle mücadele edemeyeceksek, mazlumların yüzünü güldüremeyeceksek, gariplerin yaralarını saramayacaksak, göğün, yerin ve dağların yüklenmekten çekindikleri emanete hainlik etmiş olacağız. Allah hainleri sevmez genç dostum, Allah kendi yolunda birbirlerine kenetlenerek saf tutup gayret edenleri sever, Allah içi merhamet, sevgi ve fedakarlık dolu gönülleri sever.
Türkiye zalimlerin nefretini, mazlumların ümidini üzerine çektiği oranda doğru yoldadır. Türkiye sensin, Türkiye benim. Zalimler için de mazlumlar için de elimizden geleni ardımıza koymazsak hatadayız, gafletteyiz, vebaldeyiz.
Niyet edelim her türlü zulümle, kötülükle, vahşetle mücadeleye.
Niyet edelim her türlü iyiliğe, güzelliğe, yardımlaşmaya, dayanışmaya.
Niyet edelim ve bu uğurda gayret edelim.
Bir sonraki sayıda görüşmek üzere.
Asalet ve merhametle...
Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.