Suriye krizinde gelinen nokta, müttefiki diye bildiği çevrelerin tutarsızlıkları hatta ihanetleri sayesinde Türkiye açısından hayat memat meselesine doğru hızla ilerliyordu. Bunun önüne geçmek için Türkiye de yapılması gerekeni yaptı. ABD’nin uyarılarına, tehditlerine, Rusya’nın çekincelerine, ikircikli tutumuna rağmen, söz konusu ulusal güvenliği olduğu zaman, kimseye güvenmeden, kendi göbeğini kendisinin keseceği konusunda blöf yapmadığını gösterdi. Terörle kuşatma planına karşı Afrin’de, Zeytin Dalı Harekatı ile Türkiye cumhuriyeti tarihinin en kapsamlı terörle mücadele operasyonunu gerçekleştirdi. Şimdi hedef Münbiç sonra Irak sınırına kadar temizliğe devam. Allah ordumuzu muzaffer kılsın inşallah.

“ABD Ne Yapmak İstiyor?”

ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde çevirdiği dolaplar uzun zamandır gündemimizde. “ABD ne yapmak istiyor?” sorusunun cevabı aranıyor. ABD’deki siyaset yapıcılarının bu konuda kafaları karışık olsa da ABD’nin Suriye ve bölge politikasını maddeler halinde özetlemeye çalışalım.

-ABD Suriye’de var olmak istiyor.

-ABD bölgedeki varoluşunu, kendi terör listelerinde olsa dahi “laik Kürt” diye tanımladığı çevreler üzerinden tesis etmek istiyor.

-Öncelikli hedefi Türkiye-Suriye hattı boyunca uzanan bir Kürt kuşağı kurmak.

-Bu kuşak Türkler, Araplar ve İranlılar arasına bir duvar örmüş olacak. -Bu kuşak aynı zamanda İsrail ve kimi Arap ülkelerinin istediği bir proje. Bu kuşak ile onlara göre hem Türkiye’nin “Yeni Osmanlıcılık” hülyasının, hem de İran’ın Şii yayılmacılığının önüne geçilmiş olacak.

-Kuşak projesi, ABD, İsrail ve Körfez ittifakının İran’ı çevreleme operasyonunun da bir parçası aynı zamanda.

-İsrail güvenliğini esas olan bu hedef doğrultusunda hareket edilirken Kürtler maşa gibi kullanılarak Amerikalı conilerin can güvenliği de riske atılmamış olacak. Gittiği yere kadar Kürtler kullanılacak sonrası için satış serbest.

Dolayısıyla, Türkiye açısından zamanla beka sorunu haline gelecek olan ABD’nin bu kuşak projesinin çökertilmesi elzemdir. Zeytin Dalı Harekatının başarıya ulaşması sadece Türkiye için değil aynı zamanda bölgenin huzuru için de gereklidir.


Beytullah Demircioğlu'ın Yazısı.