“Küçük denilebilecek bir yaşta Türkiye’ye geldim. Hayatın nasıl yaşandığını, aileden uzak kalmayı Türkiye’de öğrendim. Eğitimime çok ciddi katkısı oldu. Beni çok geliştirdi. Bilmediğim şeyleri burada öğrendim. İnsanlara nasıl davranacağımı, onlarla nasıl ilişki kuracağımı, nasıl samimi olacağımı öğrendim. Hepsinden öte kendime güvenmeyi öğretti. Çünkü kendine güvenmeyen insan geleceğini kuramaz. Bu yüzden Türkiye’ye minnettarım.” Türkiye’de geçirdiği 7 senesini bu sözlerle özetliyor İsa. Misafir öğrenci röportaj serimizin bu ayki konuğu Somalili İsa’dan Türkiye’de öğrenci olmayı dinliyoruz.

Bize biraz kendinden bahseder misin?

Adım İsse Saman Mumimin. 1997 yılında Mogadishu’da doğdum. 2012’de okumak için Türkiye’ye geldim. Kastamonu İmam Hatip Lisesi’ni bitirdim. Şimdi Celal Bayar Üniversitesi Endüstri Mühendisliği ikinci sınıf öğrencisiyim.

Neden Türkiye?

Yurtdışında okuma hayalim çocukluk zamanlarıma dayanıyor. 6 yaşından beri hep gözümü dışarıya diktim, dünyanın farklı yerlerine gitmek istedim. Yaşım büyüdükçe bu isteğim de büyüdü. Lise çağına gelince hayalim gerçekleşti. Hamdolsun Türkiye’ye geldim.

Bize ülkeni anlatır mısın biraz?

Somali bir Doğu Afrika ülkesidir. Nüfusu yaklaşık 15 milyon civarındadır ve tamamına yakını Müslümanlardan oluşur. Zengin yeraltı kaynaklara sahiptir. Özellikle uranyum gibi önemli madenlere sahiptir. Ülkemizin toprakları çok verimlidir. İnsanlar genelde hayvancılık ile uğraşırlar. Son zamanlarda petrol yatakları bulunduğu için bir takım hareketlenmeler yaşandı. Ayrıca Somali tropikal bir iklime sahiptir.

Senin ülkende gençler neler yapar?

Son yıllarda eğitime verilen önemde ciddi bir artış var. Gençler artık okumaya ve kariyer yapmaya önem veriyor. Eskiden olduğu gibi kötü huylar edinmiyor, bunları terk ediyorlar. Geriye kalan gençler ise spor aktiviteleri ile meşgul oluyor. Ülkemiz için bir sporcu cenneti diyebilirim.

Hiç unutamadığın Türkiye’ye dair bir hatıran var mı?

Somali’den sonra ilk gördüğüm ülke Türkiye idi. Tabii Somali sıcak ve kurak bir ülke olduğu için hiç kar yağmaz. Ben de liseye kadar hiç kar yağışı görmedim. İlk Türkiye’ye gelişim Şubat ayına rastladı. Kastamonu’da arabadan indim ve ilk defa kar gördüm ve dokundum. Yazlık ayakkabı giydiğim için hep ayaklarım ıslandı. Hemen gidip ayakkabımı değiştirdim ve kaymaya çıktım. Kar soğuğunun nasıl olduğu tattım. Bu hatıramı hiç unutamam.

Türkiye’de seni en çok ne duygulandırdı?

Beni en çok duygulandıran şey bu ülke insanının yardımseverliğidir. Türkiye merhametli insanların ülkesidir. Ayrıca çocukların büyüklere saygı göstermeleri beni çok duygulandırır. Bu durum gerçekten bende derin izler bırakmıştır. Türkiye’yi kendi ülkem gibi seviyorum. Burada mutluyum.

Başından geçen en komik hatıran nedir?

Bir gün okula gitmek üzere otobüse bindim. Yanımda yaşlı bir amca oturuyordu. Hemen muhabbet etmeye başladık. Bir ara durup bana “Senin rengin silinebiliyor mu?” dedi. Vücuduma dokundu, silmeye çalıştı. Ben de çok şaşırdım. Bunun üzerine gülmeye başladık. En komik hatıram budur.

Atasözü ve deyimler ile aran nasıl? En sevdiğin hangisi?

Deyimleri ve atasözlerini çok seviyorum. Hatta sık sık kullanıyorum da diyebilirim. En sevdiğim deyim ise “Göze Girmek.”

En çok hangi konuda zorlandın?

Türkçede bazı harfleri söylemek zor geliyor bana. Somali’yle olan farklar sebebiyle kelimeleri tam çıkartamıyorum. Yanlış telaffuz ettiğim zaman insanların gülmelerinden korkuyorum.

İlk öğrendiğin kelime ne oldu?

“Nasılsın?” kelimesiydi. Çünkü herkes hâl hatır soruyordu. Böylece ilk öğrendiğim kelime oldu.

İsim değiştirmek istesen kimin ismini alırdın?

İsmimi değiştirmek istesem İlhan ismini alırdım. Bizim ülkede daha çok bayanlar kullandığı için buraya geldiğimde daha çok sevmiştim bu ismi. Değişik gelmişti açıkçası. Ama şu an çok seviyorum.

Geri döndüğünde buraya dair ne götürmek istersin?

Türkiye’deki mutfak zenginliği gibisini daha önce hiç görmedim. Bu yönünü çok seviyorum. Geri döndüğümde buraya dair götürmek istediğim şey ise Türkiye mutfağı ve yemekleri olur.

Türkiye’de bulamadığın, hasret çektiğin şey?

En çok hasret çektiğim şey deve eti. Çünkü Türkiye’de bulamıyorum. Memlekette en sevdiğim şeydi. Sürekli yerdim. Keşke burada da bulabilseydim.

En sevdiğin şehir hangisi?

En sevdiğim şehir Kastamonu. Çünkü Türkiye’de ona benzer bir şehir görmedim. İlgimi çeken bir şehir oldu.

Türkiye sana ne kattı?

Türkiye bana çok şey kattı. İlk söylemem gereken şey, bana hayatı öğretti. Ben küçük yaşta buraya geldim. Hayatın nasıl yaşandığını, aileden uzak yaşamayı Türkiye’de öğrendim. Eğitimime çok ciddi katkısı oldu. Beni çok geliştirdi. Bilmediğim şeyleri burada öğrendim. İnsanlara nasıl davranacağımı, onlarla nasıl ilişki kuracağımı, nasıl samimi olacağımı öğrendim. Daha çok kendime güvenmeyi öğretti. Çünkü kendine güvenmeyen bir insan geleceğini kuramaz. Bu yüzden Türkiye’ye minnettarım.

İstanbul’un en sevdiğin yeri neresi?

İstanbul’un her yeri güzel ama en sevdiğim yer Sultanahmet.

Hâlâ alışamadığın şey?

En alışamadığım şey hava durumu. Çünkü Türkiye’de hava durumu belli olmuyor, bir anda değişebiliyor. Sabah güneşli bir güne uyanıyoruz öğleye doğru yağmur yağıyor akşama hava buz gibi oluyor mesela. Buna kolay kolay alışamam.

Hangi takımı tutuyorsun?

Tabii ki Fenerbahçe.

Türkiye’de nereli olmak isterdin?

Kastamonulu olmak isterdim.

Baklava mı kadayıf mı?

Baklava derim çünkü baklava kesinlikle çok daha güzel.

En sevdiğin yemek?

Köfte.


Ömer Faruk Özbil'ın Yazısı.