Bir Yıkımın Ardından: 17 Ağustos Depremi
Senelerden 1999, aylardan Ağustos… Ayın 17. günü, daha ilk saatleri gecenin. İn, cin uykuda. Şiddetli bir sarsıntı, beraberinde uğultu kapladı sokakları. Ardı sıra yerle bir olan binaların içinden arşı inleten feryatlar ulaştı göklere. O acı gecenin üzerinden yıllar geçti; her 17 Ağustos’ta gözler nemlenir, gönüllerde ince bir sızı hissediler. İşte ülkemizin en karanlık gecesinden geriye kalanlar:
17 Ağustos 1999 depremi, yerel saatle 03.02’de gerçekleşti ve sadece 45 saniye sürdü. Deprem, Richter ölçeğine göre 7.5 Mw büyüklüğünde kaydedildi. Merkez üssü Gölcük olarak belirlendi. Ankara’dan İzmir’e çok geniş bir alanda deprem hissedildi. O dönem yayınlanan resmi raporlara göre 17 bin ölüm, 23 bin yaralanma oldu. Yaklaşık 285 bin ev, 42 bin işyeri hasar gördü. Lakin resmi rakamlar dışında daha ciddi iddialar var. Yaklaşık 50 bin kişinin bu felakette hayatını kaybettiğinden bahsediliyor. Depremin büyüklüğü ve etkilediği alanı göz önünde bulundurarak konuşacak olursak son yüzyılın en büyük felaketi diyebiliriz.
Depremin Türkiye’nin sanayi bölgesi olan Marmara’da meydana gelmiş olması ülkede büyük sıkıntılara yol açmıştır. Ciddi bir ekonomik kriz yaşanmıştır. Depremde yaşanan can kayıplarının faturası dayanıksız binalar yapan müteahhitlere kesildi. Depremden sonra yaklaşık 2 bin civarı dava açıldı. Lakin bu davaların çoğu ya hukuki boşluktan ya da zaman aşımından dolayı sonuçlanamadı. Depremden bugüne dayanaksız binalar yapılmaya devam edildi, ne yazık ki ders alınmadı.
Allah insanlığı her nevi doğal afetten korusun.
GENÇ'ın Yazısı.