Hakan Semiz

Teleskop: Gök cisimlerinin, daha büyük görüntüler şeklinde görülmesini sağlayan ve özellikle rasathanelerde kullanılan bir optik alettir. Eski anlamıyla teleskoplar; gökcisimlerini özellikle de yıldızları incelemek için kullanılan cihazlardır.

Galileo teleskobu 1610 yılında geliştirmiş ve mercekleri tıraşlayarak büyütme gücünü 20 kata kadar çıkartmıştır. Hatta Galileo’nun teleskop ile ilgili söylemiş olduğu demeç şöyledir:

“…teleskobun ilk kaşifi bir rastlantı sonucu biri içbükey, diğeri dışbükey şeklindeki iki mercekle uğraşırken onları gözünden farklı mesafelerde tutarak beklenmeyen sonucu gören ve kaybeden basit ve sıradan bir cam ustasıdır ve bu olay cihazın temelini oluşturmuştur.”
  
Teleskobun Bölümleri:

İçbükey mercekler, uzaktaki bir cismin daha iyi görülmesini sağlar. Bu mercekler her zaman cismi olduğundan daha küçük göstermektedir. Dışbükey mercekler, cismi daha küçük ve baş aşağı göstermektedir. Bu iki merceğin birleştirilmesi ile uzaktaki cisimler gözlemciye daha yakında ve daha büyük görünecektir.
 
Teleskopların iki temel özelliği bulunur; birincisi ışığı ne kadar iyi alabildiği, ikincisi aldığı görüntüyü ne kadar büyütebildiğidir. Bunlar da objektif merceğinin saflığına, kalitesine, pürüzsüzlüğüne ve en önemlisi büyüklüğüne bağlıdır. Ne kadar büyük mercek kullanılırsa o kadar büyük görüntü elde edilir. Mercekli teleskoplara ek aynalı ve katadioptrik (hem aynalı ve hem lensli) teleskoplarda bulunmaktadır.

Teleskobun Çalışma Prensibi:

Objektif merceğinin odaklandığı yerden gelen ışık kırılmaya uğrayarak ve ya aynalarla yansıtılarak bir noktada toplanır ve çok daha büyük gözükmesi sağlanır. İnsan gözünde mercek sabittir, bu nedenle yakınlaştırma veya uzaklaştırma yapamayız. Yapabildiğimiz şey sadece bir noktaya odaklanabilmekten ibarettir. Elinize bir büyüteç alıp baktığımızda aslında büyüteç merceğiyle kendi göz merceğimiz arasında bir teleskop sistemi oluşturmuş oluruz.
 
Türkiye’de Teleskop Türlerine Bazı Örnekler:

Bilindiği üzere Türkiye’de özellikle Cumhuriyet Dönemi’nde var olan rasathaneler başlangıçta meteorolojik gözlemler yapmaktaydılar. Bunun için sipariş edilmiş olan bir çok teleskop ve diğer aletler de bu amaçla kullanılmaktaydı. Bu aletlerin ülkemize gelmesi politik bir süreci işaret etmekteydi. Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasal durumlar neticesinde teleskopların ülkemize gelmesi uzun süreler almaktaydı. Şimdi bu teleskoplarda bazı örneklere göz atacağız:

1-Harbiye Mektebinde Olan Teleskop:

Uzunluğu-5 Metre
Açıklığı-1 Metre
Abdülmecit devrinde (1839-1861), Harbiye Mektebi’ne İngiltere’den 2000 liraya bir dürbün satın alınmış, ancak bu dürbün, Kırım Savaşı (1854-56) sırasında çıkan yangında tahrip olmuştur. 1850 yılında Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph tarafından Padişah Abdülmecit’e bir dürbün hediye edilmiştir. Bu iki dürbünün aynı dürbün olduğu ileri sürülmüştür.
Kaynaklara göre bu teleskop ülkemize gelen ilk teleskoptur.

2-Kabataş Lisesine Verilen Teleskop:

8 santimetrelik bir dürbün olduğu söylenir.
31 Mart Vakası ile tahrip edilen Rasathane aletlerinin bazıları ortaya çıkan olaylar sonucunda toplanan aletler arasında yer almıştır. Coumbary, Paris Gözlemevi Müdürü Urbain Le Verrier’ye (1811-1877) yazmış olduğu Kasım 1868 tarihli mektupta, 5 Kasım 1868 tarihinde gerçekleşmiş olan Merkür’ün transit gözleminde, 10 cm çaplı bir teleskop kullandığından bahsetmektedir. Bu teleskobun, Coumbary’nin şahsi teleskobu mu yoksa Kabataş Lisesi’ne aktarılmış olan 8 cm lik teleskop mu olduğu hakkında kesin bir bilgi yoktur.

3-Almanya/Zeiss Markalı Teleskop:

“Avrupa’dan dürbün aldık. Teferruatıyla beraber bize 23 bin liraya mal oluyor. 15 gün evvel yola çıkarılmıştır. Bu dürbün için bir bina projesi hazırladık. 3-4 odalı ve 10 metre yüksekliğinde, bir de kulesi olmak şartıyla 35 bin liraya yapılabilecektir. Para verilmezse dürbünden maateessüf istifade edilemeyecek. Rasathanelerin üç çeşit dürbünü vardır. Birisi kutru 20 santime diğeri 50 ve üçüncüsü de 110 santime kadardır. Biz ancak 20 santimliğini aldık. Bu dürbün ile fiziki astronomi tetkikatı yapılır. Kevakibin (yıldızların) fotoğrafları alınır ve ışık ölçme tetkikatında bulunulur. Bu dürbüne malik olmakla Türk Rasathanesi de beynelmilel teşkilata girecektir. Çünkü mesela Avrupa’dan bize ‘şu yıldıza bakınız’ derler. Biz de tetkikatımızı (araştırmamızı) yaparak telsiz telgrafımızla cevap vereceğiz. Yalnız dürbünümüz küçük mikyastadır (ölçektedir). Bulgaristan 15 sene evvel bu dürbüne malik olmuştur.”

Cumhuriyet’in ilk yıllarında bile büyük teleskoplardan hala dürbün olarak bahsedildiğini görmekteyiz. Bu olay T. C. Resmi Gazetede ve Yıldız Dergisi’nde yayınlanmıştır.

Astronomi alanında çalışmaları arttırmak için 1918 yılında Carl Zeiss firmasından bir ekvatoral dürbün sipariş edilmiştir. Bu dürbün, İstanbul’a 1925 yılında gelmiştir. 1926’da elde edilen ödenek ile Dürbün Binası’nın temeli atılmış ve 1933 yılında binanın en üst kısmının da bitmesiyle, alet yerine yerleştirilmiştir. Dürbün Binası, 1935 yılında hizmete açılmıştır. Bu binaya yerleştirilen ekvatoral dürbün 307 cm odak uzaklığı ve 20 cm objektif çapına sahiptir.

4-Yansıtıcılı Teleskop:

26 Ocak 1793’te Bavyera’da doğan Georg Merz tarafından kurulan G.&S. Merz şirketi tarafından Almanya’da imal edilmiştir. 1808 yılında Fraunhofer’ın mercek imalatında işçi olarak çalışmıştır. Merz, Fraunhofer’ın asistanlığına getirilmiş, merceklerin ve optik sistemlerin hesaplamalarını yapmaya, ayrıca astronomik aletler üretmeye başlamıştır. Fraunhofer’ın 1826 yılında ki ölümünden sonra Merz Utzschneider tarafından yöneticiliğe  getirilmiş ve işi Joseph Mahler ile yürütmüştür. Georg Merz 1867 yılında vefat ettikten sonra işi oğulları Sigmund ve Ludwig’e bırakmıştır. Sigmund Merz iş başına geçmiş ve ürünlerinde    kazınmış G.&S. Merz isimlerini kullanmaya başlamıştır.

(Ahmet Suha Mermerci tarafından R.Koç Müzesi’ne bağışlanmıştır.)  

5-Mercekli Teleskop:

W.Watson&Sons Ltd. Şirketi tarafından Londra’da üretilmiştir.  
Çap:7.5 cm
Uzunluk:102 cm
Pirinç dökümden olan bu teleskop Rahmi Koç Müzesi’nde sergilenmektedir.
Deniz Teleskobu: 19. yüzyılda Gilbert&Wright kardeşler tarafından Londra’da üretilmiştir. Rahmi Koç Müzesi’nde sergilenmektedir. Maun kaplamadır.


Kaynakça

Danışan,G.,“Türkiye’de Gözlemevi ve Astronomik Gözlemler”,İstanbul,Temmuz 2009.
Unat,Y.,“Galileo Galilei ve Astronomiye Katkıları”,Bilim Tarihi Araştırmaları Dergisi,İstanbul,2005.
Yeşilyaprak,H.,“Kandilli’nin Teleskopları”,İstanbul.
http://www.rmk-museum.org.tr/cengelhan/turkce/rmk_bilimsel_aletler.htm,15.04.2016.
http://www.bilgiustam.com/teleskop-nasil-calisir-teleskobun-icadi/,4.5.2016


GENÇ'ın Yazısı.