Edebiyatçıdan Yazar İlahiyatçıdan İmam Olmuyor!
Ülkemiz maalesef garip çelişkilerle dolu. Bazen dostlarla evde işte ya da caminin çok da yakın olmadığı bir yerlerde cemaatle namaz kılacak oluyorsunuz ve aranızda ilahiyat fakültesi mezunu ya da o bölümde okuyan arkadaşlarınız oluyor. İlahiyat fakültesinden mezun olan arkadaşlarınızın imam olması isteniyor fakat bunu hemen reddediyorlar ve cemaatin içindeki diğer insanları imam olmaları için zorluyorlar. Ve cemaatten kimse de imamlık konusunda kendisine güvenemiyor, en son ferdî kılmaya karar veriyorlar namazı. Bu hakikaten üzücü bir durum. Evet, tüm Müslümanlar namaz kıldırabilecek kadar bilgiye sahip olmalı ama ilahiyat fakültelerinde okuyan arkadaşlarımızın bu konularda daha atılgan olması gerekmiyor mu? En azından ilimleriyle amel etmeleri gerekiyor. Elbette bu durumun istisnaları var ama maalesef pek az. Benzer durum edebiyatçı-yazar çelişkisinde de var.
Gerçekten iyi ürünler veren yazarlarımız var ama bunlardan pek azı edebiyat fakültesi mezunu. Edebiyat bölümünden, fakültesinden mezun olan arkadaşlarımız edebiyat dergilerini beğenmiyorlar ya da beğenmediklerini ileri sürerek dergilerde vesaire yazmıyorlar daha sonra da yaz-ma-ma alışkanlığı kazandıkları için hiç ürün vermeden yıllarını ömürlerini tüketiyorlar. Hâlbuki böyle mi olmalı? Ülkemizde edebi derinliği olan dünya edebiyatına alternatif olabilecek vizyona sahip eserler yayınlanmıyorsa bunda edebiyat fakültesi mezunu arkadaşlarımızın büyük sorumluluğu var diye düşünüyorum. Evet, her seferinde bu ülkenin hepsi şair hepsi yazar hepsi hatip deniyor ama işin uzmanı konuşuyor olsa amatörü susmayı kendine yakıştırır zaten. Fakat işin ehilleri kendilerini sürekli pasifize ediyorlar.
Bu duruma bahane bulmak kolay, hele hele çoğu kişi üniversitede istemediği bölüm olduğu halde okudum diyor edebiyatı. İyi de kardeşim ya hiç okuma ya da o kadar yıllık emeğinin zekâtını ver. İstemediği halde mühendislik, işletme gibi bölümler okuyanlar mezun olduklarında bu işi yapma konusunda daha çok gayret ediyorlar gibi geliyor bana. Elbette bunların hepsinin istisnaları var lakin kaide bozulmuyor işte.
Sami Yaylalı'ın Yazısı.