Müslüman Oldum Çünkü Soru Sordum
Mehmet Sadık
Bilmiyorum ne kadar farkındayız ama İslam, dünyada dalga dalga yayılmaya devam ediyor. Kasıtlı olarak terör, vahşet ve savaşla anıldığı içinin boşaldığı, islamofobi yüzünden İslam’dan ve O’nun ahlakından uzak kaldığımız söylense de, Müslümanlık, hâlâ dünyada kurtuluşun, barışın ve sevginin tek reçetesi ve çaresi. Bunu fark eden ve hidayete erenlerden biri de Filipinli JC Angelo Uybaan. JC 2012 yılında, 16 yaşındayken Müslüman oluyor ve şu an Türkiye’de İslam’ı ve Türkçeyi öğreniyor. Kendisiyle haritada bile yerini bulmakta zorlanacağımız Filipinleri, Müslüman olma serüvenini ve Türkiye’ye karşı olan hislerini konuştuk.
Öncelikle seni tanımak isteriz. Nerede doğdun, yaşadığın yeri biraz anlatır mısın?
Filipinler’deki İfugao kabilesine mensubum. Bildiğiniz gibi Filipinler birçok farklı kabileden ve adalardan oluşuyor. 7 bin 100 tane ada mevcut ve bunlar 3 ana toprak parçası şeklinde sınıflandırılıyor. Kuzeyde Luzon, ortada Visayas ve güneyde ise Mindanao adası var. Mindanao Müslümanların bulunduğu bölge fakat ben kuzey bölgesindenim. Ve maalesef yaşadığım yer olan kuzey bölgesinde birçok insan, tek bir Müslümanla dahi tanışmadan vefat ediyor.
Teyzem Türkler Sayesinde Müslüman Oldu
Sonradan İslam’ı seçen insanların hikayesi çok önemli ibretler barındırıyor... Senden de bu hikayeyi, İslam’la tanışma serüvenini dinlemek isteriz...
Allah’ın inayeti birçok farklı şekille tezahür ediyor hamd olsun. Hristiyan bir aileden geliyorum. Ailem dindar bir ailedir, küçükken annem beni kiliseye götürürdü. Lise yıllarıma geldiğimde bir şekilde Hristiyanlıktan uzaklaşmaya ve bazı öğretilerinden şüphe etmeye başladım. Aynı kabilede olduğumuz teyzem; Filipinler’in başkentinde çalışıyordu. Orada, İngilizce öğrenmek ve insanları İslam’a davet etmek üzere Filipinler’e gelen bazı Türklerle tanıştı. Onlara İngilizce öğretti ve bu süreçte kendisi de Müslüman oldu. Gördüğüm ilk Müslüman teyzem olmuştu. Gerçekten çok şaşırmıştım; çünkü daha önce bir Müslüman görmemiştim. Rahibeleri başları örtülü bir şekilde görüyordum ama teyzemin görünüşü çok farklıydı. Değişmiş, tesettüre girmişti.
Türkiye’den İslam’ı anlatmak için yurtdışına giden gerçekten çok insan var. Bu örneği senden de dinlemek bizi çok memnun etti. Sonrasında ne oldu? Müslüman olmana da teyzen mi vesile oldu?
Teyzem, Müslüman olduktan 7 sene sonra geri döndü ve ailesini de İslam’a davet etmeye başladı. İlk önce kardeşlerini, sonra anne ve babasını, sonra da bizi İslam’a davet etti. Ne yazık ki kardeşleri hâlâ İslam’ı kabul etmiş değiller. Fakat elhamdülillah ben, onun davetini kabul eden ilk kişiydim. 9 yaşımda iken babaannemin yanında uyuyordum, bu sırada teyzem babaannemi İslam’a davet ediyordu ve birden uyanıp ona şöyle sordum: “İsa kimdir? Bir tanrı mıdır yoksa Tanrının oğlu mudur?” Bunun üzerine teyzem bana Hz. İsa’nın (as) bir peygamber olduğunu ve onun da ibadet ettiği bir Tanrı olduğunu anlattı. Daha sonra beni Filipinler’in güney bölgesine davet etti. Fakat ben bu daveti kabul etmedim; çünkü bizim algımıza göre, ülkenin güney kısmında Müslümanlar yaşıyordu ve Müslümanlar teröristlerdi. Televizyonda ve medyada gösterildiği üzere bizde böyle bir algı oluşmuştu. Dolayısıyla aslında teyzemin yaşadığı bu bölgeye gitmeye biraz korkuyordum. Fakat liseden mezun olduktan sonra kendime meydan okuyarak, teyzem ile birlikte yaz kampına katılmak üzere Mindanao’ya gittim.
“Müslümanlar Beni Kesecek” Diye Düşünmüştüm
Müslümanlarla ilk birlikteliğim bir binada beraberce bulunan ve okuma kampı yapan bir Müslüman toplulukla olmuştu. Gerçekten çok şaşırmıştım, kendi kendime “Artık sonum geldi, burada çok Müslüman var, başımı kesecekler” diye düşünüyordum. Ama elhamdülillah, beklediklerimin tam tersi ile karşılaştım.
Peki orada, yani gördüğün ilk Müslümanlarda seni en çok etkileyen şey ne oldu?
Müslümanlarda beni en çok etkileyen, içinde bulunduğum ortamdaki kardeşlikti. Aralarındaki kardeşlik bağı, benim daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyordu. Hristiyanların tertip ettiği birçok kampa katılmıştım fakat Müslümanlarla beraber tecrübe ettiğim bu ortama daha önce şahit olmamıştım. Bu kamp süresince Müslüman olmaya bir eğilimim vardı. Fakat aradığım şeyin İslam olup olmadığına emin olamadığım için kabul edemiyordum. Onlarla bir süre daha kalmaya devam ettim. Sadece yaz ayları boyunca kalmayı düşünüyordum. Fakat bana gösterdikleri muamele, misafirperverlik ve kardeşlik neticesinde daha fazla kalmaya karar verdim. Onların hareketlerini taklit etmeye başladım. Şehadet getirmemiş olsam da abdest alıp, namaz kıldım.
İslam’ı Öğrenmek Huzur Veriyordu
Ardından Müslümanların bir merkezine gittik. Filipinler’de tek İslam şehri Maravi’dir. Orada kardeşlerimiz bana İslam’ın güzel yanlarını göstermeye devam ettiler ve o şehirde; şehadet getirerek Müslüman oldum. Müslüman olduğumda 16 yaşındaydım ve 2012 senesi idi. Bunun ardından kabileme hemen dönemedim; çünkü dinimi öğrenmem gerektiğini anlamıştım ve İslam dinini sadece öğrenmek dahi bana huzur veriyordu.
İlk olarak Kur’an alfabesini öğrenmeye başladım. Bu süreçte ailemle internet üzerinden görüşüyordum. Fakat fiziki olarak birbirimizi hiç görmedik... Köyüme iki sene sonra geri döndüm.
Çevreniz, ailenin tepkisi nasıl oldu? Sana kızdılar veya desteklediler mi?
Arkadaşlarımın birçoğu, yapmış olduğum tercihten ötürü oldukça şaşırmışlardı. Belki de inanmamışlardı... Ama her şeye rağmen Allah bana anlayışlı, çok güzel bir aile bahşetti. Hamd olsun, onlar benim İslam’dan önceki halimle İslam’dan sonraki halimi gördüler. Müslüman olmam ile alakalı hiçbir menfi ifadeleri olmadı.
Maşallah. Allah onlara da hidayet nasip etsin... Peki Türkiye’ye geliş sürecin nasıl oldu?
Kız kardeşim benden bir sene sonra İslam’ı kabul etti ve iki kuzenim de Müslüman oldular. Ardından kız kardeşim Türkiye’ye temel İslami ilimler eğitimi için geldi. Sonra Filipinler’e geri döndü ve orada insanlara İslam’ı öğretiyor. Bende yaklaşık 1 senedir Türkiye’deyim. İlmi Araştırmalar Merkezi’nde (İLAM) Türkçe ve İslam, akaid, fıkıh dersleri alıyorum. İki kuzenim de şu anda Türkiye’de, subhanallah. Kuzenim Alican bir sene boyunca Kur’an ezberi yaptı ve hafız oldu, bu sene bitirdi. Bu sayede bizim kabilemizden çıkan ilk hafız olmuş oldu. İnşallah onun kardeşi de seneye hafızlığını tamamlamış olacak.
Türklere Müteşekkirim
Müslüman olduğum için her zaman Allah’a şükrediyorum ve aynı zamanda Türklere de bana vermiş oldukları desteklerden ötürü müteşekkirim. İslam hakkında öğrendiklerimizin birçoğunu onlardan ve onların yaşayışlarından öğrendim.
Sana ilham olan, etkilendiğin özel bir isim var mı?
Hz. Ömer’in (ra) hikayesine her daim hayran kalmışımdır. Bildiğimiz gibi önceden Müslüman değildi ve güçlü kuvvetli biriydi. Ömer (r.a) İslam’ı kabul ettiğinde tamamen değişti ve yaptığı kötü işleri terk ederek en iyi sahabelerden biri haline geldi. Ben onun kadar iyi olmasam da Müslüman olmadan önceki ve sonraki halimi kıyasladığımda arada büyük bir fark görüyorum ve çokça şükrediyorum. Çünkü, İslam bana geldi…
GENÇ'ın Yazısı.