Ay’da olmak… Düşünsenize, üzerinde durduğunuz şey Dünya değil. Eviniz, aileniz ve tüm insanlık gökyüzünde gördüğünüz mavi bir gök cisminin üzerinde yaşıyor. Herkes orada ama siz başka bir gök cisminin üzerinde yapayalnızsınız…

İnsanoğlu şimdiye kadar Dünya haricinde sadece tek bir gök cisminin yüzeyinde yürüyebildi. O gök cismi de doğal olarak Dünya’ya en yakın gök cismi, yani Ay oldu. Ay her ne kadar Dünya’ya yakın olsa da bu tarihi yolculuk hiç de kolay olmadı. Nitekim Rahman Sûresi’nin 33. ayetinde buyurulduğu üzere Dünya’dan ayrılmak için “büyük bir güç” gereklidir. Bu büyük gücü sağlayacak teknolojinin üretilmesi ise ancak geçtiğimiz yüzyıl mümkün olabildi. Dünya’dan ortalama 380.000 km uzakta olan Ay, tarih boyunca insanoğlunun ilgisini çekmiş ve Ay’a yolculukla ilgili hayaller kurulmuş. Bu ilginin sebebi, Dünya’dan çıplak gözle yüzeyini görebildiğimiz tek gök cisminin Ay olmasıdır hiç şüphesiz.

Uzay Yarışı

ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki soğuk savaşın uzay yarışına dönüşmesiyle birlikte uzay teknolojisi çok hızlı gelişti ve bu şekilde belki de insanlığın uzay macerası daha erken başladı. 4 Ekim 1957’de Sputnik-1 uydusunu uzaya yollayan Sovyetler, yarışta liderliği kaptı ve 12 Nisan 1961’de ise Vostok-1 roketiyle Yuri Gagarin’i yörüngeye çıkararak liderliğini garantiledi. Uzaya ilk uyduyu ve insanı gönderen Sovyetler karşısında ABD uzaya ilk astronotunu ancak 20 Şubat 1962’de gönderebildi. Artık iki ülkenin de hedefinde Ay vardı. Sovyetler liderlik koltuğunu sağlama almak için, ABD ise Sovyetler’in o zamana kadar elde ettiği tüm başarıları gölgede bırakarak uzayda lider olmak için Ay’a insan göndermeye yönelik çalışmalara başladı. Sovyetlerin başarıları karşısında büyük bir baskı altında çalışan NASA çalışanları, Ay’a insan göndermek için kararlıydı. Bu noktada Gizli Sayılar (Hidden Figures) ve Ay’da İlk İnsan (First Man) filmlerini izlerseniz, NASA çalışanlarının yaşadıkları baskıyı daha yakından anlayabilirsiniz. NASA’nın Ay programı olan Apollo görevi çok kötü bir kazayla başladı. Apollo-1 görevindeki 3 astronot 1967’de Dünya’da test aşamasındayken kapsülün içinde çıkan bir yangın sonucu feci şekilde yanarak can verdi. Bu olay NASA çalışanlarının moralini bozsa da, NASA çalışmalarına hız verdi. 1968 yılında Apollo-8 göreviyle ilk kez ABD’li astronotlar Ay’ın çevresinde dolanıp Dünya’ya dönmeyi başardı. 3 Mart 1969’da Apollo-9 ve 18 Mayıs 1969’da Apollo-10 görevleri ile Ay’ın yörüngesine iki sefer daha düzenleyen ABD artık Ay’a iniş için hazırdı.

“Burası Sessizlik Denizi, Kartal Kondu!..”

20 Temmuz 1969 tarihinde, ABD’nin Houston kentinde akşam saat 10 sularında dünyanın her tarafında TV istasyonları, bu tarihi haberi vermek için yayın akışını kesmeye hazırlanıyordu. “Ay’dan canlı yayın” kelimeleri ekrana yansıyor ve Ay’ın beyaz tozlu yüzeyine konan uzay aracından bir astronotun inişini tüm dünya izliyordu. Kamera daha sonra Ay yüzeyine, oradaki kraterlere, girinti ve çıkıntılara yöneltiliyordu. Canlı yayına kitlenen insanlar astronotun sesini belli belirsiz işitiyor ve astronot araçtan birkaç metre öteye sıçrayıp cebinden katlanmış bir bayrak çıkararak Ay’ın yüzeyine diktiğine tüm dünya şahit oluyor. Evet, bundan tam 50 yıl önce Apollo-11 göreviyle ABD Ay’a ilk insanları indirmeyi başardı.

Ay’da olmak… Düşünsenize, üzerinde durduğunuz şey Dünya değil. Eviniz, aileniz ve tüm insanlık gökyüzünde gördüğünüz mavi bir gök cisminin üzerinde yaşıyor. Herkes orada ama siz başka bir gök cisminin üzerinde yapayalnızsınız…

Apollo-11’i takip eden 5 başarılı Ay inişiyle birlikte toplamda 12 ABD’li astronot Ay yüzeyini adımladı. Aralık 1972’de Apollo 17 astronotlarının Ay yolculuğundan bu yana Ay’a insanlar bir daha gitmedi. 2020’li yılların sonunda veya 2030’lu yıllarda bu olaya tekrar şahitlik edeceğiz.

Peki uzay yarışını hep önde götüren Sovyetler Birliği, ABD Ay’a insan yollarken ne yapıyordu? Elbette boş durmuyordu. 3 Şubat 1966’da Ay’ın yüzeyine ilk bir uzay aracı indirmeyi başarak Sovyetler, Ay’dan ilk fotoğrafı Dünya’ya gönderdi. Luna 9 sayesinde Ay yüzeyinin insanlar için güvenli olduğunu anlayan Ruslar, bir yandan kozmonot Alexei Leonov’u Ay yolculuğu için eğitmeye, diğer yandan Leonov’u Ay’a taşıyacak N1 roketini hazırmaya başladı. Sovyet roket tasarımcısı Sergei Korolev’in ani ölümünden sonra aceleyle tamamlanan N1, Şubat 1969’da ilk fırlatma girişiminden önce teste tabi tutulmamıştı. Roketi dört fırlatma girişimi de başarısızlıkla sonuçlandı. Böylece Sovyetler Birliği’nin Ay’a insan gönderme programı 1974’te resmen iptal edildi. Uzay yarışına geride başlayan ABD, Ay göreviyle Rusların tüm başarılarını gölgede bırarak yarışın galibi oldu. Ee, ne oldum dememeli, ne olacağım demeli…


Gök Sözlük

Fırtınalar Denizi: Ay yüzeyi üzerinde bir düzlük.

Fışkırma: Güneş yüzeyinden uzaya sıcak gaz kütlelerinin fırlaması

Fotoğraf Parlaklığı: Renk duyarlığı tanımlanmış, fotoğraf plaklarıyla çekilen yıldız resimleri üzerinde ölçülen parlaklık.


Muaz Erdem'ın Yazısı.