Genç Dergisi Çıktı: Meslek Değil, Meşrep Seç
Site Özel
4775 okunma
Merhaba kıymetli okurlar.
Bu ay kapağımıza “Meslek Değil, Meşrep Seç” başlığını taşıdık. Zamanımızın en büyük tuzaklarından bir tanesi iş ya da meslek seçimini layık olmadığı bir seviyede ele almasıdır. Meslek ya da iş Hakkın rızasına ulaşmak, en yüce insanlık ufkuna ulaşmak için hayattaki bütün imkanlar gibi bir imkandan daha fazlası değildir; her imkan gibi bir imtihan boyutu vardır. İstediği işe kavuşan cennete, istemediği işi yapmak zorunda kalan cehenneme düşmüş olmaz. Biz iş ya da mesleği olması gerektiği yerde ele alır ve bir imkan olarak değerlendirirsek doğru meşrebi seçmiş oluruz. Diğer türlü yatak odalarımıza kadar girecek, sevgimizin, korkumuzun, ümidimizin ve çevremizin yegane belirleyicisi olacak, insanı insanlıktan çıkartacak bir kapitalist cendere bizi beklemektedir, haberiniz olsun.
Editörümüz Süleyman Ragıp Yazıcılar, Editörden yazısında “Meziyetin Güzel, Ya Şahsiyetin?” başlığı ile sesleniyor. Mehmet Lütfi Arslan “Nasıl -1 Olacaksın?” diyerek “Burhan ile Genç”in hikayesini bizlerle paylaşıyor. Taha Kılınç ise “İstihdam Hakkı” başlığıyla yazdı. Burak Erdem, JC Angelo Uybaan , Lütfi Sunar, Kemal Sayar gibi kıymetli isimlerle yaptığımız söyleşiler de Temmuz sayımızda sizleri bekliyor.
Esenlikle…
EDİTÖRDEN / SÜLEYMAN RAGIP YAZICILAR
MEZİYETİN GÜZEL, YA ŞAHSİYETİN?
Birkaç ay önce, özel bir işyeri yöneticisi aradı, selamlaşma ve hâl hatır faslından sonra şu soruyu sordu:
- Filan firmada çalışacak bir arkadaş arıyoruz, var mı bildiğiniz iyi bir genç?
Sorduğu soruya diğer bir soruyla karşılık vermek istedim:
- O işi yapacağını düşündüğüm tanıdığım birçok genç var, lakin tam olarak nasıl birini arıyorsunuz?
Verdiği cevap manidardı:
- İnan diploma, sertifika ya da kurs belgeleri falan hiç önemli değil, kabarık CV’lerle çok kişi geldi geçti ama hiç verim alamadık. Biz iş liyakatinin yanında artık sadece şu üç şeyi arıyoruz: Dürüstlük, özen, sabır. Üçü gerçekten olsun, gerisi tamamdır bizim için. İşte buradan yola çıkarak “Meslek değil meşrep seç!” teklifinde bulunuyoruz genç dostlarımıza. Merhametin, adaletin, sevginin, şefkatin, sabrın, vefanın, hürmetin, tevazunun, liyakatin, güvenilirliğin vs. safında durma çağrısı yapıyoruz önce. Elbet mesleğimizi bulacağız, elbet bir alanda kendi potansiyelimizi en iyi şekilde açığa çıkaracağız, lakin sayısız ayartmacanın kalpleri darmadağın ettiği, sayısız göz boyacılığının zihinleri işgal ettiği bir çağda, hepimiz için en öncelikli meselenin “insanî meşrep”ten ayrılmama iradesi olduğunu vurgulamak istiyoruz.
NELER OLUYOR HAYATTA / SALİH YÜZGENÇ
Haber Başlıkları Şöyle:
- Seçimler Bitti, Şimdi İş Zamanı
- Dünyada 71 Milyon Kişi Mülteci Durumunda
- Mursi Ölmedi, Öldürüldü
- Mesele S-400 Değil, Sen Hâlâ Anlamadın mı?
BURHAN İLE GENÇ / M. LÜTFİ ARSLAN
NASIL -1 OLACAKSIN?
+1 olmayı anlamak önemli bir adımdır, yol bu soru ile açılır. Ama biraz mesafe alırsan şunu anlarsın ki mesele varlık iddiasında bulunmak değildir; mesele, sahip olduğunu düşündüğün şeyi engel olmaktan çıkartmaktır.
DOSYA / YAZI İŞLERİ
MESLEK DEĞİL, MEŞREP SEÇ
Sözlükte meşrep; yaratılış, huy, karakter, mizaç olarak tarif ediliyor. Köken olarak “su içilen yer” anlamına gelen bu kelimenin biz, hayat tarzı, davranış biçimi şeklindeki manalarını daha çok benimsiyoruz. Peki niye meslek değil de meşrep seçimini önceliyoruz? Bize göre şu koca alemde iki meşrep var: Bir tanesi ekmek kavgasını tek gaye olarak görüp, hayatı; iş, meslek ya da uzmanlıkla tarif etmeye çalışan meşrep, diğeri ise rızkın Allah’tan geldiğine inanmış, iş ya da meslek seçiminin esas gayemiz olan kulluk ve Hakkın rızasına erişmek yolunda bir vasıta olduğuna inanan meşrep. Bize göre her hüner, her meslek, meşru dairede kaldığı ve yapıldığı sürece makbuldür, muteberdir ve tercih edilebilir. Herkesin kendisine en uygun mesleği seçmesi de hakkıdır zaten. Seçene, seçimi mübarek olsun, insanın sevdiği işi yapmasından daha güzel ne olabilir? Ama bunu bizatihi gaye haline getirmemek gerekir. Zamanımızın en büyük tuzaklarından bir tanesi iş ya da meslek seçimini layık olmadığı bir seviyede ele almasıdır. Meslek ya da iş Hakkın rızasına ulaşmak, en yüce insanlık ufkuna ulaşmak için hayattaki bütün imkanlar gibi bir imkandan daha fazlası değildir; her imkan gibi bir imtihan boyutu vardır. İstediği işe kavuşan cennete, istemediği işi yapmak zorunda kalan cehenneme düşmüş olmaz. Biz iş ya da mesleği olması gerektiği yerde ele alır ve bir imkan olarak değerlendirirsek doğru meşrebi seçmiş oluruz. Diğer türlü yatak odalarımıza kadar girecek, sevgimizin, korkumuzun, ümidimizin ve çevremizin yegane belirleyicisi olacak, insanı insanlıktan çıkartacak bir kapitalist cendere bizi beklemektedir, haberiniz olsun.
FİKR-İ FİRARİ / S. BİLGEHAN EREN
İDEAL MESLEĞİ GEÇ, KENDİ İDEALİNİ SEÇ
Müslüman kendini güncel tutmak zorundadır. Cep telefonlarıyla konuşulan bir asırda, dumanla haberleşemez. Lâkin bu kıstas, parsa ne tarafa dönerse dönen, “günün adamı” olacak demek de değildir. O dâvâsının, varlık şiarının adamı olmalıdır ki hem ebedi hem de ezeli kuşatma misyonunu icra etsin.
KIRLANGIÇ LEHÇESİ / AYŞEGÜL GENÇ
MESLEK SEÇİMİNDE KUR’ÂN’Î İLKELER
Kur’an; bize doğru olan yolu bulabilmemiz için gönderilen bir kâinat kitabı. Bu kitabı açıp okumaya başladığımızda ne yapmamız gerektiği konusunda önümüze bir rota çıkmakta. Yolun nerelerde kavisli olacağından tutun da, hangi virajı nasıl almamız gerektiğine kadar en ayrıntılı bir şekilde harita karşımızda duruyor. Ayetler birer levha ve gideceğimiz yönü gösteriyorlar. Eğer Kur’an’ın ilkeleri ile yola çıkarsak, biiznillah hedefimize en güzel şekilde ulaşabiliriz. Bir ömür boyu yaşayacağın hayatta ne yapacağına karar vermede aceleci davranma, Kur’an’ın önüne koyduğu yolda emin emin ilerle.
TEN KAFESİ / YUNUS EMRE TOZAL
HEM EDİTÖRSÜN HEM MÜHENDİSSİN NASIL OLUYOR?
Hakikatin tecelli ettiği, gerçeğin ortaya çıktığı, anlamın tezahür ettiği sırrı “kendini keşfetme” olarak tanımladığımızda, insanın kendisine yabancı olan her şeyden uzaklaşarak kendi benliğinin farkına varabilmesi, önemli erdemlerden biridir. Modern dünyanın eğitim kurumlarını kendisine -sisteme- bağlı bir insan prototipi yetiştirdiğini iddia eden C. Baker, okulların sadece kendilerine bağlılığı öğrettiklerini, diğer bilgilerin ise çocuklara ezber yaptırarak zorla öğretilmesinin bir anlamının olmadığını söylüyor.
BİR BAŞKA AÇIDAN / TAHA KILINÇ
İSTİHDAM HAKKI
Vazife almak ve sorumluluk üstlenmek deyince, bir mefhumun üzerinde de bilhassa durmak gerekiyor: İstihdam hakkı. Çoğu kez kendi kendimize bahşettiğimiz, kendimizi gördüğümüz yere göre “Benim burada hizmet etmem gerekiyor, Allah’ın rızası burada, ben de bu işe en uygun kişiyim!” diyerek uhdemize aldığımız, çok kritik önemde olmasına rağmen üzerinde pek düşünmediğimiz bir mehfum bu.
ŞAHİD / RABİA BRODBECK
ŞEHİTLER CAN VERİR, HAYAT BAĞIŞLAR
Müslüman şehadetin ve bekâ aleminin peşindedir, dünya hayatının peşinde değil. Aşkın en büyük hâli ölüme olan aşktır. Hayatınız boyunca O’nunlaysanız, O da ölümünüzde sizinledir. Hayatınız boyunca O’nu severseniz, O da sizi ölüm anınızda sever. Bir aşık demiş ki; “Allah’ın adını anmak hayattaki ölümdür ve ölümdeki hayat da olacaktır.” Fahreddîn Efendi Hazretleri ise; “Ölmeyi bilmeyenin yaşamaya hakkı yoktur.” buyurmuştur.
MODERN ZAMANLAR SENDROMU / AYŞE YAZICILAR
PARLAYAN NESNELER SENDROMU
Parlayan Nesneler Sendromu, çocukların parlak olan nesnelere dikkat kesilmesinden alıyor adını. Bir nesne parlaklığını yitirdiğinde çocuk dikkatini parlayan başka bir nesneye veriyor. Böyle bir duruma da parlak nesne sendromu adı veriliyor.
MEHMET DİNÇ İLE GENÇLİK HALLERİ/ AYŞEGÜL ÖZTOPRAK
- Kimseyi İncitmeden Yolda Olmalı İnsan
- Yeteneğin ve Maişetin Peşinden Sevda İle Gitmeli
- Heyecanlarını Soldurmamaya Çalışıyorsan İYİ GİDİYORSUN
- Helâl Kazancın Bereketi Daim Olur
GENÇLERLE 12 SORU 12 CEVAP/ OSMAN NURİ TOPBAŞ
MODERN HAYAT ŞARTLARI ve TEKNOLOJİNİN İLERLEMESİ NELER GETİRDİ, NELER GÖTÜRDÜ?
Gençlerimizin önemli bir kısmı, sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanıyorlar. Burada, genelde teknoloji, özelde internetten istifade ederken, sizin sıkça kullandığınız ifadeyle, “internetin çıkmaz sokaklarında kaybolmamak” ve istikâmetimizi şaşırmamak için, dikkat etmemiz gereken hususlar nelerdir?
KELEBEK İKLİMİ / HALİT YASİR ÖZOĞUL
HAYATI ZİKİR TADINDA YAŞAMAK
Ceketinin iç cebinde, camdan pipetleri vardı. Suyu, gazozu, çayı, kendisine, o an yakınında bulunan dostları, o pipetlerle içirirdi. Yine, elleriyle yedirirlerdi yemeğini Osman amcaya, o eli öpülesi amcalar... Cami kapılarında, protez ayağını çıkarır, giydirirlerdi, büyük bir zevkle... Tek ayağıyla, zıplaya zıplaya ön safın bahtiyarlığına koşardı mübarek...
KAFALARDAKİ SORULAR / DOÇ. DR. SONER DUMAN
BAŞIMIZA GELEN İYİLİK VE KÖTÜLÜKLERİN SEBEBİ NE?
İman eden kimseler olarak hayatta zorluk ve kolaylıklarla, hayır ve şerlerle sınanacağımızı bilmeliyiz. Bir hayırla karşılaştığımızda şükretmeli, bunun bir imtihan sebebi olabileceğinin farkında olmalı, şımarmak ve gurura kapılmak gibi durumlardan uzak durmalıyız. Bir kötülükle karşılaştığımızda ise ümidimizi kaybetme, Allah’a isyan etme, hayata küsme gibi durumlardan uzak durmalı, içinde bulunduğumuz durumu sabır ve metanetle karşılayarak Rabbimize sığınmalı, geçmişte işlemiş olabileceğimiz hata, kusur ve günahlarımız için tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız. Başkalarının karşılaştığı olaylar hakkında ön yargılı, peşin hükümlü değerlendirmelerden uzak durmalı, iç yüzünü bilmediğimiz konularda görüş belirtmekten uzak durmalıyız.
MANEVİ KİŞİLİĞİN İNŞASI/ ADEM ERGÜL
GÖZ TERBİYESİ
Gözün bakmaması gereken daha başka alanlar ve durumlar da vardır. Mesela kapı ve pencerelerden başkalarının evlerini gözetlemek, yine başkalarının ayıp ve kusurlarını görmeye çalışmak, şiddetle yasaklanmıştır. Muhatapları rahatsız edecek her çeşit bakış da uygun görülmemiştir. Özellikle misafirlikte, göze sahip olmak önemli edeplerden biri sayılmıştır.
VURGU / EMRE TOPOĞLU
İKİ BAYRAM ARASI NEREYE GİTSEK?
İki bayram arası sebebini tarif edemediğim bir şekilde içim huzurla dolar hep... Sanıyorum çocukluktan kalma bir şey bu hissettiğim. Hatta Ramazan bayramı biterken, “Kurban bayramına kaç gün?” kaldı hesabı yapmışlığım çoktur. Çocukluğumda hep tatil gözü ile baktığım bu zaman dilimleri, ilk Afrika yolculuğum ile bambaşka bir rüyaya dönüşmüştü benim için...
ARKA SOKAK / TURGAY BAKIRTAŞ
ŞAİR BURADA SEVGİLİYİ KASTEDİYOR
Neden kendimizi “olduğu gibi” ifade etmekten çekiniyoruz? Sebep çok: Siyasi baskı, sosyal çevre baskısı, sınıf baskısı, gelenek baskısı... Bir konuda muhalif bir fikir beyan etmek, bir düşünceye ya da uygulamaya itiraz etmek, genelin beğenmediği bir şeyi beğenmek veya beğendiği bir şeyi beğenmemek çoğu zaman kimliğe, sınıfa, inanca aykırılık sayılıyor, isyan muamelesi görüyor.
KIZIL ELMA / GÖKHAN GÖKÇEK
HER BİZANS’A BİR FATİH
Kuşatmanın 52. gününde Konstantinapolis, Ulubatlı Hasan’ın Bizans burçlarına üç hilali dikmesinden sonra fethedilir. Ortodoks Hristiyanlığın merkezi Konstantinapolis artık bir Türk şehri haline gelecek ve dünyanın en büyük imparatorluklarından birisinin başkenti olarak 450 yıldan fazla insanlığa adaletin dağıtıldığı merkez haline gelecektir.
GEZİ YORUM / HANDE BERRA
DAĞLARA OYULAN TAPINAKLAR
Yaşlı mabedin direkleri arasından yürüyorum. Kelimeler dökülüyor dans eden kızların eteklerinden, Buda’nın avucundan, tanrıçanın kolyesinden... Her sembolün bir hikâyesi var taşa oyulan geçmişte. Nehre inen basamaklarda turunculara sarınmış bir rahip iniyor önümden, iki bin yıldır olduğu gibi yine etekleri sürünüyor toprağa, açılan omzunu kapatıyor savurduğu örtüsüyle. Güneşten ısınan kayalar alev alev yakıyor çıplak ayaklarını.
GÖNÜLLÜ HABERLER / ALAADDİN SERHAN YAMAN
- Yarın Çok Geç Olabilir!
- Bu Yaz Örnek Şahsiyet Olmaya Çabala
- Miras Avcıları Manevi ve Kültürel Mirasımızın İzinde
- Yaz Programları İçin Harika Bir Derleme
MİKRO ÂLEMDEN MAKRO ÂLEME / MUAZ ERDEM
AY’A YOLCULUĞUMUZUN 50. YILI!
Ay’da olmak... Düşünsenize, üzerinde durduğunuz şey Dünya değil. Eviniz, aileniz ve tüm insanlık gökyüzünde gördüğünüz mavi bir gök cisminin üzerinde yaşıyor. Herkes orada ama siz başka bir gök cisminin üzerinde yapayalnızsınız...
BİRAZ KÜLTÜR, BİRAZ SANAT / YUSUF TEMİZCAN
- Nerede O Şirin Emek Savunuculuğu?
- Dede Korkut’un Yeni Hikayeleri Bulundu
- Notlar
- Kitaplık
- Kısa Kısa
BİLİŞİM-NET / MUHAMMED MURAT TUTAR
DİJİTAL KİLOLARA ELVEDA: E-DİYET
Maalesef obezite dünya çapında hızla yaygınlaşıyor ve insanlar artık çocuk yaştan itibaren bu belayla tanışıyorlar. Elbette sıhhatli bir vücuda sahip olmak için dengeli bir kiloyu korumak gerekiyor. Peki beden sağlığına yönelik türlü türlü diyetler duymuşken, ruh sağlığına yönelik e-diyeti duymuş muydunuz? Görünmez dijital kilolarınızdan haberdar mısınız?
YAZI ATÖLYESİ / METİN KARABAŞOĞLU
BİR TEŞEKKÜR, BİR RİCA, BİR HASBİHAL
Yazma serüveniyle ilgili sorularını daha önce burada cevaplandırdığımız gönderen bir arkadaşımız, bu kez Yazı Atölyesi’ne “Öncelikle, yıllardır yazı atölyesindeki yazılarınızı ve yorumlarınızı ilgi ile takip eden biri olarak teşekkür etmek istiyorum. Yorumlarınız ve tavsiyeleriniz hep motive edici, umutlandırıcı ve pozitif oluyor. Değerlendirmeleriniz yazma yolunda yüreklendiriyor, cesaret veriyor” diye bir mesaj yazmış.
ÖDÜLLÜ TEST / AYŞE YAZICILAR
10 SORUDA HASAN AYCIN
21 Temmuz’a kadar tüm sorulara doğru cevap veren 1 kişiye, Aşina Kitap’ın 11 kitaptan oluşan muhteşem setini hediye ediyoruz.
genc.in/odullutest
test@gencdergisi.com
Geçen Sayının Talihlisi: Ayşe BARAN
TEMMUZ AYI RÖPORTAJLARI İSE ŞU ŞEKİLDE:
Burak Erdem: İyi İnsanların Kariyeri de İyi Olur Konuşan: Yazı İşleri Ekibi
Alaaddin Serhan Yaman: Gideceğin Üniversiteyi Buraya Sor: tercihrehberligi.com Konuşan: Yazı İşleri Ekibi
JC Angelo Uybaan: Müslüman Oldum Çünkü Soru Sordum Konuşan: Mehmet Sadık
Lütfi Sunar: İslamcılık Türkiye’nin Temel Fikridir Konuşan: Yusuf Temizcan
Kemal Sayar: Anlamsız Yaşayanlar Kötülüğün Karşısında Kalkansız ve Zırhsız Kalırlar Konuşan: Yusuf Temizcan
Dünyadan Fotoğraflar: Bir Fotoğraf Savaşın Panzehiri Olabilir Konuşan: Esad Mücahit Eskimez
Ayşegül Genç: Derdimi Anlatmanın Yollarını Arıyorum Konuşan: Merve Kurtoğlu
GENÇ'ın Yazısı.