Yazar Sevgisi Bahane Kapitalizm Şahane
Ah bu kapitalizm, ah bu kârın maksimizasyonu hırsı, ah bu bitmek tükenmek bilmeyen kazanma hırsı... Hepimizde bir miktar vardır bu arzular ama birden kurumsallaşıverince canavara dönüşmesi kaçınılmaz oluyor. Neden bahsediyoruz? Anlatalım. Geçtiğimiz haftalarda üç büyük yayınevi yeni bir furyaya öncülük ettiler. İlk taşı atan Can Yayınları oldu. George Orwell’un çok sevilen ve bir modern klasiğe dönüşen “1984” isimli romanını kutulu, özel ciltli ve özgün tasarımlı bir şekilde 95 TL üzeri fiyatı ile satışa sundu. Normal baskı satışının 18 TL olduğunu düşünürsek ve hali hazırda çok ilgi gören bir eser olduğunu hesaba katarsak son derece ilginç bir hamle olduğunu söyleyebiliriz.
Aynı şekilde Ötüken Neşriyat, Nihal Atsız’ın “Bozkurtlar” isimli eserini, üç bin adet numaralandırılmış bir şekilde özel el işçiliği baskı, cildi ve kutusu ile 230 TL’den satışa sundu. Gelen bazı tepkilere karşı Ötüken, maliyetin çok yüksek olduğunu ve yayınevinin minimum kâr ile sattığını açıkladı. Asıl büyük tepkiye neden olan girişim ise Kırmızı Kedi’den geldi. Yılmaz Özdil’in “M. Kemal” isimli kitabını 1881 adet özel basımının tanesi tam 2.500 TL’ye satışa sunuldu. Biz de pes artık dedik. Tamam kitaplar bir şekilde çok ilgi görmüş olabilir, tamam sevenleri için normal kitapların dışında özel baskılar sunulabilir elbette buraya kadar hiç bir sorun yok. Fakat bu kadar yüksek fiyatlarla bu işin yapılması bize yazar sevgisinin bahane başka şeylerin şahane olduğunu anlatmıyor mu?
Yusuf Temizcan'ın Yazısı.