Prof. Dr. Ali Akpınar

Had-hudud, sınır-sınırlar, çizgi demektir. Bir şeyin haddi, sınırı demektir. Dilimizde haddini hududunu bilmelisin şeklinde hem tekil hali, hem de çoğul hali kullanılır. İstiklal Marşımızda da geçen ser-had kelimesi sınır boyu anlamında kullanılmıştır. İslam’da terör, katl, hırsızlık, zina, iftira gibi bazı suçlar için belirlenmiş cezalara had denir.

Kur’an’da On Üç Yerde Geçer

Hayat düsturumuz Kur’an, Yüce Rabbimizin insanlık için belirlediği emir ve hükümler için hudud kavramı kullanılır. Bu kavram Kur’an’da on üç yerde geçer. Bu kullanımlardan bir kaçı şöyledir: İşte bunlar, sınırlarıdır, onlara yaklaşmayın. Allah insanlara yasaklardan sakınsınlar diye ayetlerini böylece apaçık bildirir (Bakara 2/187). Bunlar Allah’ın yasalarıdır, onları bozmayın. Allah’ın yasalarını bozanlar ancak zalimlerdir (Bakara 2/229). Bunlar, bilen kimseler için Allah’ın açıkladığı yasalardır (Bakara 2/230). Bunlar Allah’ın yasalarıdır. Allah’a ve Peygamberine kim itaat ederse onu içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır, orada temellidirler, büyük kurtuluş budur. Kim Allah’a ve Peygamberine bas kaldırır ve yasalarını aşarsa, onu, temelli kalacağı cehenneme sokar. Alçaltıcı azap onadır (Nisâ 4/13-14).

Yine Kur’an ayetleri, Allah’ın sınırlarına riayet etmenin müminlerin özelliği olduğunu bildiren (Tevbe 9/112) Kur’an, Allah’ın sınırlarını tanımanın bedevilik olduğunu vurgular (Tevbe 9/97).

Haddini bilmek, kişinin kendisini bilmesi, sorumluluklarının farkında olması demektir. Kendini bilmek, kişinin acziyetini, yeteneklerini, yapabileceklerini ve yapamayacaklarını, yapması ve yapmaması gerekenleri bilmektir. Onun için kendini bilen, Rabbini bilir.

İslam, sorumlulukları önceleyen bir anlayışı bireylerine verir. İslam kültüründe sorumluluklar önce gelir, ardından haklar gelir. Sorumluluklar yerine getirilmeden, hak talebinde bulunulmaz. Onun için önce herkes sorumluluklarını bilmeli, onları yerine getirmeli; sonra hak talebinde bulunmalıdır. Zaten fertlerin kendi sorumluluklarını yerine getirmeleri, başkalarının hakkını vermeleri demektir. Dolayısıyla herkes haddini bilir, görevlerini yerine getirirse; her hak sahibi hakkını elde etmiş olacaktır.

Sorunsuz Olabilmek İçin Sorumlu Olmak Gerekir

Sözgelimi bir ailede anne babanın çocuklarına karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri, onların haklarını vermeleri demektir. Çocukların sorumluluklarını yerine getirmeleri de anne babanın haklarını yerine getirme olacaktır. Aynı şekilde karı kocanın birbirlerine karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri, birbirlerinin haklarına riayet etmeleri olacaktır. Sorumluluklar da karşılıklıdır, haklar da. Dolayısıyla karşımızdaki insandan haddini bilmesini isterken, kendimiz de haddimizi bilmeliyiz. En başta da kul olarak Rabbimize karşı haddimizi bilmeliyiz, sonra büyüklerimize ve birbirimize karşı haddimizi bilmeliyiz. Hadsizlik, sınır, ölçü, hak hukuk tanımama demektir. Hiçbir kesmeye ve hiçbir kimseye karşı hadsizlik etmemeliyiz. Unutmayalım haddi hesabı olmayanlar, sorumsuz ve sorunlu kişilerdir. Sorunsuz olabilmek için ise sorumlu olmak gerekir.


GENÇ'ın Yazısı.