“Biz uzaktan sevmelerde birinciyiz” diyor ya şair, bizim halimiz biraz böyle gerçekten. Ulaşamadığımız kişilere büyük kıymet ve önem veriyor, yanı başımızdakileri neredeyse fark edemiyoruz. İki örnek vereceğim size. Birincisi geçtiğimiz ay 4. Necip Fazıl Ödülleri arasında Uluslararası Kültür Sanat Ödülü’nün sahibi Prof. Dr. Cemalettin Latiç. Kendisi Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde İslami İlimler Fakültesi’nin Öğretim Üyesi. Yani kolayca ulaşıp sohbet edebileceğimiz, Aliya İzzetbegoviç ile 3 yıl hapiste geçirdiği günleri konuşabileceğimiz; Bosna’nın milli marşını yazmasıyla ilgili söylediği “Onu melekler yüreğime koydu” cümlesini şerh edebileceğimiz; şiire, edebiyata, Müslüman ülkelerin hâl-i pür-melal’ine dair kafa yorabileceğimiz kadar yakın bize. Bir diğer isim psikoloji alanında dünyanın en saygın hocalarından biri olan Prof. Dr. Malik Bedri. İstanbul’da, Sabahattin Zaim Üniversitesi›nde tam zamanlı olarak çalışıyor, dersler veriyor. Pek çok Arap ülkesindeki üniversitelerde psikoloji bölümlerini kuran, en son Malezya’da akademik çalışmalarını sürdüren ve tanışanların “tam bir derya” diye tanımladıkları bu hoca da hemen yanı başımızda duruyor. Daha onlarca farklı örnek verebiliriz. Bu kıymetlerden nasibimizi almak için önümüzde hiçbir engel yok ve kaliteyi uzaklarda aramamıza da lüzum yok.


Yusuf Temizcan'ın Yazısı.