Bir Vintage Modası
Modernite ve teknoloji, insanın ihtiyaç sıralamasını alt üst etti. Kapitalizmle birlikte ihtiyaçların giderilmesine yönelik değil, isteklerin ve arzuların giderilmesine yönelik bir tarz ortaya çıktı. Arzular ihtiyaç haline getirildi. Bu da önce bizi, sonra da bizim dünyaya bakış açımızı değiştirdi. Sadettin Ökten hocamız bir kitabında bu durumu şöyle özetliyor: “Kapitalizm salim kafalı olunmasını istemediği için size hiç boş vakit bırakmaz. Çünkü bırakırsa siz kendinize gelir, bir şeylere ayılmaya başlarsınız. Bu sebeple size o salim vakti bırakmaz ve bütün toplumun iç güdülerine hitap ederek var olmaya çalışır. Tüketim böyle bir şey.” İşte salim kafalı olunmasını istemediği için kapitalizm ilk önce modern kavramını icat etti ve evdeki günlük kullandığımız eşyalardan dolaptaki kıyafetlerimize kadar hemen hemen her alandaki eşyalarımızı elden çıkarmamızı sağladı. Son zamanlarda da “vintage” kavramını hayatımıza getirerek evden, dolabımızdan attığımız tüm eşyalarımızı eskisinin on yirmi katı fiyatına yine bize pazarladı. Buna sadece bir eşyayı örnek vererek durumu özetlemiş oluruz sanırım. Eskiden sık sık büyüklerimizin evinde gördüğümüz, dedelerimizin evinde olan yer sofrası şimdilerde “yemeklerinizin tadı kadar onları nasıl sunduğunuz da önemlidir” diyerek vintage mutfak koleksiyonu adı altında satışlarda. Hem de 445 TL’ den indirimli fiyatıyla.
Büşra Nur Turan'ın Yazısı.