Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı malum. Dövizle iş yapan herkes doğrudan, geriye kalanlar da dolaylı yönden etki altında. Bazılarımızın cebinde az zehirli, bazılarımızın cebinde çok daha fazla zehirli akrepler var artık. Paramız eriyor, değer kaybediyor. Yayıncılık sektörü bu sıkıntıya belki de en doğrudan muhatap olan alanlardan. Çünkü Türkiye’de kullanılan kâğıtların en iyimser tabloyla %95’i yurtdışından geliyor. Kurdaki olağanüstü artış ile kâğıt alım fiyatları neredeyse 2 katına çıktı. Küçük ölçekli yayınevleri kitap basımını durdurdu, orta ölçekliler planlarını tekrar gözden geçiriyor ve fiyatlarını artıyorlar. Doğal olarak kitap alımlarını düşürüyor bu durum ve sektör için sıkışmaya yol açıyor.

Yayınevlerinde işten çıkartmaların, küçülmeye gitmelerin ve kapanan dergilerin haberleri açıkçası bizi çok üzüyor. Şu çok net: Ülkemizde zaten zar zor ilerleyen yayıncılık sektörü için acil önlemler alınmalı. Hem de çok acil ve işlevsel önlemler... Cumhurbaşkanlığı ve Kültür Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm kurumlar ya özel sektör sponsorluğu ile ya açık hibe ve desteklerle olumsuz gidişata el atmalı, kültür hayatımızı yok olmaktan kurtarmalı. En basitinden ülkemizdeki tüm kütüphaneler için daha fazla kitap alımı yapabilir bakanlık, kütüphanesi olmayan okullara kütüphane açarak yayınevlerinden kitap alıp okullara hediye edebilir. KDV oranında 0’a yakın indirimlere gidebilir. Uzun vadede ise kendi yerli kağıdımızı üretmeye geçebiliriz, geçmeliyiz.


Yusuf Temizcan'ın Yazısı.