İnsanları Küçük Görmeye Başladıysan, Aman Dikkat!
Belli bir yaştan sonra insanlarla iletişimde zorlanmaya başladım; gündemleri bana çok anlamsız gelmeye başladı. İlk zamanlar bunu bilinçli olmak zannedip halimden memnundum ama daha sonradan bu insanları küçük görmeye kadar gitti ve bunun kibir olduğunu fark ettim. Bundan nasıl kurtulabilirim?
İnsanın kendini yetiştirme sürecinin dönemleri vardır. Bu dönemlerde zaman zaman halden hale girmesi söz konusu olabilir. Girdiği halleri bütünüyle sevmesi şart değildir. Halin kazandırdığı güzellikleri korur, çirkinlikler ise üzerine oturmadan onlardan kurtulmaya çalışır. Bu hali bütünüyle terk etmek değildir. Mesela anlamsız gündemleri takibi bıraktıktan sonra insanları küçük görmeye başlıyorsak bu durumda insanları küçük görmemek için anlamsız gündemleri yeniden takibe başlamayacağız. İnsanları küçük görmemek için de aşağıdaki tavsiyeleri uygulayabiliriz:
Peygamber Efendimiz’in “Kişiye kötülük olarak mümin kardeşini küçük görmesi yeter” hadisini kendimize hatırlatalım.
“Harabat ehlini hor görme fahir, defineye malik viraneler vardır” beytini dilimize vird edinelim.
Başkasını küçük görmek için kendimizi büyük görmemiz lazım. Böylesi durumlarda eksik ve hatalarımızı hatırlayalım.
İnsanları küçük görmemizi pekiştirecek gıybet, iftira, sui zanlardan uzak duralım. Sohbet kılığına girmişlerine karşı da dikkatli olalım.
Her insan bizde olmayan en az bir güzelliğe sahiptir, o güzelliği görüp onun üzerinden o insanlarla ilişki ve iletişim kuralım, o güzelliğe sahip olabilmenin yollarını arayalım. Böylelikle her insanın bizim öğretmenimiz olabileceğini bilip saygı duyalım.
Başkalarının kötülüklerini, eksiklerini, yanlışlarını bilmenin, görmenin, saymanın bizi daha iyi bir insan yapmayacağına inanalım. Bilakis bunları bilmenin bizi onlara yaklaştıracağının farkında olarak onları görmek, bilmek, duymak, konuşmaktan uzak durmaya çalışalım.
Her insanın kendine özel şartları, durumları, imkanları ve imtihanları olduğunu bilerek kimseyi kimseyle hele de kendimizle kıyaslamayalım.
Mehmet Dinç'ın Yazısı.