Kaygılarını Dengele, Başarı Peşinden Gelsin!
Kişi kendini tanımadan, kendini bilmeden kendiyle doğru bir iletişim kuramaz. Kendiyle doğru bir iletişim kurmadan kurduğu diğer bütün iletişimler de zaman zaman doğru olma ihtimalleri olsa da hep yarım ve eksik kalacaktırlar ki bu da bir insanın mutsuz olması için çok yeterli bir sebeptir. Dolayısıyla mutlu olmak için kritik nokta kişinin kendini tanımasıdır.
aşamanın başlı başına bir sınav olduğu dünya hayatında sınavlar her zaman gündemimizde ancak bu aylarda hem üniversiteye hazırlananlar hem de üniversitede okuyan arkadaşlar için daha bir önemli . Hiç şüphesiz sınav varsa bilgi ve beceriyi ortaya koyma , bilgi ve beceriyi ortaya koyma varsa başarma ve başarılı olma arzusu, başarma ve başarılı olma arzusu varsa buna bağlı başarılı olabilecek miyim kaygısı da vardır.
Sınav kaygısı, sınavın olmazsa olmazlarındandır. Herhangi bir sınava giren her kişinin sınav kaygısını yaşaması sınavda başarılı olmasında çok büyük etkendir diyeceğim siz cümleyi tekrar okuyacaksınız yanlış mı okudum diye. Yok yok yanlış okumadınız sınav kaygısı sınavda başarı için çok gerekli bir durumdur. Çünkü sınav kaygısı sınav öncesinde kişinin sınava hazırlanmasını ve sınav esnasında sınava motive ve konsantre olabilmesini sağlar. Sınav ile alakalı hiçbir kaygı yaşamayan bir kişi ne sınav öncesinde sınava hazırlanacak enerjiyi ne de sınav esnasında sınava yoğunlaşabilecek dikkati bulabilir.
Dikkat edilmesi gereken nokta; sınav kaygısı kararında olmaz, biraz fazla kaçarsa o zaman durum tersine döner ve sınav kaygısı kişinin hem sınav öncesinde çalışmasına hem de sınav esnasında dikkatini yoğunlaştırmasına engel olur. Buna bağlı olarak da sınav öncesinde devamlı ders çalışma isteksizliği, uyku bozuklukları, yorgunluk hali, baş ağrısı, karamsarlık, neşesizlik şeklinde kendini gösterirken sınav esnasında da aşırı terleme, hızlı nefes alıp verme, karın ağrısı, baş dönmesi, barsak bozukluğu olarak ortaya çıkar. Bütün bunlar kişinin başarılı olmayı istediği sınavda çok çalışmış ve emek vermiş olsa dahi başarısız olmasına, sınav esnasında heyecanlanıp bütün bildiklerini unutmasına ya da herhangi zor bir sorudan dolayı ümidini kaybedip sınavı bırakmasına sebep olabilir. Dolayısıyla sınav kaygısı hayatında bir şekilde sınav olan herkesin (yani hepimiz:) bilmesi ve üzerinde durması gereken bir konudur.
Peki sınav kaygısı ile ilgili ne bilmeliyiz, ne yapmalıyız?
Öncelikle yukarıda bahsettiğim sebeplerden dolayı mutlaka kararında bir sınav kaygımızın olması gerekiyor. Şayet kararından fazla ise o zaman aşağıdaki sebeplerden hangisi ya da hangilerinin sınav kaygımızı yükseltip başarımıza engel olduğunu/olacağını tespit etmemiz gerekiyor.
-Aşırı anlam yükleme: Yüksek sınav kaygısının en önemli sebebi sınava aşırı anlam yüklemektir. Kişinin sınavı ya da sınavın getireceği bir hedefi (üniversiteye girmek ya da üniversiteden mezun olmak) fazlasıyla büyütmesi sınav kaygısının olması gerekenden fazla artmasına sebep olur. Doğru olan sınavın ve sınavın getireceği hedefin de ötesinde daha yüksek bir hedef belirleyip sınavı sadece o hedefe giden basamaklardan bir tanesi olarak görmektir. Sınav belirlediği hedefe gerçekten ulaşmak isteyen biri için tek yol değildir. Dolayısıyla her sınav için her zaman ve herkes için söz konusu olabilecek sınavı kaybetme durumu bir hayat memat meselesi değildir.
-Kötü çalışma alışkanlıkları: Kişinin kötü çalışma alışkanlıkları -ki en sık görüleni erteleyip erteleyip birden yüklenmektir- sınav kaygısının yükselmesine en önemli sebeplerden bir tanesidir. Yapılması gereken mevcut durumu objektif bir şekilde tespit edip sınavı kazanmamak dahil bütün alternatifleri göz önünde bulundurmaktır. Bütün alternatifleri göz önünde bulundurmak kişiyi rahatlatır. Ancak burada sık yapılan yanlış başarısız olacağına inanıp her şeyden vazgeçmektir. Doğru olan şimdiye kadar ne yapmışsak yapalım şimdiden sonra kalan zamanımızı en doğru şekilde değerlendirip, elimizden geleni sağlıklı şekilde yapıp soğukkanlılıkla sonrasını beklemektir.
-Başarısız olma korkusu: Kişi düzenli çalışmış, bilgi anlamında hiçbir problem yaşamıyor ancak sınav esnasında bütün bildiklerini unutuyor olabilir. Bu da genel olarak başarısız olma korkusunun getirdiği kaygıdan kaynaklanabilir. Bütün çalışmalarına rağmen kişi başarısız olma korkusu yaşıyorsa bunun temelinde ya sınava çok değer verme ya da kendisine az değer verme vardır. Başarısız olma korkusunun sebebi ne ise tespit edip üzerinde çalışmalıdır.
-Yüksek beklenti düzeyi: Yine sınav kaygısının yükselmesine en büyük sebeplerden yüksek beklenti düzeyidir. Kişinin ısrarla bütün soruları bilme ya da muhakkak belli bir üniversite ya da bölümü kazanmak istemesi her şeyin mümkün olduğu sınav için ciddi bir kaygı sebebi olabilir. Bu nedenle kişi beklenti düzeyini kendini, bilgisini ve sınav şartlarını düşünerek sağlıklı bir düzeye indirmeli onun üzerinden sınav hazırlıkları yapmalıdır.
-Yoğun aile baskısı: Ailelerin sınava girecek çocukları üzerinde direk ya da dolaylı olarak ciddi baskıları söz konusu olabiliyor. Bazen anne-babanın gerçekleşmemiş hayalleri, bazen şimdiye kadar yapılan fedakarlıkların faturası bazen de çocuğa duyulan güven ya da güvensizliğin abartılması şeklinde bu baskı kendini gösterebiliyor. Bu baskı ile uğraşmak hiç kolay değil şüphesiz ancak kişinin kendini doğru değerlendirmesi, aile baskısının gerçekçi ve doğru olmayan taraflarını törpüleyip kendisine batmıyor hale getirmesine yardımcı olabilir.
Yüksek sınav kaygısı ile ilgili bütün bu bahsettiklerim genel olarak görülen sebepler. Hiç şüphesiz bunların ötesinde de sebepler olabilir ya da burada söz konusu edilen sebeplerin izale edilmesinde söylenenler yeterli olmayabilir. Bu nedenle yüksek sınav kaygısı yaşayan kişi sebebini tespit etmekte ya da tespit ettiği halde çözmekte zorlanıyorsa mutlak surette bir destek alması çok faydalı olacaktır.
Başta hayat sınavı olmak üzere her sınavınız başarılı geçsin dileğiyle…
Mehmet Dinç'ın Yazısı.