Emine Şimşek

Siyaseti sevmiyorum; ama benim de söyleyeceklerim var! Malumunuz ABD seçimleri gündemimizdeki yerini aldı, basına bol bol malzeme çıktı. Bu seçimin diğer seçimlerden farkı çoktu. Barack Obama, onca yalanlamasına rağmen bizim için Müslümandı(!) En azından babasının Kenyalı bir Müslüman olduğunu bilmek bizi fazlasıyla mutlu etmiş, beklentilerimizi arttırmıştı. Müslüman kişi hoşgörü timsaliydi çünkü. Özgürlük tellalları susacak, gerçek bir huzur ortamı sağlanacaktı Obama ile, buna inandık. Televizyonlarda, gazetelerde Obama’nın ağlarkenki fotoğrafını görünce daha bie sevdik onu, çünkü biz hüzün peygamberinin ümmetiyiz. Çünkü ağlamak insani bir vasıftı. Sanki Obama ile barış gelecekti, gözyaşları da bunu gösteriyordu.

Obama’nın seçimi kazanacağına demokratlardan çok biz inandık. Söyleyin Allah aşkına Obama başkan olsun diye dua etmeyen var mı? Hele ki Barack isminin Burak’ın Afrika’daki telaffuzu olduğunu basın camiasından öğrenince ailecek pek bir sevindik biz. İki namaz arası okuduğu Yasin sonrası annem duasında ismini bile tam olarak söyleyemediği bu kahramanın kazanması için dua etti. Buraak Hüseyiiinn Obamaaa diye ekran karşısında ayağa kalkıp tezahürat etmediğimiz eksik kaldı bir.

Seçim gününü heyecanla ve yine dualarla takip ettik. Anneannemin yıllar önce UEFA kupası maçında rakip takımın ayağı düğümlensin diye 7 Ayet-el Kürsi okuyup örgü ipliğine düğüm attığını hatırlıyorum. Şimdi olmalıydı ki anneannem, diye geçiriyorum içimden. Kanal kanal seçim analizleri izliyoruz. Bizim seçimleri bile böyle merakla takip etmemiştim. Ve zafer bizim! Bizim mi! Siyahların ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü Amerika’ya bir siyah başkan! Manşetlerde güler yüzlü Obama fotoğrafları, yanında eşi ve çocuklarıyla o kadar bizdenler ki(!) Olağanüstü bir durum! Bir siyah başkan, Amerika’ da, siyahların beyazlara otobüste bile yer vermek zorunda olduğu Amerika’da. Dünya ayakta!

Aynı olayı değişik bir şekilde biz de yaşamadık mı? Abdullah Gül’ ün cumhurbaşkanı olduğu günleri hatırlayalım. Eşi başörtülü bir reis-i cumhur! Olağanüstü bir durum! ‘First Lady’ miz örtülü! Çankaya Köşkü’nde tarih şahitlik ediyor bu olaya. Küsleri oynuyor karşı mahalle! Manşetlerde cumhurbaşkanından daha çok, başörtülü reis-i cumhur eşi fotoğrafları yer almadı mı? Kapalı insanların filmlerde bile hizmetçilikten öte bir şey yapmadığı ülkemizde , cumhurbaşkanı eşinin başörtülü olması, siyahları alt tabakada gören bir devlette siyahi bir başkanın olması kadar şaşkınlık oluşturmadı mı?

Her gün haberlere başörtülü bir hanımın giyimi konu olmadı mı? Karşı mahalledeki ‘hizmetçi kız’ profili yerini bir ‘first lady’ görünümüne bıraktı mı? Başörtülülerin de ‘İnsan’ olduğu, güzel mülklerde yaşayıp son model araçlar kullanmalarının en doğal hak olduğu anlaşıldı mı? Hiç sanmıyorum ki hâla gündemde ‘yeşil sosyete’ diye bir tanım dolaşıyor ve bu benim asabımı fena halde bozuyor!

Obama’ nın siyah tenli olması, siyahların üstündeki kötü bakışlara engel olacak mı, bilinmez; ama bizim cumhurbaşkanımızın eşinin ‘kapalı’ olması üniversite kapılarının örtülülere açık olmasını sağlamadı. Hâla dizleri yıpranmış pantolonlarıyla güzel arabalara binen insanlar birilerini rahatsız ediyor. Amerika için ümit var mı, ne dersiniz?

‘Var’dır inşallah.


GENÇ'ın Yazısı.