GENÇ'te bu ay tatlı bir heyecan, tatlı bir telaşe vardı. Malumunuz 13. senemizi geride bırakıp 14. yılımıza yelken açmış bulunuyoruz. Şükürden aciz, çok mutluyuz. Bu mutluluğumuzu sizlerle de paylaşmak adına GENÇ okuyucularına, sizlere, güzel bir müjdemiz var: Dergimizin kurucusu ve öncüsü, Kıymetli Mehmet Lütfi Arslan Ağabeyimizin kaleminden “Sen Sordun” isimli hediye kitabımız hazır, kısmet olursa tüm abonelerimize takdim edilecek. Dünya oturma diyarı değil, son nefese kadar ne yapsak az, ne kadar çalışsak yeridir. 14. yılın ilk sayısında, aşkımızın çoğaldığını hissediyor, derdimizin büyüklüğü altında eziliyoruz. Nice güzel dergiler çıkarabilmek için Allah’tan güç, kuvvet, ihlas dileriz, sizlerden de her daim samimi dualar bekleriz. 14. yılımızın hayırlara vesile olması niyetiyle.

Bu ay kapağımıza “Spor Olsun Diye Yazmadık” başlığını yazdık. Spor nedir, ne değildir? Geçmişteki yeri, ahlaki boyutu, ticari değeri gibi konuları masaya yatırdık. Dosyamızda, Altınordu Futbol Kulübü Başkanı Seyit Mehmet Özkan, Dünya Paralimpik Olimpiyatları’nda yüzümüzü ağartan milli yüzücümüz Sümeyye Boyacı röportajları ve spor dünyasının farklı alanlarından usta isimler Uğur Sezginer, Salih Özüdoruk ve İbrahim Akgün’ün kıymetli görüşlerine yer verdik.

Editörümüz Süleyman Ragıp Yazıcılar, Editörden yazısında “Nasıl Bir Aşk Bu?” başlığıyla 14. Yılımız hakkında duygu ve düşüncelerini okurlarımızla paylaştı. Bu ay dergimizde katılarak renk katan Mehmet Nişancı, “Biraz da Sinema Konuşalım mı?” diyerek sinema üzerine yazdı. Türkiye’nin ilk görme engelli YouTuberı Yunus Emre Polat, Hüsrev Hatemi ve Prof. Dr. Mehmet Bulut gibi önemli isimlerle yaptığımız söyleşiler, Ekim sayımızda okunmayı bekliyor.

Editörden / Süleyman Ragıp Yazıcılar

Nasıl Bir Aşk Bu?

Sözlerime hamd ile başlamayı diliyorum bu ay. Şükürden aciziz, çok mutluyuz. Ekim ayı ile birlikte GENÇ Dergimizin 13 senesi geride kalmış oldu, 14. senemize yani yeni kampanya dönemimize girmiş olduk. Her sene bu zamanlar, tarifsiz bir sevinç yaşadığımız doğrudur. Seviyoruz dergiciliği, seviyoruz güzel ekiplerle birlikte umutla yol almayı, seviyoruz insanları. Gücümüzün yettiği kadar hayırlarda koşturmaya gayret ediyoruz, dergimizde yer alan kıymetli yazılar, güzel sözler, ilham verici fikirler, nitelikli röportajlar vs. vesilesiyle dünyayı güzelleştirmeye, kalplere dokunmaya çabalıyoruz.

Haberleri Okuma Kılavuzu / Salih Yüzgenç

-Sosyal Medya Mahkemesinin Tuzağına Düşmeyelim
-Fransa’da Liberal Camii Açılıyor
-MEB’e Yapılan Karalama
-Tecavüz Değil; Sağlıksız Beslenme
-İmam Hatipli Öğrenciler Sadece Nicel Olarak Değil; Nitel Olarak da Büyüyor
-Heykel Mevzu

14. Yılımızda Ne Dediler?

Birbirinden değerli kişilerin GENÇ Dergi’nin 14.yılı hakkındaki düşüncelerini aldık.

- Müstesna Bir Gönül Yansıması: Hilmi Türkmen
- GENÇ Samimiyettir: Halil İbrahim İzgi
- Çareler Üretmeye Çalışan Bir Ekip: Mustafa Nezihi Pesen
- Dert Bulaştıran Bir Mektep: İsmail Kılıçarslan
- Kalem Şövalyeleri: Selim Çavuş
- Usulünce Gerçeği Söylemek: Erol Erdoğan
- GENÇ Devamlılığı ve İstikrarı Başardı: Erhan Erken
- GENÇ’in Ayırdedici Özelliği: İhsan Kabil

Dosya / Yazı İşleri

Spor Olsun Diye Yazmadık!

Gençlik deyince bazen kaçırdığımız önemli bir gündem var: Spor. Gençliğin öz kardeşi olan spor, sadece bedensel bir aktivite değil; aynı zamanda zihni de besleyen çok önemli ve zaruri bir eylem aslında. Ülkemiz ve dünyanın birçok yerinde popülaritesi sebebiyle futbol üzerine indirgenen spor konusunu, bu ay dosyamıza taşıdık. Sporun kapsadığı inanç değerlerimiz, ahlaki ölçüler, kamu STK’nın sporla ilişkisi, psikolojik boyutu ve günümüz literatürüne yeni eklediğimiz “e-spor” mevzuunu masaya yatırdık. Tabii sporun insan hayatına olumlu etki eden boyutunun bir de ticari boyutunun olduğu; devletlerin bu durumu potansiyel bir güce çevirdiği de aşikar. Dosyamız dünyanın en büyük ticari pazarlarından olan sporu bu bağlamda da ele alıyor. Sporu geniş bir boyutta düşünmeden konuşmak, işlemek olmazdı; biz de öyle yaptık. Altınordu Futbol Kulübü Başkanı Seyit Mehmet Özkan, Dünya Paralimpik Olimpiyatları’nda yüzümüzü ağartan milli yüzücümüz Sümeyye Boyacı röportajları ve spor dünyasının farklı alanlarından usta isimler Uğur Sezginer, Salih Özüdoruk ve İbrahim Akgün’ün özel görüşleri bu ay GENÇ’te. 14. yılımız hayırlı olsun; sporla giriş yaptığımız bu dönemin spor ruhuyla canlı, enerjik ve güçlü geçmesini dileriz.

Tahlil / Ali Can

Kardiyo Versus Riyâzet

Türkçe’ye Batı dillerinden geçmiş olan spor kelimesi, kişinin beden ve ruh sağlığını geliştiren, bireysel veya toplu olarak yapılan, düzenli ve kurallı beden hareketlerini ifade eder. Bugünkü anlamı daha çok oyalanma, eğlenme, yürüme ve yarışma demektir. Batı kültürünün spor kelimesinde henüz ulaşamadığı anlamlara, İslâmî kültürde ulaşılmıştır. Arapça’da spor karşılığında kullanılan riyâzenin (riyâzet) kökünde “nefsi terbiye etmek” anlamı da mevcuttur. Yiyip içmeyi azaltarak, ihtiraslarla ve şehevî duygularla mücadele etmek; vücudun canlı, güçlü ve sağlıklı olması için düzenli hareketler yapmak gibi anlamlara gelen riyâzet kelimesi, spora göre daha geniş kapsamlıdır. Hz. Peygamber’in sporla ilgili teşvik ve tavsiyeleri hadis kaynaklarında yer alır. Atıcılık, binicilik, yüzme, koşuculuk ve güreş gibi sporlar teşvik edilir.

Ten Kafesi / Yunus Emre Tozal

Üç Korner Bir Penaltı

Gece namazına kalkmayan bizler bir NBA maçına heyecanla kalkıyorsak birinci önceliğimiz NBA olmuyor mu? İşte baba devreye burada giriyor, önceliğini değiştirme oğlum ben senin yanındayım diyor. Önceliğimizin hayat boyu değişmemesi dileğiyle…

Vurgu / Emre Topoğlu

Nedir Oğlum Bu Top Sevdası

Düşünüyorum da, hayatın içinde farklı meselelerde de benim takım tuttuğum gibi davranıyoruz ve Yunusları incitiyoruz. Hâlbuki farklılıklar zenginliğimiz. Birbirimizi kırmaya değer mi hiç?

Zuhurat / S. Ragıp Yazıcılar-Yusuf Temizcan

Dergimizin Editörü Süleyman Ragıp Yazıcılar ile Okur Dergisi Editörü Yusuf Temizcan, her ay bu sayfalarda sizlerle birlikte olacak, samimi, gerçekçi ve tatlı sohbetler edecek. Sıcak bir sohbet kıvamında, uzunca bir nehir söyleşi arzu ediyorlar. Biraz ferahlamak, biraz sıkıcı gündemlerin dışına çıkmak ve biraz da kafa dağıtmak isterseniz keyifli bir söyleşinin sizleri beklediğini söyleyebiliriz.

Arka Sokak / Turgay Bakırtaş

Kim Bu İstanbul’un Sahibi?

İstanbul’un bir “sahibi” yok; sahiplik iddiasında bulunanların bu iddialarını sürdürecekleri bir zemin yok. İşte bu yüzden İstanbul’u yönetmeye talip olanlar bu şehre neyin yakışıp neyin yakışmayacağına yalnızca kendi pencerelerinden bakarak karar veremezler.

Modern Zaman Sendromları / Ayşe Yazıcılar

Kudüs Sendromu

Kudüs Sendromu Nedir? Böyle bir sendrom gerçekten var mıdır? Kudüs Sendromuna kimler yakalanır? Hangi dine mensup olanlarda daha fazla görülür? Belirtileri nelerdir? İslam’da ve diğer dinlerde “kutsallık” anlayışı nasıldır? Başka hangi şehirler insanda sendrom etkisi yapar? Kudüs’ü ziyaret eden gençler bu konuda neler söyledi? Tüm bu soruların cevabı Kudüs Sendromu dosyamızda.

Kuyudan Sesler / Yusuf Temizcan

Mail Kullanım Kılavuzu

Genelde 2-3 yazısı reddedilenler dergiye küser, hatta hakaret ederek ayrılırlarmış. Bir daha da yazı göndermezlermiş. Benim maşallahım varmış, aylardır uğraşıyormuşum. Garipsedim elbette, ucunda Genç’te yazar olmak varsa neden uğraşmayacaktım ki...

Bir Başka Açıdan / Taha KıIınç

“İslâmî Tatil” Demişken…

Aklımıza gelen her şeyin başına “İslâmî”yi getiriyoruz, o şeylerin de gerçekten “İslâmî” olduğunu düşünüyoruz. Tutarlılık ve muhtevanın kalitesi, genellikle umurumuzda olmuyor. Dış görünüş ve etiket tamamsa, gerisine bakmaya gerek duymuyoruz.

Gençlerle 12 Soru Cevap / Osman Nuri Topbaş

İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti

Bugün dünyada “İslâmofobi” diye bir mefhum kasten yayılmak isteniyor. Diğer dinler için böyle bir “fobi/korku” tâbiri kullanılmazken, niçin özellikle “İslâmofobi” deniliyor?

Manevi Kişiliğin İnşası / Adem Ergül

Yeryüzündekilerin Çoğuna Uyarsan...

“Durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak!” diyebilmek, bilgi ister, cesaret ister, basiret ve firâset ister ve bunların ötesinde derin ve sağlam bir iman ister. Birçoğumuz, yolumuzu kalabalığın gittiği yöne doğru oluştururuz. Kalabalığın niteliği değil, sayısının çokluğu bizi iknâ eder. Böylesi bir iknâ, bilgi ve idrâke değil, algı ve görüntüye ve belki dışlanma korkusuna dayanır.

Söylenmeler / Ayşegül Genç

Bir Kalp Katmışlar İçimize

Ortada bir savaş var. Çekingenlik bir kaçıştır. Yapman gerekeni yaptırmayarak ortaya çıkar. Edep ise savaşı kendi yöntemlerinle kuşatmandır.

Bir Okuma Çabası / Ayşegül Öztoprak

Bir Stajın Son Dersinden

Stajyerim, çocuklara ders anlatıyorum, önce bana ders oluyor. Tahtayı bir istikamet üzere kullanıyorum, sorularla çocukları açıyorum, Seni soruyorum onlara ve onların dillerinden anmak isterim seni. Çünkü “ilk oruçlar hatırına” sığınan şairin yanında bir yer buldum kendime.

Kafalardaki Sorular / Doç. Dr. Soner Duman

Şeytan Niçin Var?

Varlıklar arasında eşi, benzeri ve zıddı bulunmayan tek varlık Allah’tır. O’nun dışındaki bütün varlıkların benzeri ya da zıddı bulunmaktadır. Yaratılan bütün varlıkların eş veya zıt çiftler halinde yaratılmasının hikmeti Allah’ın birliğini, eşsizliğini vurgulamak içindir. Çiftler halinde yaratılma kanunu varlıklar arasında söz konusu olduğu gibi varlıkların sıfatları arasında da söz konusudur. Cennet-cehennem, gök-yer, gece-gündüz, soğuk-sıcak, acı-tatlı, yaz-kış, ölü-diri, genç-yaşlı, iyi-kötü şeklindeki çiftler bu kanunun sadece birkaç örneğidir.

Hayretle Gayretle / Yahya Uyar

Sen Türkiye’den Geldin, İmam Olmalısın!

Geçtiğimiz Kurban Bayramı’nı ülkemiz insanlarının emanetlerini ulaştırmak maksadıyla Moro Müslümanlarıyla geçirdik. Manila Havalimanında işlemlerimi yaptıktan sonra namaz vaktine çok az kaldığını farkedip mescide gittim. Baktım 5-6 kişilik bir grup namazı bekliyor. Birisi ezan için hazırlanıyordu. Tek çekik gözlü olmayan ben olunca dikkat çektim sanırım. “Nerelisin” diye sordular. “Türkiye” dedim, “o zaman imamlık sana düşer” dediler. O kadar itiraza rağmen bu görüşü değiştiremedim. Namaz sonrası peki siz nerelisiniz dediğimde biz Marawi şehrindeniz dediler. Yani son Osmanlı Halifesi Abdülmecid Efendiye dek halifeye bağlılıklarını bildiren şu meşhur Morolular. Fark edemediğimiz bir husus var ki, biz halen beklenen bir milletiz. Biz halen imameyiz.

Durlanmış Kelimeler / Selim Tiryakiyol

Saatini Ayarlamayan Ziyandadır

Merak ediyorum, Ahmet Hamdi Tanpınar Saatleri Ayarlama Enstitüsü isimli şaheserini neden yazdı? Hangi hissiyat onu böyle tuhaf bir eser yazmaya sevk etti? Neye ihtiyaç duydu da insanların saatlerini birbirine saniyesi saniyesine uydurmakla vazifeli hayali bir enstitü yarattı? Bunun yanında insanların saatlerini tamir ederek onlara şifa dağıtan Muvakkit Nuri Efendi isminde bir şeyh karakteri oluşturdu?

Foto Hikaye / Necibe Bayrak

Beyazlar İçindeki Siyah

Herkesin hayatında kahramanlar vardır. Bu kahramanlar diğer insanlardan farklıdır, özeldir. Onların hayat hikayesini okuduğumuz zaman bambaşka hisler dolar içimize. Ruhlarının derinliğini, yüceliğini hissederiz.

Tarih Müzakeresi / Gökhan Gökçek

Tarih Nasıl Okunmalıdır?

Diğer bilim dallarından insan ve toplumu anlamaya çalışmasıyla ayrılan sosyal bilimler, doğası gereği hep tartışmaların odağında olmuştur. Bunun en büyük nedeni de yorumlanan hadisenin sebep-sonuçlarının değiştiği durumlarda bugünü etkileyen dünün de ‘değişeceği’ fikridir. Sosyal bilimler arasında ise bu yoruma en çok uyan, aslında en çok uyduğu düşünülen ilim dalı ise hiç şüphe yok ki tarihtir.

Kelebek İklimi / Halit Yasir Özoğul

Muz Orta Hülyâları

Kendimi bildim bileli futbola hep ilgim oldu. İlkokulda, teneffüs aralarında gazoz şişesinin tapasıyla yaptığımız maçlar, daha sonra sokak arasında Kames marka 3 kat plastik topa kavuşmamızla bambaşka bir hâl aldı…

Kültür Sanat / Yusuf Temizcan

-Necip Fazıl’ı ve Mustafa Kutlu’yu Sadece Repertuardan Çıkarabilirsiniz
-Semih Kaplanoğlu’ndan Rahatsız Olanlar Cemiyeti
-Dikkat Çekenler
-Kısa Kısa

Sivil Toplum Rehberi / Alaaddin Serhan Yaman

-Algımızla Dalga Geçenlere Karşı Teyit Var

Mehmet Atakan Foça tarafından kurulan teyit.org yaygın bilinen yanlışlardan, sosyal medyanın gündemine oturan şüpheli bilgilere, medyanın gündeme getirdiği iddialardan, şehir efsanelerine birçok alanda doğrulama yaparak internet kullanıcılarının doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak için çalışıyor.

-Yönetim Kurulunu Bir Daha Düşün

Türkiye’nin ilk özel vakfı olan Vehbi Koç Vakfı’nın 22 senedir genel müdürlüğünü görevini sürdüren Erdal Yıldırım’ın kaleme aldığı “Bana Yönetim Kurulunu Söyle, Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim” adlı kitap sivil toplum yöneticileri için hayati tüyolar içeriyor.

Diğer konu başlıkları ise şöyle:

- İstemeden Önce Ne İstediğini Bil!
- Genç Gönül Okulu Yola Çıkıyor
- İLKE’den Cesur ve Etkili Öneriler

Gezi Yorum / Hande Berra

Siyah Pelerin

Bento Tren İstasyonu’na girdiğimde Mavi beyaz seramiklere hayran kalıyorum. Hikâyeler resmedilmiş sırlı toprağa ve bordürlerle süslenmiş. Portekiz’e ait Azulejo Sanatı kiliselerde, yıkık bir konakta, eski bir kafede önüme çıkıyor. Kitaplar bir karar almış, her gece karakterler deri değiştiren yılanlar gibi kıvrıla kıvrıla süzülüyorlar kapaklar arasından ve günün ilk ışıklarına kadar sadece ama sadece kendi hikâyelerini okuyorlar.

Mikro Âlemden Makro Âleme / Muaz Erdem

-Hindistan da Ay’a Çakıldı!
-Ayın Gökbilim Görüntüsü
- Kâinat Nasıl Oluştu?
- Gökyüzünde Bu Ay

Tekno Gündem / Muhammed Murat Tutar

Mikroişlemciler Ölümsüzlüğün İksiri mi?

Mikroişlemciler başta bilgisayarlar olmak üzere teknolojik tüm cihazların kalbidir. Tüm teknolojik cihazlar mikroişlemcilerin içerisinde bulunan transistörlerin hesaplama yetenekleri sayesinde çalışırlar. Avcunuza sığacak kadar ufak bir teknolojik alet milyarlarca transistöre sahip mikroişlemcilerle hayat bulur. Peki, mikroişlemciler biz insanlara nasıl hayat verebilir?

Teknoloji Gündeminde Bu Ay: Ekim 2019

- Netflix’ten Mesaj: Sizi Bırakmaya Niyetim Yok
- Ayın Sitesi: “kulturportali.gov.tr”
- Twitter’ı Kuran Kişinin Twitter Hesabı Ele Geçirildi!
- Apple iOS 13 İşletim Sistemini Yayınladı

Yazı Atölyesi / Metin Karabaşoğlu

Bir Yaşama Biçimi Olarak Yazmak

Eski zamanlarda bir tasavvuf büyüğünü ziyarete gelen bir topluluğun içinde küçük de bir çocuk vardır. Mecliste misafirlere bal ikram edilir ve işe bakın ki o çocuk balı çok sevmektedir! Çok sevdiği için de bala o kadar odaklanmıştır ki, o ara tasavvuf büyüğü kendisine ismini sorduğunda, gayriihtiyarî ‘Bal!’ kelimesi çıkar ağzından. Babası bu sebepten bir derece mahcup olur. Ama tasavvuf büyüğü bu cevabı hayra alâmet bir durum olarak görür. Çünkü çocuk sevdiği şeyde odaklanabilmekte, öyle ki kendinden geçip kendi ismini bile unutabilmektedir. Demek ki, bu çocuk gönül verdiği hayırlı bir yolda da aynısını yapabilecek kabiliyettedir.

Sinema / Mehmet Nişancı

-Biraz da Sinema Konuşalım mı?
-Sinemaya İz Bırakanlar
-Takipte Kal!
-Nasıl Film Çekebilirim?

EKİM AYI RÖPORTAJLARI İSE ŞU ŞEKİLDE:

- Yunus Emre Polat: Engelli Olabiliriz Ama Vicdanımızda Hiçbir Engel Yok! Konuşan: Fahrettin Çimen  
- Hüsrev Hatemi: Yaşlandıkça Elhamdülillah Demeyi Öğrendim Konuşan: Yusuf Temizcan
- Prof. Dr. Mehmet Bulut: Sorunlarımızı Kendi Birikimlerimizle Çözebiliriz Konuşan: Merve Kurtoğlu
- “Geleceğin Bilimi Forumu” Ekibi: Ekip Çalışması ile Yürüyen Bir Bilim Gemisi Konuşan: Esad M. Eskimez
 


Burakhan Doğan'ın Yazısı.