Hey! Sen de Kimsin?
Reyhan Önal
“Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen.”
Geçen ayki yazımızda, Beytülmakdis için bir şeyler yapacaksak felsefi ağıtları bir kenara bırakmanın ve -artık yürümek bir yana- koşmanın gerekliliğini vurgulayarak kapanışı yapmıştık. Koşmaklarımız bitmeyedursun. Terimiz soğumadan tempomuzu artıralım.
İnsan dünyanın taklididir. Etrafımıza bir bakalım. Doğada meydana gelen olaylar, biricikliği ile övündüğümüz davranış kalıplarımıza ne de çok benziyor. Güneş gibi gülüyor, yağmur gibi ağlıyor, rüzgâr gibi kızıyor ve şelaleler gibi heyecanlanıyoruz. Ölen yeryüzünü örten kar rengi ile kefenimizin renginin benzerliğine de biri çıksın tesadüf desin haydi. Dünyada yaşıyor ve söz konusu yaşamak eyleminin mücadelesini veriyoruz bir ömür boyu. Bu mücadelede dünyayı iyi tanıyanlar diğerlerine göre daha mutlu ayrılıyor aramızdan. Dünyayı iyi tanıyanların sırrı ise kendilerini iyi tanımış olmaları yani öz farkındalık. Şimdi konuyu staff only düzlemine taşıyalım.
“Beytülmakdis için koşuyoruz.” cümlesi “Ama nereye?” sorusunu doğurur. Yüz seneden beri bu soruya doğru bir yanıt bulamamış olmak hüznünü bir yana bırakıyorum. Daha evvelinde sorulması gereken “Tamam da nasıl?” sorusuyla hiç uğraşmamışız bile. Evet, Beytülmakdis için nasıl koşmalıyız? Bir kere koşmak için varacağımız hedefi, hedefe varmamız için de yolları ve bu yollarda bizi bekleyen avantajları/dezavantajları bilmemiz gerekiyor. Ancak bunlardan önce keşfetmemiz gereken daha önemli bir şey var: Koşmak için sahip olduğumuz potansiyel. Beytülmakdis’in özgürlüğüne katkı sağlamak için nasıl bir potansiyele sahibiz?
Beytülmakdis tek başına kocaman bir dünya. Bu dünyayı anlamanın yolu da öncelikle kendimizi anlamadan geçer. Kendi içimizdeki savaşları bitirmeden Beytülmakdis’teki savaşı bitiremeyeceğiz. Kendimize saygı duymadan Beytülmakdis’e saygı duyamayacağız. Kendimizi fethetmeden Beytülmakdis’i fethedemeyeceğiz.
Kural 2: Kendini tanı. İşte sana anahtar sorular:
“Ben kimim?” “En güçlü yanım nedir?” “En zayıf yanım nedir?” “En güçlü yanımı Beytülmakdis için nasıl kullanabilirim?” “En zayıf yanımı Beytülmakdis’le nasıl iyileştirebilirim?” Bir kitapsın, unutma. Oku kendini me’mûr olduğun şekilde. Aç saklı dünyanın kilitlerini… Özgür bırak Beytülmakdis’e hasret güvercinlerini… Çünkü kendini bilen Rabbini bilir. Rabbini bilene Beytülmakdis’e nasıl varılacağı bildirilmez mi?
Sübhanellezi esra bi abdihi leylen.
Leylen kapında köle
Leylan kapında kul.
Bul beni ey Aksâ, beni kendinde bul.
GENÇ'ın Yazısı.