Malcolm X Düşmana Sert, Mazluma Şefkatli İdi
Fahrettin Çimen
Malcolm X hakkında 27 bölümlük önemli bir belgeselin ardından detaylı bir biyografi yayınlayan Mustafa Ablak ile, bu destansı hayatın bugün bizim için neler ifade ettiğini konuştuk.
Malcolm X hakkında Erkam Yayınları’ndan çıkan kitabınız hayırlı olsun öncelikle, bahtı açık olsun diyelim. Kitabın hazırlanış hikayesini kısaca sizden dinleyebilir miyiz?
Her şeyden önce kitabımızın Erkam Yayınları’ndan çıkmış olmasının bizim için ayrı bir gurur vesilesi olduğunu bildirmek isterim.
Kitabımızın yazılma hikayesi şöyle gelişti. Sonradan İslam ile müşerref olan 30 Amerikalının hayatını belgesel film yapmak üzere Amerika’ya gittik. Çekimlerini Dallas şehrinde yaptığımız Müslümanlardan birisi de Amira Cindy Weber Taha isimli maddi durumu iyi olan bir hanımefendiydi. Çekimden sonra kütüphanesini gezdirirken Malcolm X kitaplarını görünce onun hakkında sohbete başladık. Sohbet arasında bizler gayri ihtiyari “Maddi durumumuz elverseydi Malcolm X’in belgeselini de yapmak iyi olurdu” dediğimizde Amira Hanım hemen bu işe başlayabileceğimizi, tüm masrafları karşılayacağını belirtti. Böylece bir Malcolm X belgeseline başladık ve pek çok şehri gezerek çekimleri tamamladık. Yazdığım belgesel filmin senaryosu 300 sayfayı geçmişti, sonrasında 3 ay kadar o metinlerin üstünde çalışarak kitabı hazırladık, şükürler olsun.
Bahsettiğiniz Malcolm X belgeseli, 27 bölümlük epey hacimli bir çalışmaydı. Neden Malcolm X ile özel olarak ilgilendiniz, bir başkası değil de neden o sizi cezbetmişti?
Bugün Türkiye’de Müslümanların hem siyasi hem ekonomik yönden rahat oldukları yani en fazla İslami hizmet yapabilecekleri bir vasattayken maalesef (ben de dahil) okumama, İslam dünyasını tanımama, mücadele ruhunu kaybetme hastalığına yakalandık.
Malcolm’un dediği gibi “Yılları devirenler değil mücadele azmini kaybedenler asıl yaşlılardır” sözünü maalesef bizzat tecrübe ediyoruz. Bir insan düşünün babası Hristiyan vaiz, kendisi uyuşturucu ve fuhuş satıcılığı yapan, hırsızlık çetesi kuran, hapishaneye girince isyankarlığı yüzünden hücrede işkence halinde iken tanrısına küfredip ateist olan biri, hapishaneden Müslüman olarak çıkıyor ve yetmiyor, Amerika’da sadece 4 mescidi olan bir cemaatin camilerinin sayısını 200’ün üzerine çıkarıyor. Yüzbinlerce insanın Müslüman olmasına vesile olan teşkilatlar kuruyor, Afrika’ya gidip oradaki Müslümanları harekete geçiriyor. İngiltere, Fransa ardından Arap ülkelerine giderek onları teşkilatlandırıp Birleşmiş Milletler’e baskı yapıyor ve Amerikan devletinin korkulu rüyası oluyor. Bu insan daha 39 yaşındayken Amerikan derin devleti tarafından şehid ediliyor. En azından bu mübarek insanın yaptığı mücadele hatırına, onu tanımanın elzem olduğunu düşündüm.
Kitabınızın en çok dikkat çeken yönü sadece bir biyografi çalışması olmaması, aynı zamanda Amerika’nın karanlık tarihini, emperyalist duruşunu, köle ticaretini, iç savaşlarını da anlatması olmuş. Bize bir hayattan daha fazlasını öğrenmeyi vaat ediyor. Diğer taraftan ABD’deki siyahi Müslümanların durumunu, farklı yaklaşımları da göstermesi ayrıca kıymetli.
Malcolm X “Bir insanı tanımak istiyorsanız ilk önce onun yaşadığı tecrübelere bakın” der. Bu söz toplumlar için de geçerlidir. “İnsan hakları, özgürlük, eşitlik” naraları atan batıyı tanımak için geçmişine, yani sömürü dünyasına bakmak gerekiyor. Bugün tağuti düzenler karşısında eziklik veya hayranlık emareleri sezinlenen gençliğimizin İslam’dan başka yerlerde şeref ve izzet aramamaları için kanla beslenen batıyı çok iyi tanımaları gerekiyor.
Malcolm’u, davasını, dost ve düşmanlarını daha tanıyabilmek adına Amerika’nın sömürü tarihini de kitaba ekledik. Kitabımızın ilk bölümünde anlatılan Batının işkence ve zulümleri, insanlığa atılan yumrukları tanımlamak içindi, böylece şehid Malcolm daha iyi tanınacaktır.
Malcolm X’in karakterinde ve mücadelesinde özellikle dikkatinizi çeken, sizi çokça etkileyen belki de örnek aldığınız özellikleri nelerdi?
39 yaşında şehid edilerek aramızdan ayrılan Malcolm X nasıl bu kadar kısa sürede yüzbinlerce masumun mazlumların koruyucusu ve aynı zamanda dünyanın süper gücü denilen bir zalim devletin korkulu rüyası olmuştu? Bence onda bizim bugün kaybettiğimiz bir ahlak vardı: “Müslümana, mazluma şefkatli, İslam düşmanlarına sert olmak”. Bu beni çok etkilemiştir. Kuşkusuz Malcolm X destansı bir hayat yaşadı ve hatırası azizdir.
GENÇ'ın Yazısı.