Hangi Dünyada Yaşıyoruz?
Çok doğru olmasına rağmen günümüzdeki kullanımı itibariyle -maalesef- klişeleşen bir söz olan İbn Haldun’un “Coğrafya kaderdir” sözü, Türkiye’nin bitmek bilmeyen coğrafi imtihanlarını ne de güzel özetliyor.
Ülkemiz kimine göre bir mülteci cenneti, kimine göre de muhacire ensar; mazlumların ve muhtaçların sığınacağı güvenli bir liman. Hatta öyle ki, iç savaş dolayısıyla Suriye’den Türkiye’ye kaçıp; oradan da daha konformist bir hayat hülyalarıyla kaçak yolları kullanarak Akdeniz veya Ege’den teknelerle Avrupa’ya geçmeye çalışan mültecileri de boğulmaktan yine biz kurtarıyoruz...
İntihar, Tecavüz
Geçtiğimiz ay 9 yaşında Suriyeli bir kardeşimiz dışlandığı ve arkadaşlarından şiddet gördüğü için intihar etti. Psikologlar 9 yaşındaki bir çocuğun intiharı düşünmesinin çok nadir bir mevzuu olduğunu söylüyor... Ardından Mersin’de insanlıktan nasibi olmayan bir şahıs, Ürdünlü bir çocuğa ve annesine asla kabul edilemeyecek muamelelerde bulundu. Son olarak İstanbul’da Suriyeli bir kardeşimize tecavüz edilmesi sinirlerimizi yerle bir etti... Yaşadığımız coğrafyanın ve sahip olduğumuz kaliteli insan yapısının yanında bu gibi haberlerle anılır, duyulur olmak bizi gerçekten çok üzdü...
“Suriyeliler evine dönsün” diyenlerin anlamadığı ve anlamamakta ısrar ettiği husus, birçoğunun artık dönecek bir evinin olmaması. Savaş dolayısıyla sadece canlarından olmayan, mal-mülklerini de kaybeden bu insanların yerine biraz kendimizi koymak mecburiyetindeyiz. Ha, Allah göstermesin aynı durum bizim başımıza gelse muhtemelen Türkiye’yi ilk terk edecek insanlar da Suriyelilere “Go Home!” diyenler olacak ama, onları da emin olan hiçbir ülke bünyesine almayacak...
Geçtiğimiz ay sosyal medyadaki haber tuzaklarına düşmeyelim demiştik. Bu ay da sosyal medyadaki ırkçı ve faşist eğilimlerden etkilenmemeyi tavsiye ediyoruz. Çünkü ırkçılık, nefret ve cinsiyetçilik olarak üçe ayrılan haber tipolojisinin bu haberleri okuyanlara etki etmeyeceğini beklemek gerçekten saçmalık.
Hakim karşısındaki ifadesinde “Ölüm emirlerini gazetelerden aldım” diyen seri katillerin vuku bulduğu ülkemizde medyada ve özellikle de kendisine siyasetçi veya sanatçı diyen zevatların sosyal medya hesaplarında paylaşılan ırkçılık, nefret suçu dolu olan paylaşımları az önce bahsettiğimiz şiddet, tecavüz gibi olayları tetikleyip tetiklemiyor mu, kararı ve cevabı size bıraktık.
Salih Yüzgenç'ın Yazısı.