Ne Falcı, Ne Büyücü Ne Arkadaş, Ne de Sırdaş: Terapist Kimdir?
Elif Kırmaç
Dinlenilmek istiyoruz. Anlaşılmak istiyoruz. Mağdur görülüp, haklı çıkmak istiyoruz. Bazen sadece eteğimizdekileri sofra bezine döker gibi kelimeler dökmek istiyoruz. Bu süreci kiminle yürüteceğiz bilmiyoruz. Profesyonel halinden, anlamından toplumca uzağız. Nedir derdimiz? Aktif dinlenilme. Bunu yapacak kişi kim? Terapist. O zaman tanımayı deneyelim.
Psikoloji okuduğumdan beri iki tür insan güruhu ile cebel halinde gibiyim. Psikolojiyi her şeyden üstün tutanlar ve psikolojinin bilim dalı olmadığını söyleyip psikoterapi sürecine inanmayanlar. Her halükârda ikisi de bireye uzun vadede fayda sağlamayan düşünceler. İnsan var olduğundan beri bedeni ağrıdığı gibi ruhu da ağrıyor. Bu ağrıyı telafi edebilmek adına önce mağara duvarlarına şekiller çizdi, alfabeler oluşturdu ardından karşısındaki canlıya dil dökmeyi öğrendi ve oluşturduğu alfabe dizgesinde kelimeler dizdi. Çözümleyemediği meseleler üzerine kafa yordu, günlük yaşantı akışında kendisi sosyal tren raylarından çıktı. Belki de kendisine bir dünya oluşturdu ama o dünyanın reel hayatta karşılığı yoktu. Bireyi terapi koltuğuna oturtan şey her neyse onun içini sıktığı aşikardı.
Senin için çok dolmuş bir uzmana mı görünsen?
Kavramları anlamak için onlarla tanışalım. Psikolog: 4 yıl psikoloji lisans ve 2 yıl yüksek lisans eğitimi ruh sağlığı uzmanı lisansiyeridir.
Psikolojik danışman: 4 yıl psikolojik danışmanlık ve rehberlik lisans ve formasyon eğitiminden geçen uzmandır.
Psikoterapist ise alan üzere terapi klinik eğitimlerini alıp süpervizyon (terapi uygulaması) sürecinden geçmiş kimsedir.
Terapisti, danışanın kendisine getirmiş olduğu problem tanımıyla beraber sarı taksiyle yola çıkmış bir şoför metaforu ile açıklayabiliriz. Bilirsiniz, gideceğiniz yeri taksiciye söylemezseniz taksiciyle beraber yalnızca ara sokaklarda kaybolursunuz. Ve taksimetre de bir hayli yazar. Yan koltuğuna oturduğunuz takside danışan sizsiniz şoför koltuğunda danışılan ise terapist. Sizi yüksüz, yansız, yargısız dinleyecek kişi de o. Birlikte bu 3 soruya yanıt aramanız gerekecek:
1. Problem nedir?
2. Siz çözmek için neler yaptınız?
3. Terapist size nasıl yardımcı olabilir?
Sorun değil problem diye düzeltildiğinizde, 50 dakika bir oda içerisinde sizin söylediklerinizle yol alınacak bir süreç. Ekollere göre değişken. Ekollerin müdavimleri olan terapistler de değişken. Ekole bağlı olmayan terapistler de yok değil.
Açılın Ben Terapistim!?
Terapist aldığı eğitimle gelen danışana varmak istediği noktaya kadar rehberlik eder. Ne mağaradaki ışıktır ne de karanlık odadaki kedidir. Aranılan kedi odada yoksa bile orada olmadığını fark etmesini sağlayacak kişidir terapist. Yüzleşilemeyen, bazen aklımızdaki pembe fil gibi akıldan çıkmayan hakikate işaret edip “O şimdi burada, seninle birlikte sana bakıyor.” diyerek görüntü yönetmeni işlevi de gösterir. Bir terapisti anlamanın yolu bir terapi seansından geçmektir. Terapi süreci bireye biriciktir. Sınırları, tanımı belli olup ancak tecrübesi özneldir. Her terapist aynı ehemmiyeti sağlayamayabilir. Terapötik alyans denilen danışan-danışman arasındaki o klinik bağ her zaman kurulamayabilir. Danışana sempati yoktur, empati vardır. Empati insan olmanın gerekliliğidir. Toplumumuzda psikoterapiye olan yaklaşımın sağlıklı bir zeminde olamama nedeni de terapiye ulaşım konusundaki teknik sıkıntılar ve ruh sağlığı uzmanları yerine alan işgalinde bulunan sahte meslek uzmanlarıdır. Ruh sağlığına harcanılan emek ve zaman lüks bir ihtiyaç değildir. Fizyolojik ihtiyaçların değişimi günümüzde psikoterapiye gitme biçimini de güncellemiş online terapi ve zamandan tasarruflu kısa süreli çözüm odaklı terapi sistemleri geliştirilmiştir. Bireyin terapiste bağı, dikkatini danışmana tam anlamıyla verebilmesi postmodern zamanı yaşayan insan için giderek daha da zorlaşmıştır. Uzmanlığından emin olamadığı ancak reklamına, albenisine kapılan danışanın, terapistle patolojisini çözümlemek üzere buluşması kolay olmayacaktır. Çünkü sağlık lisansiyeri de olmadan terapiler yapılıyor, hayatlarına müdahil olan yaşam koçlarıyla karar mekanizmaları devre dışı kalıyor ve neticeyi farklı ama yanlış kanallarda aramış oluyor. Bu yaşam hengamesinde kendisine el uzatanın da elini tutuyor sorgulama yapmadan.
Dindar İnsanın Psikoterapi İhtiyacı
Dünya hayatının bize öğrettiği derslerden biri de duygu durumunuzun hiçbir zaman stabil olmayacağıdır. Nitekim Allah’ın Bakara Suresi 155. ayette buyurduğu gibi: “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.” Hayatında problem yaşayan insanlar için profesyonel destek şifa arama niyetiyle karşılarına çıkar. İbadetlerini yerine getiren ancak ibadetin özünden, hayat bağını koparmış, eylemlerine yalnızca borç gözüyle bakan bireyin ibadet lezzetinde elbette değişim görülecektir. Bu durum birey için bazı şeyler ters gidiyor hissini harekete geçirebilir. Yoruma ve tartışmaya açık bir konu üzere olduğundan kaideyi hatırlatma fayda vardır. “Profesyonel yardım ihtiyacına sosyal normlara uyum sürecinde zorlanma ve kişisel hayat eylemlerini devam ettirmede güçlükler karar verdirebilir.”
Ruhumuz mu Hasta Yoksa Sadece Kalbimiz mi Kırık?
Terapi süreci konu olarak yazabildiğimizden daha uzun bir süreç. Sanışan koltuğuna oturduğunuzda da ve danışman koltuğunda olduğunuzda da çeşitli dinamikleri içinde barındırıyor. İnsan yok olana kadar insanın anlatma ihtiyacı var olacaktır. Profesyonel süreçler kaç yüzyıllık olursa olsun Dostoyevski edebiyatı için “Hepimiz Gogol’un paltosundan çıktık.” demiştir. Belki de psikoterapistler için de bu palto Sigmund Freud’un paltosudur. Ve bu palto ruhumuzu üşütüyordur giymediğimiz için. Hem hiçbir şey hem de her şey deyimi psikoterapi sürecine çok yakışıyor. Kim bilir belki bir koltuk yakınınızdadır psikoterapi. Sözü nihayete karanlık odada kedi arayan insanların yazdığı kitaplarla erdirirken benim yoluma ışık tutanlarla erdirmek istedim.
- Terapist Olmak Üzerine / Jeffrey Kotler
- Bugünü Yaşama Arzusu / İriın Yalom
- Ne İçin Yaşıyoruz / Alfred Adler
- Savaşçı / Doğan Cüceloğlu
- Sosyal Psikoloji / Aronson, Wilson, Akert.
GENÇ'ın Yazısı.