Mehmet Lütfi Arslan ağabeyimizin gönül dilinden konuştuğu Kıssa Kes`te çok özel bir içerikle yine karşınızdayız;

 
Lütfi ağabey bu bölümde Peygamber Efendimizin sahabe arkadaşlarına anlattığı önemli bir kıssayı bizlerle paylaşıyor.
 
Yolda yağmura yakalandıkları için dağdaki mağaraya sığınan üç kişi içerideyken, yukarıdan yuvarlanan bir kaya parçası mağaranın ağzını kapatır. İçeride mahsur kalan bu insanlar, "Olur ki Allah kayayı bertaraf eder" diyerek, Allah rızası için daha önce işledikleri amelleri zikredip onları vesile edinerek Allah’a dua etmeye karar verirler.
 
Bunun üzerine gençlerden biri:
Allah’ım benim çok ihtiyar bir annem ve babam vardı. Onlara iyi muamele ettim. Onları doyurmadan ne hayvanlarıma ne de çocuklarıma hiçbir şey yedirmezdim. Günün birinde odun toplamak üzere uzaklara gitmiş, eve geç dönmüştüm. Döndüğümde onlar uyumuşlardı. Akşam yemeklerini hazırladım. Fakat uyudukları için onları uyandırmak istemedim. Elimde çanak olduğu halde onların uyanmalarını bekledim. Nihayet sabah oldu. Çocuklarım açlıktan ağlaşıyorlardı. Buna rağmen annem babam uyanıncaya kadar çocuklarıma da bir şey vermeyi hoş görmedim. Bu arada annem babam uyandılar. Onlara akşamdan hazırladığım yemekleri yedirdim. Allah’ım eğer bunu sadece senin rızanı kazanmak için yapmışsam bizi bu mağaradan kurtar, dedi.
Bu dua üzerine taş biraz açıldı.Fakat açılan yerden çıkmak mümkün değildi.
 
İkincisi de şöyle dedi:
– Ya Rabbi, amcamın bir kızı vardı. Onu çok seviyordum. Onunla evlenmek istedim. Fakat teklifimi kabul etmedi. Birkaç sene sonra müthiş bir kıtlık oldu. Amcamın kızı bana gelerek, yardımda bulunmamı istedi. Servetim sınırsızdı. Kendisini bana teslim etmek şartıyla yardım edebileceğimi söyledim. Kız kabul etti. Ben ona bolca altın verdikten sonra tam kötü işi yapmak üzereyken, kız bana: Allah’tan kork. Haksız olarak benim mührümü bozma, dedi. Bunun üzerine çok sevdiğim o kızdan uzaklaştım. Kendisine kötülük yapmadığım gibi verdiğim altınları kendisine bağışladım. Allah’ım eğer bunu senin rızan için yapmışsam bizi bu beladan kurtar, dedi.
Bunun üzerine taş bir miktar daha açıldı.Fakat yine de çıkılacak gibi değildi.
 
Sonuncu arkadaş öyle bir şey söyledi ki taş sonuna kadar açıldı...
 
Bu kıssadan hisseyle Lütfi abimiz: "Hiç bir şeyimiz yok anımızdan başka" diyerek 3 önemli hususa dikkat çekiyor;
*Anne baba hakkı-Sevdiklerimizin hakkı
*Karşı cinsle olan ilişkilerimiz
* Ve çalışanların hakkı diyor ve ekliyor.
 
"Maddi birikimlerimize fazla önem veriyoruz. Daha işe başlamadan emeklilik hayali kuran genç arkadaşlarımız var. Ama onlara şunu söylemek istiyorum; İslamda emeklilik yok." 
 
Çok daha fazlası videomuzda.
İyi seyirler dileriz.


GENÇ'ın Yazısı.