Günün Birinde Bu Diyarı Terk Edeceğiz - Haşyet
Site Özel
1750 okunma
Dünyayı saran ve insanoğluna diz çöktüren korona virüse karşı, insanlar elinden geldiğince tedbir almaya ve tedavi bulmaya çalışırken şu soruyu sormaktan da kendini alamıyor:
-Bu bizim başımıza neden geldi?
Onlarca bilim adamı, yüzlerce görüş, komplo teorileri hepsi aslında bizi asıl cevaptan uzaklaştırıyor. Genç Dergisi Editörü Süleyman Ragıp Yazıcılar dünyaya diz çöktüren bu virüse, kimsenin açmak istemediği ``Haşyet`` penceresinden bakıyor.
Muhammed Elçani tarafından seslendirilen metnin GençTV ekibi tarafından post prodüksiyonu yapılmıştır.
Dünya panik hâlinde, stres içinde. Birçok ülkede derin endişe ve büyük korku hakim. Meydanlar boş, sokaklarda ölüm sessizliği. Küresel bir dram yaşanıyor, yeryüzü adeta panik atak geçiriyor. Çok acı ve büyük bir imtihanla baş başayız. Gönüller daralmış vaziyette, gözlerde "ya virüs bana da bulaşırsa" endişesi aşikar olmuş durumda. Mesafeler girdi aramıza, yan yana gelmekten korkar olduk. Yarın endişesi, istikbal kaygısı söz konusu. Herkes bir niyetle yaşıyor; kimi fazlaca ve "sadece ben" diyerek stok derdinde, kimi sahada fedakârca çabalıyor, kimi içli içli dualar ediyor. "Acaba ne olacak?" sorusuna cevap aranıyor, kapı kapı çare soruluyor.
Dünyayı saran bu virüs sebebiyle sadece kalıplarımız değil kalplerimiz de büyük bir imtihandan geçiyor, hâlden hâle giriyor. Hayır da şer de Allah`tan bir imtihandır, böyle bilir böyle inanırız. Allah çaresizlerin çaresidir, âlemlerin Rabbidir. Her durumda, her şartta, sığınılacak yegane Mâbud O`dur, dayanılacak sonsuz güç ve kuvvet sahibidir.
Ölüm haktır, günün birinde bu diyarı terk edeceğiz. Asıl hayat ahiret hayatıdır. Hangi vesileyle, nerede ve ne zaman canımız bedenimizden ayrılacak, kimse bilemez. Bu büyük salgında da bize düşen önce tüm tedbirleri almak ve gereken ne ise yapmaktır. Ardından da yüce bir iman ile tevekküle sarılmaktır. Allah`ın izni/bilgisi dahilinde olmadan hiçbir fenalık dokunmaz insana, sahipsiz ve kimsesiz değiliz. Allah`tan daha çok herhangi bir sebepten/varlıktan korkmak, son nefes endişesinden daha büyük bir endişe taşımak, bizleri vehimlerimizin kurbanı yapar, temiz ve berrak akidemize muvafık olmaz. Allah`ın dışında herhangi bir varlığa/sebebe sınırsız güç atfetmek, imanımızı pörsütür, irademizi felç eder, "la ilahe illallah" ikrarımıza uygun düşmez. Dileriz bu büyük imtihandan maddi ve manevi zarar görmeden geçenlerden oluruz.
İyi Seyirler.
GENÇ'ın Yazısı.