Alperen Yılmaz

Yazmak benim için neydi tam olarak? Çölde susuz kalmış bir insanın suya ihtiyacı mı yoksa zenginliğine zenginlik katmak isteyen bir iş adamı mı? Amacım, gayem neydi benim? İşte bu  sorulara düşünüp cevap verdiğimde, amacımın ne olduğunu bilerek yazarlık yolculuğuna çıktım. Hayat öyle bir sınavdır ki bazen varlıkla sınanırız bazen ise yoklukla sınanırız. Tıpkı, yoklukta çölde susuz kalmış bir insan gibi, varlıkta ise zenginliğine zenginlik katmak isteyen bir insan gibi. Ben ise çölde susuz kalmış bir insan gibiydim. Amacım ise hem kendime hem de başkalarına çölde susuz kalmış insanlara su olabilmek. Bu kadar kötü bir dünyanın olduğu bu zamanda yazı en önemli iyilik aslında insanlara iyilik yapmak ve benim bu iyiliğin en iyisini yapmam gerek. İstiyorum ki insanların savaştığı bu zamanda kelimeler savaşsın, cümleler savaşsın, iyilikler savaşsın. Yazmak öyle bir şeydir ki; okuyucuların kimisini uçurumdan alır, kimisini uçuruma iter. Ehemmiyeti bu kadar önemli olan bir şeyin içinde bulunmak benim için oldukça riskli ve bir o kadar da can sıkıcı bir şeydi. Ama asıl güzel olanı ise uçurumdan alabilmekti. İnsanları kurtarmak, onların kalplerine dokunmak, sizden kilometrelerce uzak birinin hayatına güzellik olmak, çölde susuz kalmış bir insana su olmak bu işin en güzel yanı. İşte bütün bunları ve daha fazlasını başarmak için bu savaşın içindeyim!
 
Kuran-ı Kerimde Nisa Suresi 36. Ayette Allah-u Teâla buyurur ki;
“Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.”
 
Hayatımda her zaman kulağıma küpe ettiğim ayet. Ben herkes gibi bir insanım. Gayem, isteğim elbette iyi bir yazar olmak, insanlara çokça fayda sağlayabilecek yazılar yazmak. İlerde çok iyi bir yazar olabilsem de, ne kadar iyi yazılar yazsam da herkes gibi olmaktan,mütevazılıktan, tevazudan hiçbir zaman ayrılmamak istiyorum. Bütün bunların yanı sıra inandığım değerleri savunan ve bu değerler uğruna yazılar yazmak istiyorum.Yazıyı bir iyilik aracı olarak gördüğüm bu zamanda, iyilik varsa engel yoktur felsefesinden hareketle geriye dönüp baktığımda iyilik dolu bir hayat bırakmak istiyorum. İnsanların kalbine dokunmak onların kalbinde, zihninde veya hayatının bir köşesinde yer etmek en güzel şey benim için. İşte bütün bunları ve daha birçok şeyi başarabilen bir yazar olmak istiyorum. Gayret bizden takdir Allahtan.
 
Yazarlık elbette kolay bir şey değil. Ucu bucağı olmayan bir serüven bu. Bundan 10 yıl sonra herkes tarafından tanınan bir yazar olsam dahi, daha öğreneceğim çok şey olacak. Bu okula bir kitap çıkarmak, tamam ben yazar oldum demek için asla gelmedim. Elbette her mesleğin bir mutfağı vardır. Bu mutfakta sizlere şeflik yapan insanlar vardır. Bende bu mutfağın bir öğrencisi olarak bu okulu ise bir mutfak gibi görerek geldim. Tabi burada usta bir yazarlık dersleri, detaylı ve bir o kadar didaktik bir beklenti içerisine girerek gelmedim. Az çok var olan yeteneklerimi usta yazarlardan alacağım derslere geliştirmek, yazarlığın nasıl bir şey olduğunu öğrenmek, yıllardır bu mutfağın içinde olan insanlardan onların yazarlık serüvenini dinleyerek, örnek alarak, yaşadıkları zorlukları, kolaylıkları birebir dinleyip kendime dersler çıkarmak için buraya geldim. Aynı zamanda ufkun en önemli şey olduğu yazı dünyasında burada da ufkumu genişletmek benim için bir o kadar da faydalı olacaktır. Beklentilerimi gerçekleştirmek ümidiyle.


GENÇ'ın Yazısı.