Kadrosuz İletişim
Ayşe Saliha Emon
Malumunuz kablosuz iletişim çağındayız. Birkaç nesil sonrası telefon kelimesinin kökünün tel ile bağlantılı olduğunu öğrenince şoka girecek. Evet, şu sağdan soldan sarkan, bağırsak gibi ayağımıza dolanan kablolardan tamamen kurtulmamıza ramak kaldı. Fakat kadrosuz iletişime, o kadar da kolay geçebileceğe benzemiyoruz. Hele de etrafımızda bu kadar kadro meraklısı; ana, baba, bacı, arkadaş, dayı, yeğen, üst kattaki komşu, duraktaki teyze, minibüsteki amca olduğu sürece.
Kadrolu iletişimden kastım da anlayacağınız üzere, bir muhabbet esnasında mevzunun sizin üzerinizden açılıp, bir şekilde, altı yüz elli yedi numaralı kanuna bağlanması.
- Bugün de hava pek güzel, bahar gelmiş bahar, sahi sen ne iş yapıyordun?
- Yeni mezunum.
- KPSS’ye gireceksin değil mi?
- Şimdilik düşünmüyorum farklı planlarım var inşallah.
- İnşallah, inşallah da sen önce bir kadronu al, sonra kurarsın hayallerini.
Elbette kimilerimizin de memur olması lazım; özellikle de şu zamanda, liyakat sahibi öğretmenlere, sağlık görevlilerine, polislere, muhasebecilere, topluma hizmet kolunda yer alan pek çok memura ihtiyacımız her zamankinden daha fazla, fakat olamayan ya da olmak istemeyenlere yapılan bu dayatma niye?
- Ol sen ol, rahat edersin, bu devirde kadrosuz olmaz, hele de devlet kadrosuz.
Hadi diyelim ilk aşamayı bir şekilde geçtiniz. Bir de bunun ikinci aşaması var. O da irili ufaklı her başarısızlığın, tökezlemenin ardından yapılan ‘Biz sana memur ol demiştik’ dayatması.
Tüm bunları aşabilirseniz tebrikler, yolu yarıladınız bilin.
Hele de uğruna çabaladığınız şey, büyüklerin ‘‘Sevdiği iş insana şifa olur’’ dediği türden bir uğraşsa, nasiplisiniz vesselâm.
İnsan yaptığı işi sevmeli. İşini sevmediği için, o işte ehil olamayan yığınların, topluma ne faydası dokunabilir ki?
Dokunuyor mu?
Ancak midesine belki, o da sindirimi bozarak işleyişi çökertiyor zaten.
…
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ‘‘İş ehli olmayana verildiği zaman, kıyameti bekle’’ buyuruyor.
İster overlokçu olun, ister fütürist. İşin sırrı sevmek, aşk ile gayret etmek, gerisi Er-rızku a’l Allah. (Rızkı veren Allah’tır). O zaman ne kablolar canımızı sıkar ne de kadrolar.
…
- Hanım kızım nişanlın ne iş yapıyor?
- Genç girişimci teyzeciğim.
- Olsun kızım olsun, hepimiz insanız.
- !
GENÇ'ın Yazısı.