ABD İsrail`e Niye Kaşlarını Çattı?
Nedim Kaya
Amerika İsrail’i kınarken samimi olabilir. Hatta sırtını bile çevirebilir. Çünkü küçük kardeşin hergün yeni dertlere yol açan şımarıklıkları için büyük faturaları göze almak artık o kadar kolay değil. Mahallede başka delikanlılar da var ve siz onları hesaba katmak zorundasınız, yoksa mahalle elden gidebilir.
ünya ne kadar hızlı değişiyor değil mi? Daha bir yıl öncesine kadar gümbür gümbür gelmekte olan Rusya`dan bahsediyorduk. Rusya’nın gümbürtüsü petrol fiyatları 140 dolarlardan tekrar 40 dolarlara inince diniverdi. Aslında hiç nezaket gözetmeden enerji kozunu olduk olmadık her mesele için kullanan Rusya eninde sonunda âşık usandıracaktı ama fiyatların düşmesi bunu hızlandırdı. Tabii Rusya’nın arenadan çekildiğini düşünmek safdillik olur ama Aşil sendromu da sırıtıverdi bu arada.
Malum daha önceki 20 yıl boyunca tek kutuplu dünyadan bahsetmiştik. Sovyet sisteminin çökmesi ile koca dünya Amerika’ya kalmıştı. Yeri geliyor Saddam’a haddini bildiriyor, yeri geldiğinde Taliban’ı besleyip, büyütüp, bölge ticaret rotasını eline geçiriyor yeri geldiğinde kendi vicdanında yargıladığı "ikinci sınıf" ülke yöneticilerine gözdağı veriyordu. 11 Eylül olaylarında güçlülük mağduriyet ile birleşince baskı da pervasızlığa dönüştü. O zamanlar hakimiyette olan Neo-con`ların çok acelesi vardı. Onlara göre Irak, İran ve Suriye’ye sırasıyla müdahale etmeye bile gerek yoktu. Bütün bölgeye bir anda demokrasiyi getirmek işten bile değildi. Hiç unutmam NTV`de yayınlanan ve Neo-con`ları konu alan belgesele konuşanlar amaçlarını gizleme ihtiyacı bile duymuyorlardı. Tavırlarında acelecilik ve bir an önce bütün bölgeye pençe atma hırsı vardı. O kadar rahatlardı ki müttefik arama hatta uzun uzadıya plan yapma ihtiyacı bile hissetmiyorlardı. Oysa işlerin ters gidebileceğini anlamak için uzman olmaya bile gerek yoktu. Sadece küçük bir beyin jimnastiği yeterdi. "Amerika Ortadoğu’da en çok ne istemez? İran’ın yanıbaşında yeni bir Şii devleti. Irakta ne kadar Şii vatandaş var? Yüzde yetmiş. Demokrasi gelirse kim iktidara gelir, yüzde 70 mi, yoksa kalan yüzde 30 mu? Bunu hesaba katmamak için ya strateji bilmemek ya da "bizim önümüzde hiç bir şey duramaz" mantalitesinde olmak gerekti.
Irak’ta işlerin iyi gitmediği kısa sürede, Afganistan’da ise uzun vadede anlaşıldı. Bunlar anlaşıldıktan kısa süre sonra da 1967`de 6 gün içinde bütün Arap alemini darmadağan eden İsrail’in bu defa Lübnan’daki tek bir gruba karşı bile tüm imkanlarını seferber ettiği halde başarı kazanamadığı anlaşıldı.
Bu başarısızlıklar Amerika tarafında yeni cepheler açmak için çekingenlik yaratırken, dünyada "süper güç aslında o kadar da süper değilmiş" imajının oluşmasına sebep oldu. Bu imaj aynı zamanda Ortadoğu`da, Latin Amerika ve aslında dünyanın her tarafında ülkelerin artık çıkarlarını tesbit ederken önce Amerika Birleşik Devletleri’nden icazet alması alışkanlığını yavaş yavaş ortadan kaldırdı. Öyle ya yoksa Amerika’nın en itaatkar müttefiklerinden Suudi Arabistan`ın Çin’le devasa petrol satış anlaşmaları yapması, hatta Çin’de büyük rafineriler kurması başka nasıl açıklanabilir?
Bugün Amerika`nın başında mantalite olarak daha mülayim (ki aslında olması gereken de bu) ama konjonktürle başa çıkmaktan aciz bir başkan var. Gerçi bu durumdan çıkmayı kolayca temin edebilecek başkan bulunur mu o da başka bir konu. Bu süper gücün 7 trilyon dolar borcu var ve bu borcun neredeyse tamamı rakip Çin’den alınmış. Uluslararası Amerikan şirketleri artık gittikleri ülkelerde rakipsiz değil ve Amerika da rakipsiz değil. Yeraltı kaynakları herşeye rağmen daha bakir kalan Afrika’da krizden sonra peşin para ile kullanım hakkı alabilecek takatte tek ülke var o da Çin. Üstelik Dünya Turkcell Süper Lig`ine döndü. Artık herkes herkesten puan alabiliyor, bir de bakmışsınızki sonuncu birinciyi madara etmiş.
Bugün Amerika Birleşik Devletleri’nden rahatsız bir Arap aleminin kapısını çalabileceği birden fazla alternatifi var. Üstelik rakipler öyle demokrasi getirme aşkıyla falan da yanıp tutuşmuyorlar, sadece veriyorlar ve alıyorlar.
Evet bu konjonktürde Amerika İsrail’i kınarken samimi olabilir. Hatta sırtını bile çevirebilir. Çünkü küçük kardeşin hergün yeni dertlere yol açan şımarıklıkları için büyük faturaları göze almak artık o kadar kolay değil. Mahallede başka delikanlılar da var ve siz onları hesaba katmak zorundasınız, yoksa mahalle elden gidebilir. Bundan sonra Ortadoğu ve Filistin meselesine bir de bu gözle bakmakta yarar var.
GENÇ'ın Yazısı.