Yedi Farklı Fotoğrafla Dünyaya Bakış
Site Özel
2397 okunma
Hatice Karataş
İşte başladı yukarıdan aşağıya yolculuğum. Her milimetresinde derin anılar gizli rotamın. İşte ilk bakış! Bu dondurucu havada görebildiğim yalnızca bulutların yüklendiği sırlar. Bu kadar sırla yüklüler ama yumuşaklar tüm kâinata. Belki de bir nurdur onları doldurup taşıran. Ben bir kar tanesiyim sadece. Yakından bakanlar görebilirler ancak benim güzelliğimi, içimde saklı olan ilmi.
İşte ikinci bakış! Bu bakış insanlara. Her biri bir maratonda koşuyor. Bazısı aklıyla, bazısı kalbiyle, bazısı koşmayı çoktan bırakmış, bazısı ise koşmak için dost arıyor bulamayacağını bile bile. Bulsa da ulaşamayacağını hissetse bile. Bir baksalar şu uçuşan kar tanesi kardeşlerime asıl dostlarının sanatını o zaman anlayacaklar...
Evet, işte üçüncü bakış! Yaklaşıyorum yeryüzüne usul usul ve bir o kadar sabırla. Acılar çıkıyor bu sefer karşıma. Gözlerim yok ki kapatayım. Kulaklarım yok ki tıkayayım. Feryatlar ardı sıra yankılanıyor yeryüzünde. Gözyaşları benden daha soğuk daha kesici daha incitici.
Dördüncü bakış! Zalimleri varlığımla dondurmak istiyorum. Faydasız kalıyor çabalarım. Yetişmiyor varlığım Kudüs’e ve daha nicelere. Tesellilerim avutmuyor kundaktayken bombayla tanışan yavruları. Suskunluğumla vicdanım yara alıyor. Her inişim farklı bir fotoğraf dünyaya.
Beşinci bakışla sızlıyorum. Sırla yüklü buluttan ayrılışımı hatırlıyorum. Özlediğimi anımsıyorum. Geri dönmek istiyorum ama yolculuk bu, geri dönüşü olmayan. Geride bıraktıklarımı unutamasam da dile getirmemeliyim. Sığmamalı kelimelerime…
İşte altıncı bakış! Bir hastanenin penceresine yaklaşmaktayım. Bir annenin hasta çocuğuna olan merhameti ısıtıyor zerrelerimi. Okyanustaki damlayı hatırlıyorum. Sonra çocuğun sızlanışı gelip beni buluyor. Solgun ve bir o kadar bitkin…
Ve yedinci bakış! Derinden bir yankı sanki işittiğim. Yanıldığımı anlamam kısa sürüyor. Canı yanan iman dolu bir yürekmiş meğer duyduğum. Mutluluk sarıyor çevremi. Aradığım nuru bulduğumu düşünüyorum. Mutluluk beraberinde bir hüzün getiriyor benliğime. Eksiğim o nur için. Onun ışığında kaybolamayacak kadar iyi olamadığım için. Yolculuğumda mola vermek, yedinci bakışın içinde durup dinlenmek istiyorum. Düşünmek kararttıkça hissetmek beyazlatıyor tüm desenlerimi. Devam etmek istesem de çakılıp kaldığımı fark ediyorum. Canım yanıyor ama huzurluyum. Sanki yolculuğa devam etsem bir kar tanesinden ziyade bir buz kütlesi olacağım. Toprağa iki milimetre mesafedeyim. Ne kadar ilerlemişim oysa farkında olmadan. Eğer aradığım nuru bulamasaydım eriyip gidecektim toprağın ıssız yalnızlığında. Ben bir kar tanesiyim. Hissediyorum artık her bir ilmeğimdeki sırrı. Yedi bakışın sonunda bulduğum nur ise; sadece bir perdeymiş araya yerleştirilen. Anlıyorum. Ve susuyorum…
GENÇ'ın Yazısı.