Alaaddin Serhan Yaman

Sivil toplum kuruluşları, oluşturdukları etki ve faaliyet alanlarının genişlemesiyle birlikte daha çok ve daha çeşitli mali kaynaklara ihtiyaç duyuyor. Bu ihtiyaçlarını tatmin etmek adına yaptıkları kaynak geliştirme faaliyetleri ise STK’lar için başlı başına bir iş haline gelmiş durumda. Kaynaklarını artırmak, çeşitlendirmek ve istikrarlı hale getirmek için kurumsal ve bireysel potansiyel bağışçıların kapısını aşındıran STK’ların yaşadıkları en önemli sorun ise özellikle bireysel bağışçıların bağışlarını kurumlara teslim etmekte çekiniyor oluşu.

Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı tarafından hazırlanan Türkiye’de Bireysel Bağışçılık ve Hayırseverlik Raporu’na göre Türkiye’de kurumlara yapılan bireysel bağışlar ülkemizin gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yüzde 0,06’sını oluştururken, toplam bireysel yardım ve bağışların oranı fitre ve zekatlarla birlikte GSYİH’nın yüzde 0,8’ini bulmaktadır.

Fondation de France’ın 2012 yılında Avrupa’nın 9 gelişmiş ülkesinde yaptığı araştırmada ise sivil toplum kuruluşlarına yapılan bağışların ortalaması ülkelerin GSYİH’sinin yüzde 0,2’si kadar olduğu görülüyor. Araştırmada bireylerin doğrudan diğer kişilere yaptıkları yardımlar nazara alınmasa da ülkemizdeki toplam bağışın yüzde 0,8 ile Avrupa’nın üstünde olması sevindirici. Buna rağmen kurumlara yapılan bağışın bu oranın çok altında kalması son derece düşündürücü.

Yukarıdaki veriler doğrultusunda, kaynaklarını çeşitlendirmek ve gelirlerinde istikrar sağlamak için bireysel bağışçılara yönelen STK’ların karşılaştığı belki de en önemli sorunun bağışçıların kurumlara yeteri kadar güvenmemesi olduğu ifade edilebilir. Bu sorundan yola çıkarak bağışçılar ile STK’lar arasında güven tesis etmeyi ve Türkiye’de bağışçılığı geliştirmeyi amaçlayan “Açık Açık”, 2016 yılında Renay Onur ve Itır Erhart tarafından kurulmuş.

Açık Açık, halihazırda 80’den fazla STK’nın bilançolarını, faaliyetlerini ve yararlanıcıların yorumlarını paylaşabildikleri; acikacik.org adresi üzerinden online hizmet veren bir platform.

Bağışçıları, bağışçı haklarını tanıyan şeffaf ve hesap verebilir dernek ve vakıflar ile bir araya getirmeyi isteyen Açık Açık, STK’ların ve projelerinin insanların güvenini kazanmasına ve bağışçıların ve potansiyel bağışçıların güvenli ve akıllı bağış yapmasına önem verdiklerini belirtiyor. Ayrıca STK’nın güncel finansal bilgilerine erişimden, bağışlarının gizliliğini temine; bağışın amacına uygun kullanılacağı konusunda garanti istemeden, STK’nın yöneticileri hakkında bilgi almaya varan geniş bir yelpazede bağışçılara bazı haklar sunan 10 maddelik Bağışçı Hakları Beyannamesini kabul etmeyen kurumlar ise Açık Açık sistemine dahil edilmiyor.

Bunun yanında sisteme kayıtlı, dilediğiniz sivil toplum kuruluşunun bağış aldığı kaynakların dağılımını, kaynaklarını hangi kalemlere nasıl dağıttığını, gelir ve giderlerini, çalışan ve gönüllü sayılarını ve daha birçok şeyi açık açık görmek mümkün.

Kuşkusuz ki toplumda karşılığı olan ve bireylerden maddi, manevi yahut ayni destek bulan sivil toplum kuruluşları daha uzun soluklu işler yapıyor. Bu sebeple bireysel bağışçılara güven vermek ve kalıcı olmak isteyen sivil toplum kuruluşlarının yapması gereken en öncelikli iş, hesap verilebilirliği artırmak ve şeffaf yönetim modeline geçmek.


GENÇ'ın Yazısı.