Geçtiğimiz ay bu sayfada iki önemli kaybımızın (Mehmet Şevket Eygi ve Süleyman Arif Emre) olduğunu, bu tür vefatların büyük hazineden parçaların eksilmesi gibi olduğunu yazmıştık. Keşke hatıraları yazılmış olsaydı, mümkünse biyografi-belgesellerinin hazırlanmasının çok iyi olacağını ifade etmiştik. Üzülerek aynı şeyleri tekrar etmiş olacağız, çünkü geçtiğimiz Ağustos ayının sonlarında çok çok önemli bir kültür ve devlet adamını, Haluk Dursun Hoca’yı Hakk’a uğurladık.

Haluk Dursun Hoca, İstanbul Kültür A.Ş’de ve Turing’te harika işler yapmıştı. Ayasofya ve Topkapı müzelerinin müdürlüğünü yapmış, en son Kültür Bakanlığı’nda Bakan Bey’in yardımcılığı görevini yürütüyordu. Aslında Bakanlığın “Kültür” kısmı neredeyse ona emanetti. Hem zarif hem inanılmaz derecede bilgili hem de çok hassastı. Bakanlıktaki makam odasını yuva yapan kumruları incitmemek için terkedecek kadar hassas. Bir insan hem birinci sınıf kültür adamı hem de örnek bir devlet adamı nasıl olabilirin somut örneği idi. Kendisine gıyabında muhabbetimiz büyüktü, kaybından dolayı çok üzgünüz. Allah gani gani rahmet eylesin, ailesine ve sevenlerine sabır versin... Bu vesile ile hocanın “İstanbul’da Yaşama Sanatı”, “Nil’den Tuna’ya Osmanlı”, “Osmanlı Coğrafyasına Yolculuk” kitaplarını hatırlatmış olalım. Çünkü ondan öğreneceğimiz çok şey var...


Yusuf Temizcan'ın Yazısı.