Şehrullah: Muharrem
Site Özel
2884 okunma
Ömer Akyüz
Muharrem ayı, Hicrî takvimde “Haram Aylar” olarak bilinen dört aydan biridir. Diğerleri hicrî takvimin son iki ayı olan Zilkâde ve Zilhicce ile yedinci ay olan Recep’tir. Bu aylarda kabileler kendi aralarındaki savaşlara son verir ve halkın her kesiminden Kâbe’ye ziyaretler yapılır. Saldırıya uğrama durumu hariç çatışma yaşanması ve kan dökülmesinin yasaklandığı bu aylar aynı zamanda hürmet edilmesi ve içerisinde bu aylara özel yapılması tavsiye edilen ibadetler vardır.
“Şehrullah’il-Muharrem” olarak meşhur olan, yani "Allah’ın ayı Muharrem" olarak bilinen Muharrem ayı, 20 Ağustos 2020 itibariyle bu yıl 1442. yıldönümü gerçekleşen Muharrem ayı Hicrî Yılbaşı olarak da anılmaktadır. “Muharrem” Arapça bir kelime olup “haram kılınmış”, “haram olan” anlamlarına gelmektedir. Zamansal olarak hicrî takvimin ilk ayını kapsar. Muharrem ayının bağlı bulunduğu hicrî takvim ise Hz. Peygamber (s.a.v) ve çevresindeki Müslümanların 622’de Mekke’den Medine’ye göç etmelerini başlangıç noktası olarak kabul eder.
Muharrem ayının doğuşu ise şu şekildedir; Araplar, Hz Ömer’in iktidarında, Hz Muhammed (s.a.v) ve çevresindeki Müslümanların hicretinden 17 yıl sonra dört halifenin sonuncu olan Hz. Ali’nin şöyle bir önerisi olur: “Hicret edilen yılın Hicrî takvimin ilk yılı, Muharrem ayının ise Hicrî takvimin ilk ayı olsun.” Bu öneriyle alınan karar sayesinde Hicri takvimin doğuşu da gerçekleşir.
Muharrem ayının en önemli hadisesi şüphesiz Muharrem’in 10’unda Hz. Hüseyin’in şehit edildiği gündür. Muharrem 10 günü, Hz Hüseyin’in 30 bin kişilik Yezid’in bâtıl ordusuna karşı Ehl-i Beyt’ten 72 kişi ile hakkı savunduğu gündür. Hz. Hüseyin’in, canını Kerbela’da feda ettiği gün İslâm âlemi için büyük bir mâtem günüdür.
Hicrî yılın ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu günü “Aşure” diye adlandırılır. Aşure günü hadis kitaplarında, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti; o günde Allah’ın on peygamberine on farklı ikram ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şu şekilde belirtilmiştir:
1- Allah (c.c.), Aşure günüde Hz. Musa’ya (a.s.), denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömecek bir mucize vermiştir.
2- Hz. Nuh (a.s.), gemisini Cûdi Dağının üzerine Aşure gününde demirlemiştir.
3- Hz. Yunus (a.s.), balığın karnından Aşure günü kurtulmuştur.
4- Hz. Âdem’in (a.s.) tevbesi Aşure günü kabul edilmiştir.
5- Hz. Yusuf (a.s.), kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Aşure günü çıkarılmıştır.
6- Hz. İsa (a.s.), o gün dünyaya gelmiş ve o gün semaya yükseltilmiştir.
7- Hz Davud’un (a.s.) tevbesi, Aşure günü kabul edilmiştir.
8- Hz İbrahim’in (a.s.) oğlu Hz. İsmail, Aşure günü doğmuştur.
9- Hz. Yakub’un (a.s.), oğlu Hz. Yusuf’un hasretinden dolayı kapanan gözleri Aşure gününde görmeye başladı.
10- Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından Aşure günü şifaya kavuşmuştur. (Sahihi Müslim Şerhi, 6:140)
Âşure gününde akla gelen ilk ibadet, oruçtur. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v) Medine’ye hicret ettikten sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi. “Bu ne orucudur?” diye sorunca, Yahudiler de, “Bugün Allah’ın Musa’yı düşmanlarından kurtardığı Firavun’u boğdurduğu gündür. Hz. Musa (a.s.) şükür olarak bugün oruç tutmuştur” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz de (s.a.v), “Biz, Musa’nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz” diye buyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasını da emretti. (İbn Mâce, Sıyam: 31)
Hz. Peygamber (s.a.v), Muharrem ayında tutulacak oruç ile ilgili şöyle buyurmuştur: “Ramazandan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur.” (Ebu Davud, Savm, 55)
Başka bir hadis-i şerifte ise şöyle buyurmuştur: “Her kim Aşure gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Allah da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder.” (et-Tergîbve’t-Terhîb, 2:116)
Hicrî yılbaşı ve muharrem ayı vesilesiyle Allah, İslamiyet’i anlamayı ve hakkıyla yaşamayı tüm kullarına nasip etsin; kâinatı nuruyla aydınlatsın.
GENÇ'ın Yazısı.