Denizin Reisi: Barbaros Hayreddin Paşa
Site Özel
2206 okunma
Mahmud Selim Sadoğlu
Osmanlı tarihinin önemli isimlerinden olan ve ilk Kaptan-ı Derya unvanını alan Barbaros Hayreddin Paşa’nın asıl adı Hızır Reis’ti. 1478 yılında doğduğu tahmin edilen Hayreddin, dört kardeşin en küçüğüdür. Batılılar, abisi Oruç Bey’e kırmızı sakalından dolayı verdikleri "Barbarossa" (barba: sakal, rossa: kızıl) lakabını daha sonra Hızır’a vereceklerdir. "Hayreddin" lakabını Osmanlı’ya olan hizmetinden dolayı ise Yavuz Sultan Selim takacaktır. Barbaros Hayreddin Paşa iri yapılı ve kumral saçlıydı. Saçı, sakalı gürdü. Arapça, Rumca İspanyolca, İtalyanca ve Fransızca gibi Akdeniz dillerine fazlasıyla hakimdi.
Gençliğinde yaptırdığı gemi ile Midilli, Selanik ve Eğriboz arasında ticarete başladı. Rodos şövalyeleriyle yaptığı savaşta abisi Oruç Bey esir düşmüştür. Oruç Bey’in kurtarılmasından sonra şehzade Korkut’un himayesi altına girmişlerdir. İspanyolların Endülüs’te yaptığı zulümlerden dolayı bu iki kardeş Batı Akdeniz’e yöneldiler. 1504 yılından sonra da Kuzey Afrika’da bulunan Barbaros kardeşler 1513 yılında Cicelli yarımadasını ele geçirdiler ve Cicelli halkı Oruç’u sultan ilan etti.
Barbaros kardeşler, Yavuz Sultan Selim’in himayesine girmek için 1515’de ele geçirdikleri yüklü bir hazineyi hediye etmişlerdir. Akabindeki süreçte ise Oruç Reis`in Cezayir ve Şerşel’de sultanlığı ilan edildi. 1517 yılında Tenes ve Tlemsen’i almaya çalışırken yerli halkın İspanyollarla anlaşması sonucu yapılan savaşta ağır kayıplar verildi ve Oruç Reis şehit oldu.
Afrika’da olup bitenleri öğrenen Yavuz Sultan Selim, “Hızır Reis nasrüddîndir, hayrüddîndir” diye memnuniyetini ifade ederek onun Cezayir hâkimi olarak tanındığını belirten bir hatt-ı şerif gönderdi. Böylece Cezayir Osmanlı topraklarına katıldı ve Hızır da Hayreddin Paşa olarak anılmaya başlandı. Bu duruma karşı İspanyollar tekrar harekete geçti. Sicilya kralı nâibi Hugo del Moncada kumandasındaki gemiler Harras bölgesine çıkartma yapmaya çalışsa da Hayreddin Paşa tarafından püskürtüldü ve bu savaştan sonra âbisine verdikleri "Barbarossa" lakabını Hayreddin Paşa için de söylemeye başladılar.
1520-1529 yıllarında Barbaros Hayreddin Paşa küçük bir ada dışında artık bütün yörenin hakimi olmuştu. Cezayir’de kurulan silah atölyesi sayesinde İtalya ile İspanya sahillerine gözdağı vermeye başladı ve bunun sonucunda Gırnata’da bulunan Müslümanlar da destek görmüş oldular.
Cenevizli Amiral Andrea Doria’nın Mora kıyılarına saldırması sonucunda Kanuni Sultan Süleyman çareyi Hayreddin Paşa’da gördü ve İstanbul’a çağırdı. Hayreddin adı ile anılan Hızır Reis 1533 yılında Kaptan-ı Derya olarak Osmanlı donanmasının başına atandı. Bununla birlikte Barbaros Hayreddin Paşa İspanyolların başını çektiği Avrupa ittifakını yenmek için Fransa Kralı V.Karl ile anlaşmaya önem gösterdi. Akabinde 1534 yılında ise Tunus’u ele geçirdi.
V.Karl ile Fransa Kralı I. François, Nice mütarekesini imzaladıktan sonra İspanya ile Papalık ve Cenevizliler ile Venedikliler anlaşmasıyla Osmanlı Devlet’ine karşı Andrea Doria’nın kumandanlığında bir haçlı donanması kuruldu. Tarihler 1538`i gösterdiğinde, Osmanlı ordusuyla haçlı ordusu karşı karşıya geldi. Haçlı ordusu 60 bin asker getirirken, Osmanlı donanmasının 80 bin asker ile denizde olduğu savaşın daha önce eşi benzeri görülmemişti. Savaş sonucunda haçlı donanması 128 gemisini kaybederken, Hayreddin Paşa hiçbir gemisini kaybetmemişti ve Hayreddin Paşa, tarihte Preveze Deniz Savaşı olarak adlandıralan bu savaşta kesin olarak galip gelmiştir. Bu zafer Osmanlı Devlet’inin Akdeniz’deki hakimiyetini de pekiştirdi, Devlet-i Aliyye, Doğu Akdeniz’de sağladığı Türk üstünlüğünü Orta Akdeniz bölgesinde de sağlamış oldu.
Bu savaşın öcünü almak isteyen Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarlken 1541 yılında Cezayir`e saldırdı fakat başaralı olamadı. Daha sonra harekete geçen Barbaros Hayreddin Paşa 1543 yılında ise Nice’yi aldı. Nice seferi Barbaros Hayreddin Paşa’nın son büyük seferidir. 1546 yılında 68 yaşında ise kısa bir hastalıktan sonra vefat etti ve sağlığında Beşiktaş’ta yaptırdığı medresenin yanındaki türbesine defnedildi. Ölümünün ardından Barbaros Hayreddin Paşa`ya ithafen "Mate reisü`l-bahr." yani "Denizin reisi öldü." denildi.
Daha sonraki Osmanlı kaptan paşaları hil’atlerini Barbaros Hayreddin Paşa türbesinde giyerlerdi. Barbaros Hayreddin Paşa Osmanlı Devleti`nin donanmasın gücünü zirveye taşımış ve kurduğu mektepte yetiştirdiği öğrencilerle bu güç bir süre daha varlığını devam ettirmiştir.
GENÇ'ın Yazısı.