Başımı Alır Giderim Lakin Devrim Olmaz
Site Özel
2194 okunma
Mustafa Esat Bal
Mektubun, gerçekten iç açıcı bir üslupla; karanlık geleceğimizi resmediyordu. Şöyle ki; dünyanın aydınlık yanlarını, yalanlarını görmeyen ve bununla kalmayıp, Ortaköy Cami cemaatinin her gün beş vakit önünden geçtiği, boğaza konuşlanmış ucuz veya sınırsız bira tarifeli restoranların, önceden rezerve edilmiş masalarında sabahlayan, et ve kemik yığınlarının siyah bir gözlükle dünyaya bakması gibiydi. Başka bir deyişle;
-Kime kızsam gelip sana çatacağım. Saçını süpürge etsen, gün yüzü göremeyeceksin bu dünyada.
Dargın değilim, üzerimde hakkın kalır. Yorgunum demeye de yaşım yetmez. Başımı alır giderim lakin devrim olmaz. Bunun için üretilmiş replikler de vardır: "Toplanın gitmiyoruz" ile başlar, meydanlarda şiir okuyarak devam eder. Böylece zarif haykırışların da tüketilişine seyirci oluruz. Samimiyetin henüz sorgulanmadığı zamanlarda bu böyle devam eder.
-Kimileri bir figürün hakkına girerken, kimileri başrollerde sahne almayı göze alır durur.
Kızınca yazılan satırlar can yakabilir. Hiç olmazsa kalp kırabilir. Suyla dindirilen öfke abdestle daha anlamlı kılınabilir. Sonuç olarak hepimiz sınanırız. Abilerimiz hataya düştü diye aramızı bir şiir miktarı açmamız gerekmez. Kin güdülmeden de uzak durulabilir. Samimiyeti sorgulamak için haddi aşmak gerekir. Haddi aşmamak gerektir. Sadece uzağında sessizce durmak bile yetebilir bize. Bir tefekkür miktarı dalsak düşlere, belki bir melek sevinir.
-Bu bir hızlı mektuptur ve henüz "yavaşla" diyen abimizi tam dinlememişizdir.
Gencizdir ve koşmak bizim için cezbedici bir eylemdir. Biz kimizdir, kime koşarızdır? Haşarı çocukluğumuz uçarılığı kaybetmez paranın renginde. Lakin kirlidir para, kirletir. Ve biz dünyayı etrafımızda fakirce döndürürüz! Nedenlerle dönmeyen bu dünya nedensiz de durmayacaktır.
Vakit: "realiteye tapanlara gününü gösterme vaktidir."
Mekân: "düşler gemisinin dümeni"
Fon: "gövdende namusluca güdebilmek sevinci elbet burkulup kalmaktan iyi."
GENÇ'ın Yazısı.