Nurcan Doğan

Hayatımda yeni bir lütufla nasiplendim. Birçok defa duyduğum, “Kadrolu değilsen öğretmen olmamışsındır” diyenlere bir başkaldırı olacak belki bu iddiam, ama öğretmen oldum, hamdolsun. Bununla beraber kendi öğrenciliğimden gelen bir aktiflik heyecanıyla öğrenciler adına yeni atılımlar fikri hat safhada tabii. 
 
Bize özel olan, bizim olan bir haftadan geçtik geçenlerde. Dedim ki, bu tabela altında varlığını sürdüren bir öğrenci kendisinde doğal olarak var olan; önderlik, öncülük, liderlik ve daha da önemlisi hatiplik vasfının bilincinde olmalı başta. Bu fikirle, bu kıymetli haftayı hakkını vererek geçirme niyetiyle harekete geçtim. Birçok öğrenciyle olumlu görüşmeler yaptık. Heyecanı zaten yerinde olup duramayan da vardı, harekete geçmek için ufak bir dokunuş bekleyen de.
 
Ne olduysa “Arkadaşlar esas meselemiz; kendimizi ifade edebiliyor oluşumuz. Fikirlerimizi dile getirmek, hislerimizi anlatmak olacak programın içeriği” dediğim anda oldu. Bir öğrencinin belki de haklı başkaldırısı, görünmez bir gücün beni omuzlarımdan tutup sarsmasına sebep oldu. “Kendine gel, hayat senin gördüğün gibi değil. Ne yaparsan yap, var olagelen bir sistem var. Otur oturduğun yerde” dedi bu güç. 
 
Öğrencimizin sözleri aynen şöyleydi: “Hocam siz öyle olmayabilirsiniz; ama bizim gönderilen dosya ve kitaplardaki sayfaları defterlerimize geçirmemizi isteyen onlarca hocamız var. Benim düşünmeye ve böyle bir programa vaktim yok, ödevlerim var.” Bir şey söyleyemedim, çok haklıydı. Aslında sorunumuz onların düşünmeye ve programa katılması için vaktinin olmaması değil. Daha büyük bir sorunumuz var ülkece. 
 
Kıymetli hocalarım, ödevlerimiz düşünceyi düşünmek olsa; düşünebilmek diyorum ve düşündürtmek tabii. Bir de bunu yaparken kalbin ve zihnin beraberliğinin esasını anlatsak. Tabiri caizse, işte o zaman tadından yenmez hale gelmez mi ödevler? O zaman meselenin özünü kavramış olmaz mıyız, hep beraber? 
 
Ne anlatıyor bu çömez diyorsunuz belki; ama bir öğretmenin değil, hayatın içinden gelen bir gencin serzenişi olsun bu sözlerim. Aydınlık kalpler, zihinler ve düşünceler diliyorum. 

GENÇ'ın Yazısı.