Yapabiliriz, İşimize Gelirse
Restorasyon kelimesi ilk anda neleri çağrıştırıyor? Bende artık tarihi eserlerin bakım ve onarımından ziyade “Yine ne oldu acaba?” merakını yandırıyor bu kelime. En son Galata Kulesi’nin restorasyonu gündem oldu, bakanlık araya girdi, çalışmalara ara verildi, sayısız eksik ortaya çıktı vs. İnsan gün aşırı bunları görünce ülkede restorasyonu yahut dönüşümü başarıyla yapılan hiç mi tarihi eser veya bölge yok diye aklından geçiriyor. Ben de notlarıma onu alayım istedim bu ay, kendi bildiğim iki örnek üzerinden.
İlki geçtiğimiz yıllarda tamamlanan Konya Tarihi Bedesten Projesi. Dünyanın en büyük restorasyon projelerinden biri olan bu çalışmada; camiler, tarihi dükkanlar ve hanlar restore edildi, bedestenin sokakları sağlıklılaştırıldı. Hassas bir şekilde yıllar süren çalışmanın meyvesi de gören herkesin takdirini kazanması oldu. Bir diğeri ise İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt Kampüsü içerisinde yer alan Siyasal Bilgiler Fakültesi. Tarihi Bekirağa Bölüğü olarak bilinen bu bina, 1980 yılından itibaren Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne tahsis edilmiş ve 2010’lu yılları içerisinde rekonstrüksiyon çalışması ile aslına uygun şekilde kullanıma sunulmuştur. Bu iki proje de işimize geldiğinde dört dörtlük çalışmalar yapabildiğimizin güzel örnekleri, darısı tüm projelerin başına.
Esad Mücahit Eskimez'ın Yazısı.