Temiz Hava Hepimizin Hakkı
Alaaddin Serhan Yaman
En temel faaliyetimiz olan nefes alıp vermenin daha insani şart ve standartlarda olmasını sağlamak ve hava kirliliğinin sağlığımıza etkileri konusundaki bilgi ve deneyimlerini kamuoyuna ve karar vericilere aktararak, temiz hava hakkını savunmak için aralarında WWF-Türkiye ve Tema Vakfı’nın da bulunduğu 17 STK’nın bir araya gelerek 2015 yılında kurulan Temiz Hava Hakkı Platformu, işletmede ve inşaat aşamasında olan kömürlü termik santrallerin yarattığı hava kirliliği ve çevre sorunlarına bağlı olarak halk sağlığını, temiz hava ve çevre hakkını savunuyor.
Temiz Hava Hakkı Platformu’nun bu bağlamda hazırladığı “Kara Rapor 2020: Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri” adlı geçtiğimiz ay kamuoyu ile paylaşıldı. Türkiye’nin dört yıllık hava kirliliği ve bu kirlilikten kaynaklanan önlenebilir can kayıpları verilerine odaklanılan çalışmanın öne çıkan satır başları ise şu şekilde:
• 2019 yılında 30 ilde yaşayan yaklaşık 18 milyon kişinin yıl boyunca soluduğu havanın kalitesine (PM10) dair yeterli veri yok ve her 5 ilden 1’inde hava kirliliğinin sağlık etkileri yetersiz veri nedeniyle (PM5) hesaplanamadı.
• 2019 yılında, Türkiye’de hava kirliliği (PM10) yeterli veri olan 51 ilin yüzde 98’inde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün sınır değerlerinin üzerinde gerçekleşti.
• Son dört yıl boyunca düzenli olarak yüksek derecede kirli hava soluyan Iğdır, Düzce, Manisa, Bursa, Kahramanmaraş ve Afyon’da hava kirliliği sorununun çözülemeyen kronik bir sorun haline geldiği gözlemleniyor.
• Türkiye’de hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü kılavuz değerine indirilseydi; 2019 yılında tüm ölümlerin yüzde 7,9’u (31.476 ölüm) ve 2018 yılındaki tüm ölümlerin yüzde 12.13’ü (45.398 ölüm) önlenebilirdi.
• 2017 yılından beri her yıl hava kirliliği trafik kazalarının 6 katından fazla ölüme sebep oluyor. İstanbul, 2017 yılından beri hava kirliliğine bağlı ölüm sayısının en yüksek olduğu il. Raporun tamamına temizhavahakki.com adresinden ulaşmak mümkün.
GENÇ'ın Yazısı.