Kötülüğün çaresi ve panzehri, onun yerini alacak ve alanını kaplayacak bir iyiliktir. Hayat boşluk kabul etmediğine ve insanoğlunun problemlerini yine kendisi çözeceğine göre “okul şahsiyet”leri artırmak için gece-gündüz çalışmaktan başka çaremiz yok. Kötülüğü ancak ona bedel bir iyilik yok edeceği gibi, insanı da ancak insan yetiştirecektir.

Rasulullah’ın (sav) bizzat terbiye ettiği, eğittiği ve olgunlaştırdığı sahabe neslinin en önemli özelliklerini sıralamam gerekse, şu noktayı mutlaka ilk üç arasında zikrederim: Onların hepsi, birer müstakil şahsiyetti. Tek başlarına bile kalsalar, şehirleri ve ülkeleri mayalayabilecek cevherleri vardı. Ayak bastıkları bütün beldeleri yeşertiyor, canlandırıyor, baştan başa imar edebiliyorlardı. Çünkü o Kutlu Öğretmen, hepsini “okul şahsiyet” olarak yetiştirmişti. Bir bina nasıl tek başına “okul” olamıyorsa, bilgi de her insanı “okul şahsiyet” yapmıyor. Sahabe neslinden ve onların hareket tarzından ilham alarak, nasıl bir çerçeveyi kastettiğimi açıklayayım:

Okul Şahsiyetler, Bilgisini Sürekli Dağıtır Ama Pazarlamaz

İnsanoğluna bahşedilen her rızık gibi, bilgi de paylaşılmak durumundadır. Paylaşılmayan her şey başa bela olur, bilgi de öyle. Ancak bilgiyi paylaşırken ve insanlara ulaştırırken pazarda bağıra-çağıra malını satan biri gibi veya otogarlarda herkesi zorla yazıhaneye sokmaya çalışan cazgırlar misali davranmamak gerekir. Bilgi vakar ve tevazuyla güzeldir. Bilgiyi edinirken, üretirken ve dağıtırken, iddiasız ama ciddiyetle, neticeyi görme takıntısına kapılmadan ama planlı hareket ederek, önemli noktalara eğilerek ama kendini vazgeçilmez görme saplantısına düşmeden ilerlemek en doğrusudur. Bunlar, bereketin de anahtarlarıdır.

Okul Şahsiyetler, İnsanları Kendisine Değil, Yürüdüğü Yola Davet Eder

Bir insanı kendinize davet ettiğinizde, birkaç riski aynı anda almış olursunuz: a) Sizin hatalarınız, yürüdüğünüz yola nispet edilir, b) Peşinizden gelenlerin enerjisini ölümsüz hakikatler yerine ölümlü bir beşerde heba edersiniz, c) Çağırdığınız insanlardan bazıları, gurur meselesi yaparak davetinizden yüz çevirir… Maddeleri çoğaltmak mümkündür. Özellikle tebliğ ve eğitim çalışmalarında, davetçi kendisini ne kadar geri planda tutabilirse, başarı şansı da o kadar artar.

Okul Şahsiyetler, İlgi Kendisinde Toplanmasın Diye, Şöhretten Korkar

Allah için yapılan işlere herhangi bir şekilde ve oranda başkalarının müdahil olma ihtimali salih bir insanın en büyük endişelerindendir. Özellikle teknolojik imkânların ve manevi açlıkların aynı anda arttığı günümüzde iyi niyetle çalışan insanlar kolaylıkla “hayranlık objesi”ne dönüşebilmektedir. Şöhret, bu anlamda en büyük imtihanlardan biridir. Hepimizin beğenilmeye ve alkışlanmaya zaafı var. Bu nedenle bütün ilginin kendi şahsımızda toplanmasının önüne geçmek için her türlü tedbiri almak şart.

Okul Şahsiyetler, Maddi Kazancı Her Zaman En Son Sırada Tutar

Hayatımızı devam ettirebilmek için gerekli şeylerden biri olan maddi kazanç, hayatın amaçlarından ve önceliklerinden biri haline geldiğinde, özellikle manevi hizmetler bu durumun ilk kurbanlarından birine dönüşüyor. Bakmakla yükümlü olduğumuz kimselerin iaşesini ihmal edecek bir boşvermişlikle ..................................................................................


Taha Kılınç'ın Yazısı.