İslam Medeniyeti "Açık Medeniyet"tir
Yusuf Kandil
“Medeniyet” kavramı tarih boyunca dünyada farklı kesimlerin uzunca bir süredir tartışmaya açtıkları ve buna hâlâ devam ettikleri bir konu olmuştur. Türkiye’de ve dünyada medeniyet kavramı, yaşanan pek çok problemin ana kaynağı olarak görüldüğü gibi farklı alternatif medeniyet kavramsallaştırmalarıyla yeni bir toplum inşa etmeye dair olumlu örnekler de bulunmaktadır. Bu kavram, Müslümanların Doğu ve Batı toplumlarıyla olan ilişkilerinde anahtar görevi de görmektedir. 21. yüzyıl dünyasında alternatif bir toplum biçimi olarak “Açık Toplum” yapısının neye tekabül ettiğini, Doğu ve Batı kavramsallaştırmalarının hangi saiklerle yapıldığını, bugün görünürde Batı dünyasıyla ilişkilendirilen bir medeniyet fikrine karşı Müslümanların hayata geçirebileceği bir medeniyet fikrinin “Açık Medeniyet” olup olamayacağı gibi hususları İLEM YK Başkanı Doç. Dr. Abdulkadir Macit ile konuştuk.
Medeniyet tartışmalarına dair kavramsal ve tarihsel bir çerçeve sunacak olursak İslam Medeniyeti ve Batı Medeniyetleri için dönüm noktası olarak hangi olayı veya olguyu gösterebiliriz?
18. asırda modernitenin ortaya çıkışını gösterebiliriz. 18. asrın sonlarına gelindiğinde Müslümanlarda siyasal ve iktisadi çöküntü, bilimsel zayıflama gün yüzüne çıkmakta; Batı’da ise modernite ile yeni bir toplumsal ve siyasal sistem üretilmekte ve sanayi devrimine dayalı teknik gelişmeler hızla sürdürülerek Büyük Dönüşüm yaşanmaktaydı. Müslümanlar bu asır itibariyle muhasebe ve çözüm arayışını artık cedid’e yani Batı’ya göre yapmaya başlamıştır. Ardından gelen iki asır Müslümanların her bakımdan modernitenin tesiri altında kalması ve yaşanılan işgalle özgüven eksikliği ve sorununu, sahip oldukları geleneğe ve birikime karşı şüphe duygusunu tetiklemiştir. Bu sorun Müslümanların fizik dünyasına ve anlayışlarına, neyi sorun edip etmeyeceklerine, iş yapma biçimlerinden hayatı kavrayış ve yaşayış biçimlerine kadar pek çok şeyi değiştirmiştir. Osmanlı-Türkiye modernleşme tarihinde de görüleceği üzere yapılan pek çok ıslahat teşebbüsü çok köklü değişiklikleri beraberinde getirmiştir.
İslam Medeniyeti olarak ifade edilen toplum biçiminin günümüzde hayata geçirilmemesinin altında yatan sebep nedir, bu kavramın sanki sihirli bir şeymiş ve hiçbir zaman olmayacakmış gibi anlatılması bunda etkili olabilir mi?
Bunun pek çok sebebi zikredilebilir. Ancak iki tavrın bu konuda önemli bir sebep olduğunu belirtebiliriz. Bunlardan ilkini bahsettiğimiz tesir ve işgal karşısında Avrupa merkezci bir yaklaşım ile moderniteye göre (muhafazakâr modernleşme çabaları) veya modernite için (batıcı modernleşme çabaları) bir tavır sergileyerek neredeyse bütün varlığını modern olmak için gerçekleştirme girişiminde arayabiliriz. İkinci tavrı ise anti modernist (muhafazakâr gelenekçilik) yaklaşımda görebiliriz.
Bu tavır moderniteyi reddederek kendi varlığını modern karşısında kurmaya çalışmaktadır. Bu iki tavır İslam Medeniyeti olarak ifade edilen toplum biçiminin günümüzde hayata geçirilmemesinin altında yatan en önemli sebeplerdendir. Birinci tavır kendini kaybederek karşıdakine benzemesiyle, ikincisi ise karşıdakinden istifade etmeden kendi içine kapanmasıyla buna sebep olmaktadır. Diğer taraftan ilki sorunu içte görüp çözümü dışarda arayarak; ikincisi ise sorunu dışta görüp çözümü içte arayarak sorunu büyütmektedir. Netice itibariyle ikisi de Müslümanların İslam’a dayalı bir toplumsallığı hayata geçirmelerinin önünde engel olmaktadır.
Günümüzde alternatif bir toplum biçimi olarak “Açık Toplum” ve çok medeniyetli bir dünya düzeni içinde “Açık Medeniyet” kavramlarını nasıl değerlendirirsiniz?
İslam’ın baştan beri açık bir toplum ve medeniyet iddiasında olduğunu ifade edebiliriz. Nitekim insanların farklı kabileler halinde yaratılmasının hedeflerinden birisi ayette tanışmak kavramı etrafında şekillenmektedir. (Hucurat 13) Burada geçen kavram farklı milletlerle karşılıklı bir alışveriş ile iletişimde olunması çerçevesinde anlaşılmıştır. Ayete göre toplumların birbiri ile iletişim halinde olmasını temin eden .................................................................................
Doğu ve Batı denilince sizin için ne ifade ediyor, biz kendimizi nerede konumlandırmalıyız?
Özellikle Orta Asya çalışmanızın bir nedeni var mı?
Günümüzde Samuel Huntington’un geliştirdiği “Medeniyetler Çatışması” gibi komplo teorileri de içeren tezler sizce neden bu kadar ilgi duyuyor olabilir?
GENÇ'ın Yazısı.