Bu Haberleri Okumada/İzlemede Kılavuzumuz Ne Olacak?
Medyada ve bunun en önemli araçlarından olan televizyonda, dönemsel çalışmalarla çeşitli programlara, dizilere ve yapımlara hem maruz kalıyor hem de mağdur oluyoruz. Nasıl mı?
Bir dönem “köy ağaları” dizileri meşhurdu, her kanalda böyle yapımlar görmek mümkündü. Sonra mafya, aile, lise, üniversite ve zengin-fakir konseptleri derken dayatmalara defaatle maruz kaldık. Akabinde de yarışma programları için münbit bir ülke konumuna geldik; ve en önemlisi ve bizim dikkat çekeceğimiz evlilik programları ile “dedektifçilik” programları son dönemin yükselen yıldızları oldu.
Allah’a şükürler olsun, reyting uğruna aile kurumunu ciddiyetsiz ve kalitesiz bir hale getiren evlilik programları tedavülden kalktı. YouTube’a girip eski bölümlere bakarak boş boş zaman geçirmek, gülmek, yuh artık demek hâlâ mümkün. O programları yapanların da şu an “dedektifçilik” programları icra ettiğini, aslında topluma da fayda sağlayarak; birçok cinayeti, kazayı, problemi aydınlattığını görüyoruz. Ama:
-5 Çocuklu Adam Yengesini Kaçırdı,
-3,5 Yaşındaki Çocuğa Tecavüz Edip Öldürdü,
-Çocuğum Eşimden Değil, Başka Bir Erkekten,
-1 Çocuklu Karım Öz Abimle Kaçtı,
-Çocuklarımı İstemiyorum, Kaçtığım Adamla Mutluyum
-Genç Kız Nasıl Kandırıldığını Anlatıyor,
-69 Gündür Kayıp Olan Genç Nerede?
Vesaire...
Bu haber başlıkları bana, bize, size ait değil. Bu haber başlıkları; bu televizyon programlarına ait. Bütün bu özel hayat sorunları ve problemleri, birçoğunun da Anadolu insanının hayatından çıkan durumları her gün, en az 4 farklı kanalda, farklı isimdeki programlarla izliyor, tüketiyoruz.
Valla izlemeyi geçtim, haberini yazmak bile moral bozarken, olumsuzluğu ve kötü haberi bir afyon olarak kullanan insanoğlunun bu durumları sürekli görerek, benimsemesi ve zamanla normal görüyor hâle gelmesi sizce de mümkün değil mi?
Başlıkta dedik ya, “Bu Haberleri Okumada/İzlemede Kılavuzumuz Ne Olacak?” diye... Taktik maktik yok; tek çıkar yok, izlememek, okumamak.
Salih Yüzgenç'ın Yazısı.