Çay İçerek Devrim Yapamazsın!
Durum hep böyle olmuştur: Solcular teori üretmiş ve hayal etmişlerdir. Müslümanlar ise, onların hayal ettiklerini ya daha önceden uygulamaya koymuşlardır, ya da onlar pratiğe geçmeden Müslümanlar bu hayalleri çoktan gerçekleştirmiştir. Solcular, uhrevi boyutu atlayıp, sadece dünyevi maksatla iş yapma niyetinde olurken, Müslümanlar, Allah’tan ve Nebevi hayattan aldıkları ilham ve örneklerle, hem dünya hayatına, hem de ahiret hayatına yatırım yapmışlardır.
Hayırda gayret önemlidir. Ama dereceleri olsa gerek. “İyilik” ile “hayr” birbirinden büyük derecelerle farklıdır. İyilik yapmak, güzeldir. Ama niyet önemlidir. Bu iyiliği, düşünerek, tartıp biçerek ve İlahi Kelam’a uygun bir biçimde yaparsan “hayr” olur. Bu da, hem yaptığın işe, hem de sana derece kazandırır.
İşte, bu derecelere sahip olduğu aşikar olan insanlarla birlikte geçtiğimiz günlerde Üsküdar’da, SAGEM (Selami Ali Gençlik Merkezi)’de idik. Çoğunluğunu roman vatandaşlarımızın oluşturduğu Selami Ali Mahallesi’nin gençleri, çocukları, bundan böyle, hem okullarına paralel yardımcı derslerin olduğu, eğlence, spor faaliyetlerinin bulunduğu bir merkeze kavuşmuşlar. Yepyeni, ferah bir bina. Sistemli bir çalışmaya imza atıldığı daha kapıdan içeriye girer girmez anlaşılıyor.
Müslümanların, sırf başka Müslümanlar sevinsin, hayatları daha yaşanılabilir olsun, Allah’ın kitabına riayet eden nesiller yetişsin diye varını yoğunu ortaya koyması, insana şevk ve aşk veriyor.
Bir Veli zatın talebesi, yıllar önce televizyon ekranlarında şunu söylemişti: “Memleketimizden geldik. İstanbul’da Üniversite kazanmışız. Yanımıza yorgan bile almışız gelirken. Allah ondan razı olsun, o Allah dostu bize sahip çıkmıştı. Ranzalar yapardı öğrencilere, kendi elleriyle. Elinde çekiç, testere ile ağaç oyar, ağaç keserdi, çivi çakardı. Biz, bu günlerin kıymetini asla unutmadık.” İşte mesele tamamen burada başlayıp, burada bitiyor. Düstur diyorlar ya. Bir yerden başlayacaksın, odunla, çekiçle, çiviyle. Hatta yıllarca, ömrün boyunca bu şekilde çalışsan bile, o öğrencilere demir ranzalar alamasan bile çalışmak, çalışmak önemli olan. Çünkü Müslüman, Allah’ın ve Ahiret gününün yiğididir. Yaptığının karşılığını mutlaka misliyle alacaktır.
Evet, niyet ve bir yerden başlamak önemli. Masa başlarında ağız gevelemekle, memleket kurtarmakla olmuyor. Çayla devrim olmuyor. “Bunu bilsin insanlar.”
Taha Süren'ın Yazısı.