Yekpâre An
Site Özel
1703 okunma
Gamze Çalışkan Baran
“Parçalanmaz bir an”ı, bütün şekliyle içinde bulunulan zaman dilimini “yekpâre an” diyerek ifade etmiş merhum Ahmet Hamdi Tanpınar.
Bütün bir an’ın her şekliyle kişinin kendisinde kalıvermesini sanıyorum eskiler çok iyi tatbik edip ötesinde bu zevki kuşanmışlardır.
Otururken, doğaya ait seslerin hengamesine, kendi iç sesimizi de ekleyerek adeta senfoni orkestrasını anımsatırcasına bir makam oluşturuverme serencamını, bizler çoğu vakit zevk edememiş oluyoruz. Belki bir çoğumuz bu kavramdan ve zevkten fersah fersah uzaklarda kalıvermişiz de haberimiz olmamış. Öyle ya insan yaşamamış olduğu zevki nereden bilsin. Bilmediği için de “yekpâre an’ın” derdi ile neden dertlensin.
Hasret kalıveriyoruz kendi kendimizle dertleşmeye, oturup bir çift kelam etmeye, geçip karşımıza kendimizle yüzleşmeye. Düşmüşsek en önce kendi merhamet kanatlarımızla kendimizi sarmaya, en çok da o anın içinde Mevlâ ile berber olmaya.
Susabilsek biliyorum, başka sesleri duyacağız. Susturabilsek bi, sanki olacak lâkin telefon sesi, mesaj bildirisi o da ne TV’den bir şeyler derken bırakın an içinde kendimizi dinlemeyi, dışarıdan sızıp geliveren ezan sesini dahi işitemez oluyoruz. Hatta bu sese hasretiz de bir çoğumuz itiraf edemiyoruz. Ezanın beş vakit okunduğu bu beldelerde kaç vakit huzur içinde dinleyebiliyoruz, Allahualem.
Becerebilsem bi ezan vakti telefon çaldığında açmamayı yahut kimseyi bu vakitte aramamayı. Gayret edeceğim diyorum kendi kendime, ezan okunurken tekrar edeceğim müezzinin ardınca, Efendimin kokusunun izinden gideceğim, Muhammed bölümünü işittiğimde baş parmağımı öpüp gözüme koyacağım, dua edildiği vakit geri çevrilmeyeceğini tüm kalbimle inanarak dua edeceğim, susuzluğun sebebini kendimde arayıp ardından istiğfar edeceğim, diyorum yekpâre an içinde bir yerlerde kendimi ararken.
Bu anlarımız çoğalsa, ne güzel olur değil mi azizim. Ne hoş sesler işitiriz kim bilir.
Korkuyorum bazen, vicdanımızın sesini susturup, başa sesleri, iradi bir şekilde hayatımıza koyup kendimizi bile unutmayı adeta görev addetmişiz gibi yaşamaktan.
Bizi duman gibi saran, gözümüzün görüş açısını daraltan, zihnimizi bulanıklaştıran modern açmazlardan, tuzaklardan ve seslerin çoğalmasından, bizi yekpâre an’ımızdan alıkoyan her şeyden; bizleri koruyan ve güvenliğe eriştiren Allah’a sığınıyorum!
GENÇ'ın Yazısı.