Nazlı Bayram
“Yıldırım hızıyla hayatıma düşen şeyden bahsetmek istiyorum biraz, yalnızlığımdan.“ diye başladı cümlesine. Ardından derin bir nefes aldı, sertçe yutkundu. Kafasını iki yana salladı, önce tavana sonra karşısında duran aynaya dikti gözlerini. Hazır olmayı bekliyordu bu yazıyı yazmak için. Satırların akacağından hatta zihninin boşalacağından bile çok emindi. Her zaman olduğu gibi. İçi de rahattı o yüzden. Kalemi eline aldı ve alır almaz başladı kaleminden dökülmeye kelimeler bir bir.
İlk cümlesinin peşine uzunca zamandır aklında tuttuğu, unutmamak için sıkça tekrarladığı o cümleyi yazmaya karar verdi. “Sırtımda bir kambur var, atsan atılmıyor kabullenmeye çalışsan ağırlığı sanki katlanarak artıyor, tıpkı yalnızlık gibi.“ Bunu yazdıktan sonra -aslında erkence gelen- gözündeki yaşı sildi. Şaşırtmıştı bu onu çünkü yazı yazarken gözyaşlarını istifler, yazının sonuna geldiğinde tümünü birden boşaltıverirdi. Bu sefer yazı da gözyaşları da kontrolü tamamen elinden almıştı. Bir an için zihni durdu, alışılmışın tersi onda büyük bir boşluk hissi yaratmıştı. Kalemi elinden bıraktı. Dirseklerini masanın üzerine koyup çenesini iki elinin arasına aldı. Tik tak tik tak öten saate bakışlarını kenetleyip durdu bir süre, sonra gözlerini yumdu. Bileklerine sürdüğü kokuyu iyice içine çekti. Kuruyan dudaklarını yaladı. Upuzun saçlarının omuzlarına bıraktığı ağırlığı dahi hissediyordu. Kalbinin ritmini, ciğerlerine dolan nefesi, vücudunda oluşan titreşimi… Yine kafasını iki yana salladı. Her zamanki gibi değil ama oldukça hızlı. Onu terk eden düşüncelerinin geri gelmesini isteyerek, yalnızlığa mahkumiyetini düşünerek, aklından geçemeyen düşüncelere üzülerek.
Kalemi tekrar eline aldı. “Düşüncelerimi özlüyorum, onların yokluğunun verdiği yalnızlığa katlanamıyorum…“ yazdı. Daha doğrusu yazabildi zira iç çekişinin kuvvetiyle kalemi kaymıştı parmaklarının arasından.
Kafasını kollarının üzerine yasladı bu kez. Bakışlarını yine aynaya dikmişti. Yüzünde buruk bir gülümseme, gözlerinde kırgınlığın ağırlığı vardı. Kendine kırgınlığının. Ve son bir yaş aktı gözünden, uçup giden düşünceleri adına.
GENÇ'ın Yazısı.